CHP'de yeni model: Zarif dindarlık

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'ya gitti. Kılıçdaroğlu, Saraybosna'da Türkiye'nin Bosna Hersek'e verdiği önemin altını çizdi. Cumhuriyet yazarı Utku Çakırözer CHP'nin Bosna Hersek ziyaretinin detaylarını yazdı. Bosna modelinin detaylarına değindi. CHP'deki yeni kavramı anlattı: Zarif dindarlık...

CHP'de yeni model: Zarif dindarlık

DİN ÖĞELERİNİN YOĞUN OLDUĞU BİR PROGRAM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir ana muhalefet liderinin dış ziyareti açısından, "din öğelerinin" yoğun olduğu bir program gerçekleştirdi Bosna Hersek'te. Cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı görüşmeleri ve Türk birliğini ziyareti gibi temasların yanı sıra, Bosna Hersek Diyanet İşleri Başkanlığı'nı ve bugün imam hatip lisesi olarak hizmet veren 400 yıllık Hüsrev Begova Medresesi'ni ziyaret etti. Bosna savaşında şehit düşen askerler için mevlüt okuttu ve "Genç Müslümanlar" isimli bir teşkilatı ziyaret etti ve verdikleri akşam yemeğine katıldı.

DİN DÜŞMANI DEĞİLİZ GÖSTERDİK

Ziyaretin hazırlığında, daha önce Brüksel ve Kenya (Somali kamplarını ziyaret) gezilerinde ön planda yer alan Dışişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu yerine, İdari İşler ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ile CHP Parti Meclisi üyesi din sosyoloğu Muhammet Çakmak rol aldı. Toprak, ziyaretin Türkiye'ye dönük "propaganda" yönü de olduğunu "Bizi din düşmanı göstermek isteyen AKP'ye karşı, böyle olmadığımızın en somut kanıtını Bosna'dan gösterdik. Türkiye'den olumlu tepki aldık" sözleriyle vurguladı.

ZARİF DİNDARLIK VURGUSU

Ziyaretin programı için bir ay içinde iki kez Bosna'ya gittiğini belirten Çakmak da "Bir yandan Türkiye'de milyonlarca Balkan kökenli vatandaşımıza CHP'nin o bölgeye verdiği değeri göstermek; diğer yandan CHP'nin nasıl 'zarif bir dindarlık' anlayışına sahip olduğunu göstermek istedik" sözleriyle anlatıyor amaçlarını.

ŞEHİRLİ DİNDARLIK

CHP'li yöneticilerden ilk kez duyduğumuz "zarif dindarlık" tanımını Çakmak şöyle açıyor: "Kaderciliği reddeden, hurafelerden arındırılmış, bilgi temelli, şehirli bir dindarlık. Bosna'daki anlayış ile büyük ölçüde örtüşen bir yaklaşım. Türk modernleşmesinin Avrupa içindeki yolculuğuyla da örtüşen bir anlayış bizimkisi." Yaklaşımlarının etkisini daha temaslar sürerken gördüklerini belirten Çakmak, Bosna Hersek Diyanet İşleri Başkanvekili'nin "Sizi tanıyınca anladık ki Türkiye'de AKP iktidardan gitse de Bosna, Türk halkının sevgilisi olmaya devam edecek. Başarınız için dua edeceğiz" dediğini belirtti.

YOLSUZLUĞUN DİNİ ANLAMI

CHP'nin "zarif dindarlığının" Türk halkı tarafından anlaşılacağından emin olduğunu belirten Çakmak, tezini şöyle açıkladı: "Türkiye'de ekonomik seviye yükseldikçe toplumun dindarlık anlayışı da köylü bir dindarlıktan, kentli dindarlığa doğru evriliyor. Eğitim ve ekonomik seviye yükseldikçe, İslam ahlakının temel ilkelerinden hakkaniyet ve adalet duygusu da gelişiyor. Bu da politik tercihleri biçimlendirir. Dikkat ederseniz Sayın Kılıçdaroğlu demeçlerinde AKP iktidarına özellikle hukukun üstünlüğü, ekonomik gelir adaletsizliği ve yolsuzluklar noktalarından eleştiriler getirmekte. Bu mesajlar toplumda karşılık bulacaktır."

CEMAAT İSTEDİ AMA İMKAN BULAMADIK

Kılıçdaroğlu'nu Bosna'ya gelişinde havaalanında Fethullah Gülen okullarında okuyan Türk çocukları karşıladı. Bosna içindeki lojistik hizmetleri de yine Gülen hareketine yakın bir turizm firması sağladı. Acaba Bosna ziyareti CHP ile Gülen hareketi arasında bir yakınlaşma anlamı taşıyor muydu? Çakmak'ın yanıtı, "Hayır, böyle özel bir amacımız yok. Aldığımız profesyonel hizmetin karşılığında parasını ödedik. Okullar konusunda ise, onlar kim gelirse okullarını ziyaret etmesini isterler ama biz böyle bir imkân bulamadık" oldu.

Çakmak, Gülen hareketinin iç siyasetle ilgili açıklamalarını önemsediklerini belirterek "Orada herhangi bir siyasal perspektif içinde olmadıklarını, politik bir bağlanımları olmadığını söylüyorlar. Beyanın esas olduğunu kabul ediyorum. CHP olarak bizim de söylediğimiz bütün din sahasında hizmet eden yapıların siyasal alanla ilişkilenmemeleri zaten. Bir dini hizmet alanını rekabet içine sokarsanız orada insanların duygularını rencide etme ihtimaliyle karşı karşıya olursunuz" dedi.

PROTOKOL HATALARINA DİKKAT

1. Diyanet İşleri Başkanı pozisyonuna denk düşen Bosna Hersek Müftüsü Mustafa Ceric, Kılıçdaroğlu ile randevusunu son dakikada iptal ederek, yerine bir başkan yardımcısını görevlendirdi.
2. Bosna şehitleri için mevlüdün yeri son dakikada (büyük olasılıkla Ceric yüzünden) camiden orduevine alındı, heyet dışında katılımcı olmadı.
3. "Genç Müslümanlar" teşkilatıyla hem ziyaret hem de akşam yemeği diplomatik ölçülere göre "fazla" kaçtı.

CHP kurmaylarının, liderlerinin ve Türkiye'nin dışarıdaki imajını zedeleyebilecek bu tür protokol krizlerine karşı hassas olmasında yarar var.