Davutoğlu: Dış Türkler ve dış Kürtler himayemiz altında
Haber Merkezi

davutoglu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada "Dış Türkler de dış Kürtler de himayemiz altındadır" diyerek "Herhangi bir şekilde onların geleceğine ipotek konulmasına izin vermeyiz" dedi.

"GELECEKLERİNE İPOTEK KONMASINA İZİN VERMEYİZ"

"Diyarbakır ile Lefkoşa havalimanına uçuşlar başlayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık en kısa zamanda bu faaliyeti başlatıyoruz. Bu Diyarbakır başta olmak üzere pek çok bölgeye katkıda bulunacak. Bunun sembolik önemi de var. Diyarbakır'dan Erbil'e ulaşan her uçak dış Türklere de dış Kürtlere de selamlar götürecek. Bilinsin ki dış Kürtler de dış Türkler de himayemiz altındadır. Herhangi bir şekilde onların geleceğine ipotek konulmasına izin vermeyiz."

Davutoğlu: Dış Türkler ve dış Kürtler himayemiz altında VİDEO

Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;

VATANDAŞIMIZIN YANINDAYIZ

"Biz teröre karşı da, terörün tahribatına karşı da vatandaşımızın yanındayız. Yaraların sarılması için tüm imkanları seferber ettik. Diyarbakır'ı asla onlar teslim etmedik, etmeyeceğiz. Sur bizim yüreğimizdir. Sur bir kalp yüreği gibi inşa edilmiştir. Sur da, Diyarbakır de bu aziz vatanın ayrılmaz parçasıdır. Bizi, Sur'u yıkmakla itham edenlere karşı Diyarbakır ve Sur'u yeniden imar ediyoruz.

3 ÖNCELİĞİMİZ VAR

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı koordineli olarak çalışıyor. Birinci önceliğimiz vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaktır. İkinci önceliğimiz tahribatı gidereceğiz. UNESCO çerçevesi ve 2012 İmar Planı. Üçüncü önceliğimiz ekonomik hayatı canlandırmaktır. Çarşı kültürü özenle korunacaktır.

ERBİL'E UÇUŞ BAŞLATIYORUZ

10 Nisan'da Diyarbakır Havaalanı'ndan Erbil'e, 1 Mayıs'tan itibaren de Kıbrıs'tan uçuş başlatıyoruz. Biz tarihimizin bize yüklediği sorumluluklardan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. AK Parti iktidara geldiği günden beri, Türkiye'nin terör belasından kurtulması için çaba harcıyor. Biz milletimiz için varız, şartlar ne ise yapmaktan çekinmez, fedakarlık üstlenmekten kaçınmayız.

TERÖRLE MÜCADELE SÜRECİ

AK Parti iktidara geldiği günden beri, Türkiye'nin terör belasından kurtulması için çaba harcıyor. Biz milletimiz için varız, şartlar ne ise yapmaktan çekinmez, fedakarlık üstlenmekten kaçınmayız. Çatışmaların durması, milletimizin huzur ve emniyete kavuşması için güçlü bir devletin yapması gerekeni yaptık. Biz huzur ortamı sağlarken, PKK terör örgütü çukur kazarak, hendek kurarak yeni bir süreç başlattı. Biz de her tehdide karşı yapılması gerekeni yaptık. Ve tarihin en büyük terörle mücadele operasyonlarını başlattı. Türkiye dün sürdürdüğü çözüm sürecinde nasıl doğru bir siyaset izliyorsa, bugün de terörle mücadelede doğru bir operasyon izliyordur. Milletimiz de bu iki sürece büyük bir destek vermiştir. Terörle mücadeleden geri dönüş yoktur ve asla da olmayacaktır.

ŞANLIURFA ZİYARETİ MÜJDESİ

11 Nisan'da da Şanlıurfadayım. Ankara dışında ilk Bakanlar Kurulu toplantımızı da yapacağız. İstiklal Madalyası'nı da götürmek nasip olur. Terör örgütünün siyasi kanadı bu ziyaretten rahatsız oldu. Bir başka kesim de ziyaret sonrası başlattığı kampanyalarla terörle mücadele kararlılığımızı sorgulamaya kalktı.

"KİMSE TERÖR ÖRGÜTÜNÜ MUHATAP ALACAĞIMIZI BEKLEMESİN"

Bugün gelinen noktada, şehirlerimizi yaşanmaz hale getiren bu barbar terör örgütüne karşı büyük başarı elde ettik. Karşımızda gözü dönmüş bir terör örgütü var. Bizden kimse elinde silah ve kan olan terör örgütünü muhatap alacağımızı beklemesin. Bizim bundan sonra tek muhatabımız milletimizdir. Kararlılığımız tamdır. Mücadele kararı verirken de, bugün bu mücadeleyi yürütürken de hükümetimiz diğer partilerden destek görmemiştir. Biz bir yandan terörle mücadele ederken, terörden mağdur olan vatandaşlarımızın yaralarını sarıyoruz.

Son günlerde şahsım ve hükümetimizin terörle mücadeledeki kararlılığını sorgulamaya çalışan bazı fitne tacirleri harekete geçti. Bizim terörle mücadelemizdeki başarımızdan iki kesim rahatsız oldu. Birisi terör örgütü ve siyasi uzantıları. Terörle mücadele konusunda şahsımın ve hükümetimizin üstlendiği risklerin binde birini üstlenmeyen kararlılığımızı sorgulamaya kalktılar. Bunların arkasında kimlerin olduğunu da biliyorum. Tüm riskleri göze alarak, 23 Temmuz günü Başbakanlık direktifi olarak güvenlik güçlerine ilettim. Meclis'te çoğunluğa sahip olmayan bir hükümetin başındaydım. 7 Haziran akşamı baykuşlar bulundukları yerlerden öterken, biz bir an bile bu ülkeyi sahipsiz bırakmayız demiştik. O gün ne kadar kararlıysak, bugün de o kadar kararlıyız."