
Suriye Dışişleri Bakanı'nın muhaliflerle görüşmeye açığız açıklamasının ardından Erdoğan kritik nitelikte bir açıklama geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde Kuzey Irak'taki gibi bir yapının doğmasına Türkiye'nin sıcak bakmayacağını söyledi. Başta Türkiye olmak üzere birçok ülkenin Suriye'nin bölünmesini istemediğini belirten Erdoğan, bu ülkede yaşanan krizde son dönemece girildiğini, bunun uzun süre devam etmeyeceğini dile getirdi.
ŞARJAH'DAN ÖNEMLİ MESAJLAR
Birleşik Arap Emirlikleri'ni oluşturan 7 emirlikten biri olan Şarjah'ı (El Şarika ) ziyaret eden Erdoğan, dönüş yolunda gazetecilerin İmralı sürecinden Suriye'deki gelişmelere, iptal edilen köprü ve otoyol ihalesinden YÖK kanununa kadar pek çok konudaki sorusuna cevap verdi.
ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASININ SATIRBAŞLARI
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile bu hafta Türkiye'de görüşecek olan Erdoğan, Amerika'nın Suriye krizinde hâlâ elini taşın altına koymadığını belirtti, Suriye krizinde seyirci kalan BM Güvenlik Konseyi'nin yanı sıra İslam İşbirliği Örgütü, Arap Birliği ve İran'a sert eleştiriler yöneltti.
"KERKÜK'E ÖZEL STATÜ TANIYALIM"
Başta Türkiye olmak üzere Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır bu ülkelerin hiçbirisi bölünmesinden yana değil. Böyle bir şeye de inşallah fırsat vermeyiz. Suriye'nin bütünlüğü bizim için çok çok önemli. Irak'ta yaşanan sıkıntının da biz yaşanmasını istemiyoruz. Biz, Kuzey Suriye gibi bir oluşuma Türkiye olarak müsaade edemeyiz. O bize farklı yetkiler, farklı haklar verir. Kimsenin de böyle bir şeye müsaade etmemesi lazım. Irak'takini bölünme olarak kabul etmiyorlar, 'eyalet sistemine geçiştir' diyorlar. Eyalet sistemine geçişse Süleymaniye için Kerkük veya Musul için aynı sistemi niçin düşünmüyorsun? Biz, Kerkük için diyoruz ki 'oraya özel statü tanıyalım, aynı şeyi Musul'da, Süleymaniye'de yapalım'. Ama bunların hiçbirine yanaşmıyorlar. Er ya da geç o da olacak, oradaki yapı oraya gidecek. Kuzey Irak'ta olduktan sonra orada da olmasına mani bir hal yok.
"ÇEKİLME SÜRECİ FİİLEN BAŞLAMIŞ DEMEKTİR"
"Habur ile yarım kalan süreçte teröristlerin bazılarını Avrupa başkentlerine gönderme gibi formüller vardı. Dağdaki kadroyu eritme anlamında o dönemdeki çözüm formülleri halen geçerli mi? Başka bir yaklaşım var mı?"sorusuna cevap veren Erdoğan, "Şu anda hepsi geçerli tabi. Bizim için şu anda birinci derecede Kandil'dekiler, Türkiye'dekiler. Türkiye'deki teröristler sınırdan ikinci bir ülkeye gittiği anda bu süreç fiilen başlamış demektir. Ondan sonra Mahmur Kampı var, bu BM ile görüşülerek halledilmesi gereken bir süreçtir. Çünkü orası adeta kuluçka merkezi gibi, bir diğer tarafta tabi Kandil var. Bunlar da bizim Kuzey Irak yerel yönetimi ile çözmemiz gereken bir konu. Bunların hepsi Türkiye'dekilerin, ülkemizi terk etmesinden sonra atılacak adımlardır. Biz ne diyoruz? 'Geçmişte düşülen yanlışlara tekrar düşülmesin'. Gerekli olan tedbirleri biz alırız." dedi.
İSTANBUL'A 3. HAVALİMANI
:İstanbul'a yapılacak 3. havalimanı için telaffuz edilen 150 milyon/yıl yolcu sayısı doğru bir sayı mı? Böyle bir projeyi sadece Devlet Hava Meydanları İşletmeleri'nin (DHMİ) eline mi bırakacaksınız, yoksa eliniz üzerinde mi olacak? sorusu üzerine konuşan Erdoğan, "Açık, net söyleyeyim; 150 milyon diye bir şey söz konusu değil. Bu bakanımızın arazinin büyüklüğü sebebiyle, ihtiyaç duyulması halinde burası 150 milyona çıkabilecek düşüncesiyle söylediği bir şey. Bu işin ilk etabı 100 milyondur. Hepsini burayı yapacak olan firma alacak ve işletecektir. Dosya alma noktasında iş iyi gidiyor, 15 firma dosya aldı. Bunların içerisinde çok güçlü firmalar var, halen de almaya devam ediyorlar." dedi.
OTOYOL İHALESİ
Bu rakam beni tatmin etmedi. Ben bunun üzerine bir çalışma yaptırdım. Bu ihalenin olması gereken en üst rakam ne olabilir? Burada bunun iki katı bir rakam çıktı karşıma. Birisi 11-12 ise öbürü 8-9 civarında rakam çıktı. Peki en düşüğü ne olmalı? En düşüğü de 7 civarında çıktı. Arkadaşlar böyle çıktıktan sonra ben bunu verirsem vatana ihanet ederim, halkıma ihanet ederim. Şimdi ne yapacaksınız? Arkadaşlarımızla bir istişare yaptık, bu istişare neticesinde kesin değil ama büyük ihtimalle burayı halka açacağız. Halka arz ile bu işi çözelim istiyoruz ve arkadaşlarımızın ortak kanaati de bu istikamette netleşti. Bakanlar Kurulu'ndaki arkadaşlarımın da havası bu istikamette. İşletmeyi aynen devam ettireceğiz. Nasıl şu anda borsada, menkul kıymetlerde... Halk Bankası'nın şu anda yönetimi değiştirmedik, blok bir satışla birileri gelir alırsa o zaman yönetim değişir. Blok satış yok, halka arz var. Halka arzın içerisinde de mevcut yönetim bunu işletir. Yıl sonu karı nedir? 700-800 milyon TL, bu fiyatlara zamlar geldikçe bu trilyonlara varacak. Oralara vardığı zaman herkes yıl sonunda neyse onu alacağı gibi, zaten borsada kağıtlar sürekli el değiştirme şansına da sahip.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış