FETÖ/PDY üyeliği suçlamasıyla yargılanan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın damadı Ekrem Yeter hakkında, Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nce dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildi.
BAŞSAVCILIK 'CEZALANDIRILSIN' DEDİ
Mahkemenin gerekçeli kararını açıklamasının ardından, geçen hafta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yeter hakkında verilen beraat kararının bozulması için İstinaf Mahkemesi'ne başvurdu. Başsavcılık, Yeter'in cezalandırılmasını talep etti.
YETER DE KARARA İTİRAZ ETTİ
Ekrem Yeter, bugün avukatı Selçuk Nuray aracılığıyla, Bölge Adliyesi Ceza Daire Başkanlığı'na sunulmak üzere Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi verdi. Selçuk Nuray dilekçesinde, müvekkilinin kayınpederinin siyasi bir şahsiyet olması nedeniyle suçlamaların siyasi hırs ve intikam duygusu ile yapıldığına şahit olduklarını belirterek, dava aşamasında verilen ifade ve savunmalara yer verdi.
"ŞÜPHELER KALKMIŞTIR, SUÇSUZDUR"
Nuray, karara itirazlarının nedenini ise "Sayın mahkemenin verdiği karara sonuna kadar saygılıyız, ancak istinaf talebimiz; müvekkilimizin üzerindeki bu olası şüphenin kaldırılması, suçsuzluğunun sabit olması, kastının bulunmadığından beraat kararı verilmesi noktasındadır. Dosyaya kazandırılan tüm deliller, sunduğumuz beyan ve savunmalar, dinlenen savunma tanıkları, resmi kurum yazıları göz önüne alındığında kanaatimizce müvekkilimiz hakkında atılı suçtan CMK 223/2-b bendi gereğince beraat kararı verilmelidir. Gerek iddianame ve gerekse mütalaadaki tüm iddialar, en ufak bir şüpheye mahal vermeyecek deliller ile çürütülmüştür. Müvekkil üzerindeki şüpheler kalkmıştır ve suçsuzluğu açık olarak ortaya çıkmıştır." diye açıkladı.
"DELİL YETERSİZLİĞİ DEĞİL"
Avukat Nuray dilekçede, beraat kararının yerinde olduğunu ancak beraat kararını getiren sebebin 'delil yetersizliği' değil, dosya içeriğinde müvekkili ile atılı suç arasında illiyet bağının ve incelenen delillerde suç unsurunun olmaması nedeniyle, 'yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması' ve 'yüklenen suç açısından failin kast ve taksirinin bulunmaması' fıkralarından verilmesi gerektiğini belirtti.
YENİDEN BERAAT KARARI VERİLMESİNİ İSTEDİ
Dilekçesinde, müvekkilinin 2015 yılında cemaat olarak bildiği bu yapıdan hızla uzaklaştığını, tanık beyanlarının gerçekten uzak, soyut, yoruma dayalı beyanlar olduğunu, bu beyanlarla müvekkilinin örgüt üyesi olduğu sonucunun çıkarılamayacağını belirten Avukat Nuray, "Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının istinaf neticesinde kaldırılarak, müvekkilimizin atılı suçtan CMK 223/2-b (yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması) veya CMK 223/2-c (Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması) bendi gereğince beraatine karar verilmesini saygıyla arz ederiz." dedi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış