Yılmaz Tunç'tan başörtülü hakimin reddedilmesi olayına tepki
ensonhaber.com

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen uyuşturucu davasında sanık avukatı, mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtüleri olmasının laikliğe aykırı olduğunu savunarak, hakimleri reddettiğini, dosyaya bakmamaları gerektiğini söyledi.

Olay bir anda gündeme oturdu.

Konuya ilişkin Yılmaz Tunç'tan açıklama geldi.

Yaşanan bu olayın eski Türkiye alışkanlıkları olduğunu söyleyen Tunç, soruşturma başlatıldığı belirtti.

"Eski Türkiye kafasıdır"

Tunç X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık avukatının, mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtülü olması nedeniyle reddi hakim talebinde bulunması eski Türkiye kafasıdır.

Kadınların inanç, eğitim ve çalışma özgürlüğünü gasp eden 28 Şubat zihniyetiyle hareket etmek, hak arama hürriyetinin teminatı olan bir avukata yakışmamıştır.

"Kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz"

Anayasamıza göre herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Yine anayasamıza göre kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkemizde son 22 yılda yasakları kaldıran, hak ve özgürlükleri genişleten çok sayıda adım atılmış, kadınlara yönelik ‘pozitif ayrımcılık’ ilkesi yine bu dönemde Anayasal kural haline getirilmiştir.

Kadınların hiçbir ayrım gözetilmeden çalışma hayatında yer almaları birileri rahatsız olsa da yine bu dönemde hayata geçmiştir.

Türk kadını çalışma hayatının her alanında olduğu gibi yargı teşkilatımızda da başarılarıyla öne çıkmaktadır.

"Tüm kadın hakim ve savcılarımızı da derinden üzmüştür"

Adalet teşkilatımızda görev yapan 8 bin 871 kadın hakim ve savcımız, adaletin tecellisi için ülkemizin dört bir yanında fedakarca çalışmaktadır.

Avukatın yaptığı yakışıksız hareket, başı açık ya da kapalı olsun tüm kadın hakim ve savcılarımızı da derinden üzmüştür.

"Soruşturma başlatılmıştır"

Kadınlara ikinci sınıf muamelesi yapan, hak ve özgürlüklere hakaret eden bu tür olaylar artık geride kalmıştır. Son 22 yılda temel hak ve özgürlüklerin önünü açtığımız ülkemizde takınılan bu tavır asla kabul edilemez.

Yaşanan üzücü olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır."