15 Temmuz gazileri FETÖ sanıklarıyla yüzleşti
AA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Taksim Meydanı'nın işgali sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin 11'i tutuklu, 4'ü firari 99 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması tamamlandı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmada söz alan tutuklu sanık eski astsubay Asım Özdemir, 6. Motorlu Piyade Alay Komutanı eski Albay Nebi Gazneli’nin 15 Temmuz’daki darbe girişimi öncesinde alayda denetleme yaptığını ve bütün personeli birliğe çağırdığını emrettiğini söyledi.

"SİLAHLARI DEPOYA KOYUP KİLİTLEDİK"

Mesaiyi bitirdiği ve evine gittiğini, denetleme için çağrıldığını öne süren Özdemir, kışlaya geldiğinde Nebi Gazneli’nin herkesi içtima alanında topladığını ve bağırarak emirler verdiğini iddia etti.

Taburunun alarm durumunda olduğunu söyleyen Özdemir, “Taksim’e gitmek için yola çıkmıştık, fakat Beşiktaş yakınlarında vatandaşın tepkisiyle karşılaştık, sebebini anlayamamıştık. Geri döndük ve Beşiktaş’taki askeri lojmanlar bölgesine girdik. Burada alay komutanı Nebi Gazneli’nin ‘acımayın, öldürün’ emri verdiğini öğrendim. Üsteğmenimiz Emrah Altunkalem’in emriyle bütün silahları ve mühimmatları lojmanlar bölgesinde bir depoya koyduk ve kilitledik. Hiçbir olaya karışmadık.” iddiasında bulundu.

Yaşananların darbe girişimiyle ilgili olduğunu düşünemediğini iddia eden Özdemir, beraat talebinde bulundu.

Darbe girişiminden haberinin olmadığını savunan tutuklu sanık eski astsubay Ali Kazanpınar, “Taksim’e giderken yolda ateş açıldı. Ateş açana normalde ateşle karşılık verilir, ama biz o an kimseye ateş açmadık. Bölük komutanımızın emriyle geri döndük.” sözleriyle savunma yaptı.

15 TEMMZU GAZİLERİ DE DİNLENDİ

Tutuklu sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından, duruşmada 15 Temmuz gecesi Taksim’de çıkan olaylarda yaralanan gazilerin, tanık sıfatıyla ifadelerine başvuruldu.

Söz alan mağdurlardan 15 Temmuz gazisi Emre Sessiz, darbe girişimini öğrendikten sonra Taksim’e gittiğini belirterek, şunları söyledi: “Kandırılarak bu işe sürüklenenleri ayrı tutuyorum. Terör saldırısı bahanesiyle çıkanları kastediyorum. Ben orada üniformalı teröristleri gördüm. Orada hiçbir vatandaşın elinde silah, bıçak yoktu. Eğer ki linç etmek isteseydik silaha bıçağa da gerek yoktu. İsteseydik bir avuç askeri orada linç ederdik. Askerler kışlalarına dönsün diye 3-4 defa koridor açtık, ama gitmediler. Bir süre sonra silahların namlularını bize çevirdiler ve bizi keklik gibi vurdular. Yanımdakiler tek tek yere düşüyordu. Buradaki askerler, silahlarını bacağıma doğru tutarak sıktılar. Kanlar içinde kaldım.”

Sessiz, tutuklu sanık yüzbaşı Erdoğan Çelik’in savunmasında G3 piyade tüfeğinden çıkan kurşunun insan vücudundaki tahribatla ilgili savunmasını da eleştirdi.

Yürümekte zorlanan ve destek tıbbi bastonunu gösteren Sessiz, “Erdoğan Çelik, bak. İşte G3 kurşunu bunu yaptı.” sözleriyle tepki gösterdi.

"BİZİ TARADIKLARI GÖRÜNTÜLERLE SABİT"

Sanıkların tamamından şikayetçi olan mağdurlardan Elvan Ağdaş, vatandaşın askerleri sürekli uyardığını ve kışlalarına dönmeleri yönünde telkinde bulunduklarını söyledi.

Vatandaşın, askerleri uyardıklarına dikkati çeken Ağdaş, “Tatbikat veya terör bahanesiyle kışladan çıktıkları inandırıcı değil. Ateş ederek meydandaki anıtın önüne kadar ilerlediler. Bir anda bizi taradılar. Bacağım ve ayağımdan yaralandım. Bunlar görüntülerle sabittir.” dedi.

Sırasıyla söz alan mağdurlar Özcan Dorman ve Murat Duran da 15 Temmuz’da askerler tarafından açılan ateş sonucu yaralandıklarını belirterek, şikayetçi olduklarını ve duruşmalara katılma talebinde bulunduklarını belirtti.

Duruşma, sanık ve müşteki ifadelerinin alınması için yarına (bugün) ertelendi.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)