Ağır bir rahatsızlık geçiren ve bakımıyla ilgilendiği babasını kaybettikten sonra çalışma hayatına dönmeye hazırlanan 39 yaşındaki Bülent Karalı, açacağı lokanta için 15 Temmuz'da sözleşme imzaladı. Karalı, aynı gün hain kurşunların hedefi oldu.
Şehit Karalı'nın annesi Aynur Karalı, darbe girişiminin üzerinden geçen üç yılda yaşadıklarını anlattı.
Acılı anne, 3 yılın acı içinde ve dayanılmaz hasretle geçtiğini belirterek, evladının vatan, devlet, millet ve ezanlar için şehit olmasının acısını biraz olsun hafiflettiğini söyledi.
"FETÖ'CÜLER KANDIRILMADI, ÜLKELERİNİ SATTILAR"
Çocuğunun acısını düşünürken aslında vatanın ve devletin acısının daha büyük olduğunun farkına vardığını belirten Karalı, "FETÖ'cülerin hiçbirinin Türk olduğuna inanmıyorum. Hakiki Türk'ten böyle hain çıkmaz ama bunlar bizim içimize sızmış hainler. 'FETÖ'cüler kandırıldı.' diyorlar. Hayır, hiçbiri kandırılmadı. Çıkarları doğrultusunda ülkelerini satmışlar. Ben FETÖ'cülerin kandırıldığını, onlara cahil denilmesini kabul etmiyorum. Albay, doktor, hakim olmuş, bir iki tanesini kandırırsın, bu kadar insan kandırılır mı? Buna imkan yok. Allah bunları affetmeyecek. Biz zaten affetmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
3 çocuğu ve 2 torunu bulunduğunu ve hepsini çok güzel yetiştirdiğini, "Kara sevdam" diye sevdiği şehit oğlu Bülent'in diğer çocuklarından farklı olduğunu anlatan anne Karalı, "Hem çok tartışırdık hem de çok severdik birbirimizi. Çok titiz, bakımlı, özenli ve hassas bir çocuktu. Aldılar benden. Allah için, Allah yolunda öldü. Vatan için, bayrak için öldü." dedi.
"O BEĞENMEDİKLERİ İNSANLAR ÜLKEYİ KURTARDI"
Devletten hiçbir şey beklemediğini söyleyen Karalı, şunları kaydetti:
"O gece rakı bardaklarını kaldırıp, sazları eline alıp, 'Tayyip Erdoğan gidiyor.' diye şarkı söyleyenleri Allah'a havale ediyorum. İnsanların çok iyi okullarda okuması, onun çok bilgili olduğu anlamına gelmiyor. 15 Temmuz'dan sonra bunu çok iyi anladım. İnsanlar çocuklarını yetiştirirken vatan, millet, bayrak sevgisi vermeli ama vermemişler. Onlar bana cahil, ilkokul mezunu diyorlar. Asıl onlar cahil aptal. Sosyal medyada görüyorum, acıyorum onlara. Bu ülkede sanatçı diye yetişen de boşmuş, okudum diyenler de boşmuş. O beğenmedikleri insanlar sokaklara döküldü, ülke kurtuldu. Onlar hala pastanın payının en büyüğünü yiyorlar, oturuyorlar. Utanmadan bizi yargılıyorlar. 'Tiyatro, senaryo.' diyorlar. Beni bunlar yaralıyor. Tarihini bilmeyenler günübirlik yaşıyor. Yapacak bir şey yok onlara."
"15 TEMMUZ'DA İŞ KURUP, BENİ HACCA GÖNDERECEKTİ"
Bekar olan şehit oğlunun iş kuracağı günün hayaliyle yaşadığını dile getiren Karalı, "Oğlum 1,5 ay sayıkladı. '15 Temmuz'da işimi kuruyorum.' dedi. Kurduktan sonra beni umreye ve hacca gönderecekti. Meğer son gününü sayıklamış 'iş yerim' diye." dedi.
Darbe girişimi günü Etimesgut'taki evlerinin üstünden geçen helikopterlerden dürbünle evlerin seyredildiğini gördüklerini söyleyen Aynur Karalı, o gün haberleri dinleyince ağlayarak dualar ettiğini, evine gelecek acıyı önceden hissettiğini söyledi.
"Allah yaşayacağım acıyı önceden içime koymuş. Ben ülkenin derdindeydim, çocuklarımın derdinde değildim. 15 Temmuz'u olmadan önce yaşadım. Darbeden 3 gün önce evdeki bütün canlı çiçeklerim döküldü. Kucak dolusu çiçeklerimin hepsi kurudu, ancak ateş dökünce böyle olur. Hiçbir şey kalmamıştı. Bunu hep ailemdeki yaşlıların vefat edebileceğine yormuştum. Meğer canım, ciğerim gidecekmiş." diyen şehit annesi, tüm şehitlerin özel olduğunu, annelerin bunu sağlıklı düşündüklerinde fark edeceklerini belirtti.
"OĞLUMUN OTOPSİ ANINI YAŞADIM"
Oğlunun öldüğü haberini kaldırıldığı hastaneden aldığını belirten Karalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oğluma 5 gün boyunca otopsi yapılmadı. Morga girip görmedim oğlumu. 'Onu evde salına salına yürürken görmek istiyorum.' diye girmedim. Karnıma çok şiddetli bir sancı girdi, ağrıdan duramıyorum. Öğrendim ki ben o acıyı çekerken oğluma otopsi yapılıyormuş. O hissetmedi ama ben şehit oğlumun otopsi anını, şiddetli ağrıyla hissettim. Ona yapılan işlemi ben yaşadım. Böyle imtihan verdim. Allah cenneti hiç kimseye bedava vermiyor. Oğlum, ölümüyle ne kadar dürüst bir çocuk olduğunu Türkiye'ye kabul ettirdi. Oğlumu kaybettikten sonra bile haberleri takip ettim. Giden gitti ama kalanı korumamız lazım. Çocuklarıma hazır olmalarını söyledim. Bunun devamı gelirse hazırlıklıyız."
"CANLIYKEN SELALARI OKUNDU"
Şehitler bu özel makama erişmeden 3 saat önce selaların okunmaya başladığını söyleyen Karalı, "Canlıyken selaları başladı, kırkları çıkana kadar okundu. Tarihte böyle bir şeye rastlanmamıştır." diye konuştu.
Oğlunun Karşıyaka Mezarlığı'ndaki kabrini sık sık ziyarete gittiğini söyleyen anne Karalı, her gün sessizce ağladığını, fotoğraflarına bakıp oğluyla konuşarak teselli bulduğunu ifade etti.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış