Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin davaları yakından takip eden AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, "FETÖ'cülerle ilgili hala içeriden ve dışarıdan pompalanan dezenformasyonlarla kafası karışanlar varsa onlara tavsiyem, gelsinler bu duruşmaları izlesinler. Onların sözde savunmalarını, hep bir ağızdan dile getirdikleri ahmakça senaryolarını dinlesinler ve kararlarını versinler. O delillerle, o yaşanmışlıklarla, o kayıtlarla, bunların kurtuluşu yok." dedi.
Avcı, bakanlığı döneminde de sonrasında da 15 Temmuz davalarını yakından takip ettiğini, özellikle İstanbul ve Ankara'daki duruşmaları izleyerek, şehit aileleri ve gazilerle görüştüğünü belirtti.
AK Parti'nin, sadece kendi milletvekillerini değil, bütün yurttaşları duruşmaları izlemesi için teşvik ettiğini anlatan Avcı, hangi meslekten olursa olsun fırsat bulan herkesin duruşmaları izlemesi gerektiğini bildirdi.
15 Temmuz'da ne yaşandığını, örgütün gerçek yüzünü ve bir kalıba döktüğü insan tipolojisini görmek için bu davaların ibretlik olduğunu kaydeden Avcı, özellikle hukukçuların, insan hakları savunucularının, hukuk ve tarih öğrencilerinin duruşmaları yakından takip etmesi gerektiğine işaret etti.
Davanın, milletin devletine, Meclisine, hükümetine kısacası kendi demokratik geleceğine sahip çıkma davası olduğunu vurgulayan Avcı, davayı takip etmenin şehitlere, gazilere de vefa borcu olduğunu kaydetti.
FETÖ mensuplarının, duruşmalarda tek elden üretilmiş, inkar ederken ikrar eden bir savunma stratejisi izlediğine işaret eden Avcı, şunları söyledi:
"Sanıklar, her soruda kağıda bakarak, 'Ben, Atatürkçü düşünce sistemine inanan bir Türk subayı...' diye başlayan şablon tiradlarla, insanı ahmak yerine koyan ifadelerle inkar stratejisi izliyorlar. Mantığı, vicdanı, sabrı zorlayacak ne varsa yapıyorlar. Anlık sorulara, önlerindeki kağıtlara bakmadan cevap veremiyorlar. Savunmalarıyla, mahkemeyi, duruşma hakimlerini, mahkeme üyelerini, savcıları, müşteki avukatlarını, gazileri, şehit yakınlarını tahrik etmeye çalışıyorlar. Bu da 'ileriye yönelik bir hesaba, AİHM'e müracaat aşamasına yönelik bir hesaba işaret ediyor. Mahkemeleri tahrik ederek usul hatası yaptırma gayretlerine bakınca şunu açıkça görüyorsunuz, oyun planlarını, AİHM'e müracaat aşamasında, 'adil yargılanma olmadı; savunma hakkımız kısıtlandı' demek üzerine kurmaya çalışıyorlar."
Hakim ve savcılarla müşteki avukatlarının da bu tuzağın farkında olduğunu aktaran Avcı, mahkeme heyetlerinin, duruşmaların evrensel yargılanma kriterlerine uygun sonuçlanması için sabır ve teenniyle görevlerini yaptığını ifade etti.
Kimsenin, darbeye kalkışıldığını kabul etmediğini, "Ya 'savaş çıktı zannettim ya da terör saldırısı ihbarı için gittik" denildiğini aktaran Avcı, "Generali de astsubayı da üsteğmeni de aynı kaypaklık, aynı yalancılık, aynı 'yersen' havası içerisinde." dedi.
"FETÖ'cüler, hukuk önünde hak ettikleri cezayı alacak"
"O gece, ortalık yıkılırken, güya hiçbiri telefonlarını açmamış, televizyona bakmamış, radyo dinlememiş, internete bakmamış, kimseden bir şey öğrenmemiş. Bu tipolojiyi görmek çok önemli." diyen Avcı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu FETÖ'cülerle, ilgili hala içeriden ve dışarıdan pompalanan dezenformasyonlarla kafası karışanlar varsa onlara tavsiyem, gelsinler bu duruşmaları izlesinler. Onların sözde savunmalarını, hep bir ağızdan dile getirdikleri ahmakça senaryolarını dinlesinler ve kararlarını versinler. O delillerle, o yaşanmışlıklarla, o kayıtlarla, bunların kurtuluşu yok. Vatanına açıktan ihanet eden, milletin vatan müdafaası için verdiği silahları millete doğrultan, masum insanları tarayan, kadın-erkek, genç-ihtiyar demeden, gözünü kırpmadan masum insanların kanını döken bu FETÖ'cüler, hukuk önünde hak ettikleri cezayı alacaklar. Milletimiz müsterih olsun."
Er ve erbaşlar, rütbesiz askerler arasında masum olanlar varsa, onların mutlaka ayıklanacağını kaydeden Nabi Avcı, davaların, söylenti veya rivayetler üzerinden değil, maddi deliller üzerinden yürütüldüğünü aktardı.
Avcı, şunları söyledi:
"Duruşmaları sürekli takip edince görüyorsunuz ki o gece, bunlar ve bunları yönlendirenlerin hesabına göre, kağıt üzerinde işlem tamammış. Ama halkın direnişini hiç hesaba katmamışlar. Görüntülerde, darbe girişiminin başladığı ilk saatlerde, özellikle Akıncı Üssü'nde, Genelkurmay koridorlarında o kendinden fevkalade emin adımlarla yürüyen örgüt mensuplarının, halkın direnişi sonrası, nasıl panik içinde sağa sola koşuşturduklarını görünce zaten masum mu değil mi hemen anlıyorsunuz. Görüyorsunuz ki Türkiye, o gece, Cenabı Hakk'ın lütfu keremiyle, gerçekten çok ciddi bir badireyi atlatmıştır. "
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış