2005 yılında Hıristiyanlık dinini seçerek Yunan Yorgo Seitaridis'le kilisede evlenen ve din değiştiren Tuğçe Kazaz uzun süre bu konu yüzünden hafızalardan silinmedi. Peki Tuğçe Kazaz, bu önemli kararları verirken neler hissetti, neler yaşadı? Tuğçe Kazaz, tüm bunları Aysha'ya anlattı.
Neden gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyorsunuz?
- Hem mesleğim gereği hem de sosyal yaşamda yıllardır göz önündeydim. Bunun bende bıraktığı ağırlığı fark etmiş durumdayım. Bundan sonrası için sade ve mütevazı bir yaşamı seçtim ve öyle yaşıyorum.
Bir süredir kapalı bir kutu gibisiniz. Söylentiler dışında sizinle ilgili çok fazla bir şey bilmiyoruz. Yunanistan'dan dönüşünüzle birlikte hayatınızda neler değişti?
- Kendimdeki dönüşüm sonucunda düşünce şeklim, yaşam tarzım, bakış açım, amaçlarım; neredeyse hayatımın tamamı değişti. Ama bu samimi ve gerçek bir dönüşüm, değişim oldu. Göstermelik değil.
Size getirilen en büyük eleştiri din değiştirmeniz konusundaydı. Hangi duygularla İslamiyet'i bırakıp Hıristiyan olmaya karar verdiniz?
- O günün şuur seviyesinde, evlenmeye karar verdiğim insan için ve aşk duygusunun güdümünde böyle bir karar almıştım.
'İÇ ÇATIŞMA İÇİNDEYDİM'
Bu kararı vermek zor olmadı mı?
- Az şey bildiğinizde karar vermek daha kolaydır. Ben de o dönem İslamiyet hakkında çok bilgiye sahip değildim. İç çatışma içindeydim. Hıristiyanlığı seçmemin ilk nedeni arayışlarımdı, aşk vesile oldu. Ancak Hıristiyan olduktan sonra da arayışlarım son bulmadı, tatmin olmadım. İslamiyet'i doğru bulmadığım için reddetmiş değilim. Sadece kaynaşamamıştım. İnanç ve din üzerine çok bedel ödedim. Öğrenmeye başladıkça İslamiyet'le yeniden bütünleştim.
'AŞK BİR ÇEŞİT DELİLİK HALİDİR'
Vaftiz olurken neler hissettiniz?
- Farklı bir dini ritüel olduğu için heyecanlanmıştım. Merak etmiştim, acaba bunu yapmakla yaradanımı kızdırmış mıydım? Sonra düşündüm ki; yaradan tektir. Bu din de onun dinidir. Ben kendime bir başka tanrı yaratmıyorum. Bu düşünce beni biraz rahatlatmıştı.
Binlerce hayranı olan bir model olarak, gelecek ağır tepkilerden hiç korkmadınız mı?
- Korkmadım çünkü bedelini ödemeyi kabullenmiştim baştan. Ancak üzüldüğüm bir şey vardı; bu konuda kendimi tam olarak ifade edememekten dolayı yanlış anlaşılmaktı.
Hıristiyan olmanızın nedeni yaşadığınız dönüşüm müydü, yoksa aşk mıydı?
- Temel neden; arayışımdı ancak aşk da bu olayın tetikleyicisi oldu.
Aşkta fedakarlığın sınırları olmalı mı?
- Aşk kavramının taşıdığı genel özelliklere bakarak söyleyebiliriz ki, o bir dengesizlik hatta akıl ötesi bir çeşit delilik halidir. Sınırları akıl koyduğuna göre aşkta sınır yoktur. Aşkın uçuşan pervanelerin göz göre göre ateşin içine doğru uçarak kendilerini yakmaları gibi bir şey olduğunu söylerler. Bunda akıllı bir taraf var mı?
'ESKİ EŞİMLE GÖRÜŞMÜYORUM'
Eski eşinizle görüşüyor musunuz?
- Boşanma sürecimiz iki ülke arasındaki bürokrasiden dolayı gereğinden fazla uzun sürdü. O süreçte görüşüyorduk. Artık görüşmüyoruz.
Hıristiyanlığa boşanmanızla birlikte mi veda ettiniz yoksa yaşadığınız zaman içinde mi uzaklaştınız?
- Boşanma öncesinde içime sinmediğini anlamaya başlamıştım.
Diyelim ki şimdi karşınıza farklı dinden bir erkek çıktı. Siz ona şart koşar mıydınız?
- Hayır. Şartla yapacaksa yapmasın. Kendi seçimi ve idraki ile olmalı.
Yeniden evlenmeyi düşünür müsünüz?
- Evliliği kişisel bir aşk için değil, aile olabilmek için düşünürüm...
'EVİMDE TV YOK'
Evinizde neden televizyon yok?
- Televizyon izlemeyi sevmiyorum. Bu demek değildir ki Türkiye ve dünya gündeminden kopuk yaşıyorum. Gerektiğinde internetten olayları takip ediyorum.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış