Yara bandı yokken, doktorlar yaraları fabrikalarda yerlerden toplanan artık pamuklu bez parçalarıyla sarıyordu.
O zamanlarda ameliyatlarda ölüm oranı yüzde elliydi.
Çünkü yaraların iltihaplanmasının nedeninin havada yaşayan ve gözle görülmeyen bakteriler olduğunu kimse bilmiyordu.
Joseph Lister adında İngiliz bir cerrah, 1865'te daha önce bilinmeyen bu gerçeği keşfetti.
İLK ŞİRKET 1867'DE KURULDU
Lister'ın 1867'de Philadelphia'da yaptığı bir konuşma, Robert Johnson ve kardeşlerine esin kaynağı oldu.
Johnson ve kardeşleri, pamuk ve gazlı bezden yapılmış, mikrop geçirmeyen paketlere kapatılmış sargılar üreten bir şirket kurdu.
1920'DE GELİŞTİRİLDİ
1920'de, Johnson & Johnson şirketinin bir çalışanı, steril gazlı bezi, cerrahi bant şeridine yapıştırmayı akıl etti.
Bu basit fikir, aslında büyük bir buluştu. Çünkü insanlar artık küçük yaraları kendi başlarına sarıp iyileştirebiliyorlardı.
NASIL ÜRETİLİYOR
* Özel bir kumaştan geniş bir parça, zamkla kaplanır ve fırına verilir. Fırında, zamk kurur ve yapışkan bir doku haline gelir. Kumaş parçası, bir rulo halinde yuvarlanır.
* Rulo açılır ve kumaşı birkaç dar şeride ayıran kesme makinesine girer. Ayrılan şeritler, daha küçük rulolar oluşturur.
* Rulolar açıldıkça her kumaş şeridin ortasına pamukla dondurulmuş gazlı bez şeritleri iliştirilir.
* İki atılacak plastik şerit, bandın ve üstüne eklenir. Kumaş bant, gazlı bez ve plastik, daha sonra minik sargı parçaları halinde kesilir.
* Bu sargılar ayrı ayrı kağıt parçasının arasına konur.
* Bir delme makinesi, yara bantlarının kutulara ayrılmadan önce birbirinden kolay ayrılmasını sağlar.
* Bir kerede 500 bin yara bandı alabilen istiflenmiş kutular, sterilazsyon odasına girer. Gaz, ısı ve buhar her türlü mikrobu öldürür. Artık yara bantları dükkanlara gönderilmeye hazırdır.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış