Türkiye, 2022 yılının Şubat ayında İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde 4 gün boyunca yapılan kazı çalışmasını konuştu…
Bir cesedin çıkarıldığı olayla ilgili 11 şüpheli tutuklandı.
İddialara göre, her şey Murat Kartal adlı kişinin, 2015'te Ömer Fırat B.'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandıktan sonra serbest bırakılmasıyla başladı.
Cansız bedeni arazide çıktı
İstanbul’da yaşayan 39 yaşındaki Murat Kartal, geçen yıl ortadan kayboldu.
Anne Döndü Kartal, 20 Ocak 2022'de oğlunun kaybolduğunu bildirdi.
Yapılan araştırmalar sonucu Murat Kartal’ın cansız bedeni, 4 Şubat 2022'de Beylikdüzü’ndeki araziden çıkarıldı.
Gizli tanık her şeyi anlattı
Soruşturma genişletildi ve dikkat çeken isimlere ulaşıldı.
Polis önce bir tanığı dinledi.
Gizli tanığın ifadesini değerlendiren ekipler, iki polis memurunun 20 Ocak'ta Maltepe'de Kartal'ı gözaltına aldığını tespit etti.
Para alan 2 polis, Murat Kartal'ı başkalarına teslim etti
Yakalanan polis memurları Erdem Öntürk ve Fatih Erkut, Kartal'ı emniyete götürmek yerine para karşılığı İstanbul Adliyesi yakınında Yavuz Yavuztürk ve yanındaki diğer sanıklara teslim ettikleri itiraf etti.
Yavuztürk'ün yanında bulunan diğer sanıklarla Kartal'ı cebir ve şiddet kullanarak kendi araçlarına bindirdikleri, Beylikdüzü'nde "köşk" diye tabir edilen kendilerine ait bir yere götürdükleri belirlendi.
Kan ve benzeri bulgular...
O saatten sonra Kartal’dan bir daha haber alınmazken, köşk ve çevresinde yapılan araştırmalarda şahsa ait olduğu değerlendirilen kan ve benzeri bulgular ile bir ayakkabının ele geçirildi.
Korkunç cinayetle ilgili polislerin dışında Mehmet Emin Baybaşin ve Yavuz Yavuztürk'ün aralarında bulunduğu 9 şüpheli gözaltına alındı.
İddianame hazırlandı
Davanın iddianamesi de hazırlandı.
Buna göre 9 sanık hakkında, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 4'er yıldan 14'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Ayrıca iddianamede, sanık olan iki polis memuru Erdem Öntürk ve Fatih Erkuş hakkında da "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçlarından toplam 7'şer yıldan 20'şer yıla kadar değişen hapis cezası istendi.
Yargılama başladı
Bugün 11 sanığın yargılanmasına başlandı…
Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 8 tutuklu sanık ile bir tutuksuz sanık katıldı.
İki tutuklu sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanırken, tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Eski vekil: Böyle bir işe karışacak kadar gözüm kararmadı
Savunma yapan tutuklu sanık Abdulsamet Turgut, milletvekilliği yapmış bir insan olduğunu ve böyle bir işe karışacak kadar gözü kararmış biri olmadığını belirterek, ölen kişiyle bir tanışıklığının olmadığını ve suçsuz olduğunu söyledi.
Duruşmaya tekerlekli sandalye ile katılan tutuklu sanık Mehmet Emin Baybaşin de şunları söyledi:
"Evimde çıkan peruk oğlumun peruğuydu, annesi saklıyordu"
Olayla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Ben olayı emniyette duydum. Daha öncesinde olaya dahlim yoktur. Oğlumun öldürülmesi olayı nedeniyle Murat Kartal ve ailesine husumetim yoktu. Oğlumun öldürülmesi davasına hiç katılmamıştım. Maktulü tanımam. Olaydan 1-2 ay önce felç geçirdim. Evde tedavim devam ediyordu. Desteksiz yürüyemiyorum. Yavuz Yavuztürk ile aile sorunları nedeniyle 4 yıldır görüşmüyorduk. Evimde çıkan peruk oğlumun peruğuydu, annesi saklıyordu. Beraatimi istiyorum.
"Murat hayattaydı, darbedilmemişti"
Sanık Metin Atalan da savunmasında şöyle konuştu:
Yavuz Yavuztürk dayıma o gün telefon geldi. Sinirlendi. Birlikte yola çıktık. Bilmediğim bir yerde beklerken polis olduğunu anladığım iki kişi, Murat Kartal'ı getirdi. Arabaya soktular. Dayım, 'Bizden habersiz polislerle iş çevirmişler.' dedi. Sonra şatoya geçtik. Sonra Mehmet Selim Baybaşin geldi. Gelir gelmez şahsın nerede olduğunu sordu. Sonra bize kızarak, 'Siz buradan uzak durun.' dedi. Mehmet Selim, Murat Kartal'a 'Sen benim yeğenimi nasıl öldürürsün?' diye hakaretler ediyordu. Sonrasında aracın içerisinde Mehmet Selim, Murat'a kızıyordu. Aracı Faysal sürüyordu, yanına ben oturdum, arkada da Murat Kartal ile Mehmet Selim vardı. Murat hayattaydı, oturuyordu, darbedilmemişti.
'Metrobüse bıraktık'
Şatonun dışına çıktıklarında yanlarından ekip arabası geçince sanık Faysal Gezen'in üzerindeki silahı dışarı attığını, biraz daha ilerleyince Mehmet Selim Baybaşin'in 'Burada durun.' dediğini ve Murat Kartal ile Mehmet Selim Baybaşin'in aşağı indiğini anlatan sanık Atalan, Baybaşin'in kendilerini şatoya gönderdiğini, 15-20 dakika sonra şatoya dönen Yavuz Yavuztürk'e şahsı metrobüse bıraktıklarını söylediğini aktardı.
"Sanığa bu fotoğraf gösterilebilir mi?"
Sanık avukatı, söz alarak "Google'a Mehmet Selim Baybaşin yazdığımda atlı fotoğrafı çıkıyor. Bu kişi geçen yıl ölmüş. Sanığa bu fotoğraf gösterilebilir mi?" diye sordu.
Sanık Atalan da fotoğraftaki kişinin şatoya gelen Mehmet Selim Baybaşin olduğunu söyledi.
Söz verilen sanık Mehmet Emin Baybaşin, "Mehmet Selim Baybaşin, benim ağabeyimin oğludur." dedi.
'Başı öne doğru düşüktü'
Bir diğer sanık Faysal Gezen de Mehmet Selim Baybaşin'in talimatıyla Metin Atalan ile araca bindiklerinde Murat Kartal'ın başının öne düşük vaziyette olduğunu ve kendisine ses vermediğini, hep birlikte onu arabadan taşıyıp boş arazide bir çukura bıraktıklarını anlattı.
'Beni polise mi aldırtıyorsunuz?'
Murat Kartal'ı gözaltına alan polislerden sanık Erdem Öntürk savunmasında, sanıklardan Yavuz Yavuztürk'ün Murat Kartal'a ulaşmak için kendisinden yardım istediğini anlatarak, "Bana Murat Kartal'ın telefon numarasını verdi. Ben de meslektaşım Fatih'ten yardım istedim. O da Murat Kartal'ın fotoğrafını ve evraklarını buldu. Olay günü Murat Kartal'a bir kafenin dışında ulaştık. Kendisine ifade vermesi gerektiğini söyledik. O da 'Tamam' diyerek araca bindi. Sonra Yavuz'u aradık ve buluştuk. Murat, Yavuz'u görünce, 'Beni polise mi aldırtıyorsunuz?' dedi. Birbirlerinin üstüne yürüdüler." dedi.
"İyi niyetimizin kurbanı olduk"
Sanık Öntürk, "Biz de gidecektik fakat Fatih'in omzu kötü olunca gitmemeye karar verdik. Biz Silivri'ye dönünce Yavuz Yavuztürk'ün yeğeni Hasan beni aradı. Bana, 'Adam gebermiş gitmiş bu konuyu kapatalım.' dedi. Benim dünyam başıma yıkıldı. Fatih ile kurban mı olduk diye düşündüm. Ne olduğunu netleştirelim diye kolluk birimlerine gittik. İyi niyetimizin kurbanı olduk." dedi.
Yarın devam edilecek
Diğer savunma yapan sanıklar da suçlamaları reddetti.
Mahkeme, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış