Video Player is loading.
Current Time 0:00
Duration -:-
Loaded: 0%
Stream Type LIVE
Remaining Time 0:00
 
1x
    • Chapters
    • descriptions off, selected
    • subtitles off, selected
      DHA

      "Futbolda büyük fon vurgunu" olarak geçen ve Türkiye'nin gündemine oturan Seçil Erzan'ın yargılandığı dava sürüyor.

      Denizbank Levent Şubesi eski Müdürü Seçil Erzan'ın, yüksek kârlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 30'dan fazla kişiyi milyonlarca lira dolandırdığı haberi, milyonlar tarafından merakla takip edilmişti.

      ARA CELSE AÇILDI

      Davaya ilişkin açılan ara celse, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

      Duruşmaya tutuklu sanık Seçil Erzan, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla bağlanırken Fatih Terim’in şoförü, mahkeme salonunda hazır bulundu.

      "FATİH HOCA ADINA PARA ALDIM"

      Tanık olarak dinlenen Fatih Terim’in şoförü Umut Akgöze, "Para verdim, para da aldım, Fatih Hoca adına da aldım. 100 bin liram vardı, bankaya gidip Seçil Hanım’la görüştüm, bana ‘değerlendirelim’ dedi, mantıklı geldi, kendisine verdim. Fatih Bey’in adına para yatıyordu bana, ben de o paradan veriyordum.

      "TERİM HİÇ BANKAYA GİTMEZDİ, BEN GİDERDİM"

      Ben sadece Fatih Terim’in getir götür işlerini yapıyordum. Bankadan para alıp Fatih Terim’e götürdüğüm de olmuştur, hatırlamıyorum.

      Fatih Terim hiç bankaya gitmezdi, genelde ben giderdim. Daha önce banka çalışanlarından birisinin eve gelip, para getirdiğine bir kere şahit oldum. Ayrıca Göktürk’e hiç gitmedim. Oradan hiç para almadım." dedi.

      "PARAYI TAŞIMAK İÇİN GÜVENLİKTEN YARDIM ALDIM"

      Seçil Erzan’ın, "Ben Umut’tan hiçbir zaman 7 buçuk milyon gibi bir para teslim almadım, bana nerede teslim etmiş?" diye sorması üzerine Umut Akgöze, "7 buçuk milyon lirayı Florya Şubesi'nde teslim ettim, hatta parayı taşımak için güvenlikten yardım aldım. Paranın hacminden dolayı hatırlıyorum, eminim." dedi.

      Mahkeme heyeti, 1 Eylül 2022 ile 7 Mart 2023 arasındaki baz istasyonu kayıtlarının istenmesine karar verdi.

      İDDİANAMEDEN

      İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede; sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kâr vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

      İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker'in daha sonra Erzan'a ulaşmaya çalışsa da bunun gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.

      Sanık Erzan'ın, bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kâr getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

      İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

      İSTENİLEN CEZALAR

      Sanık Erzan'ın, "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapsi isteniyor.

      Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın ise "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

      İddianamede, Süleyman Aslan ve Mojtaba Haghani'nin "tefecilik" suçundan ayrı ayrı 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması talep edilirken, Nur Erkasap'ın ise "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" suçundan 9 yıldan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

      İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan ve bu dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen iddianamede ise Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun, 24 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işledikleri iddiasıyla 72'şer yıldan 240'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

      Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)