20 Ağustos tarihinde Mardin'in Derik ilçesi Bahçelievler Mahallesi'nde bir akaryakıt istasyonunun yakınında, Yusuf Şataflı yönetimindeki gübre taşıyan 73 SN 384 plakalı tır, 2 araca ve yayalara çarptıktan sonra devrildi.
İlk kazada 4 kişi hayatını kaybetti
Bu kazada, marketten çikolata alıp evlerine dönen Şervan (6) ve Mihriban Tanrısever (11) ile İbrahim Halil Has (80) ve İnan Berk (35) yaşamını yitirdi.
Kaza sonrası olay yerine sağlık, itfaiye, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. Çevredekiler de kaza yerinde toplanarak, ekiplerin çalışmasını takip etmeye başladı.
33 dakika sonra başka bir tır, olay yerindeki kalabalığın arasına girdi
Bu kazadan 33 dakika sonra yine gübre yüklü olan Umut Gündüz yönetimindeki 34 NMB 53 plakalı tır, olay yerindeki kalabalığın arasına daldı. Kalabalık, panik içerisinde sağa sola kaçışmaya çalıştı. Tır, çok sayıda kişiye ardından da apartmana çarparak durdu.
1'i polis 16 kişi hayatını kaybetti
Bu kazada da olaya müdahale edenler arasında bulunan polis memuru Yahya Ergin (33) şehit oldu, Bessi Bağlayan (57), İrfan Aktaş (45), Mülkiye Acar (56), Ünal Ekinci (24), Baran Açan (28), Hamit Akkoyun (82), Ahmet Aktay (30), Sıtti Abul (84), Fesih Dağ (61), Velat Dağ (45), Kemal Dağ (60), Hatip Denk (66), Necla Arda (27), İsa Ayebe (42), Baver Babur (17) yaşamını yitirdi.
Mardin'de katliam gibi kaza VİDEO ARŞİV
Tır şoförleri tutuklandı
Her iki kazada yaralanan 6'sı ağır, 26 kişi de hastaneye kaldırıldı. Kazalarda 11 araç ile 3 iş yerinde de büyük hasar meydana geldi. Kazanın ardından gözaltına alınan tır şoförleri Umut Gündüz ile Yusuf Şataflı tutuklandı.
İki tırın sürücüsü kullanım hatası yaptı
Soruşturmanın yürütüldüğü Derik Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen bilirkişi raporunda, ilk kazada Umut Gündüz idaresindeki 73 SN 384 plakalı tırın, kaldırımda yürüyen 4 kişiye çarptığı ve olayda 4 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
İkinci kazanın ise Yunus Şataflı yönetimindeki 34 NMB 53 plakalı tırın ilk kazada yaralananlara yardım için toplanan vatandaşlara çarpması sonucu meydana geldiği belirtilen raporda, 16 kişinin de bu olayda hayatını kaybettiği kaydedildi.
İlk tırın 126 kilometre, ikinci tırın 125 kilometre hızla gittiği tespit edildi
Raporda, her iki tırın 30 kilometre hız sınırının olması gereken yerde ilk tırın 126 kilometre ikincisinin ise 125 kilometre hızla hareket halindeyken kaza yaptıkları ifade edildi.
DHA'da yer alan habere göre, her iki tırda da takografın devre dışı bırakıldığı vurgulandı. Raporda art arda yaşanan iki kazada, gübre yüklü iki tırın sürücüsünün seyir sırasında kullanım hatası yaptığı, yola gereken dikkati vermediği, uyarı levhalarını dikkate almadığı, yüksek viteste rampayı inmeye çalışırken hızdan kaynaklı olarak frene 'bas çek' yaparak kampanalı fren sistemi elemanlarının aşırı ısınmasına ve devre dışı kalmasına neden olduğu belirtildi.
"Kamu görevlilerinin ihmali yok"
Raporun ‘kamu görevlileri ile kurumlar açısından’ kısmında ise, “İlk kazadan sonra olay yerine intikal eden görevlilerin olay yerine şerit çektiği, gerekli işaretlemelerin yapıldığı, üzerinde resmi yelek bulunan iki görevlinin trafiği tanzim ederek gelen araçları ikaz ettiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle kazaya müdahale eden kamu görevlilerinin kazanın oluşumuna etki eden herhangi bir kural ihlalleri ile ihmallerinin bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.” ifadelerine yer verildi.
Yolun zemininin asfalt kaplama olduğu, yol şerit çizgisinin bulunduğu, yolda çalışma olduğundan bölünmüş yolun Derik istikametinin iki yönlü olarak kullanıldığı kaydedilen raporda, "Trafik akışının Derik istikametine iki yönlü olarak verildiği, iki yönlü yerde gerekli trafik işaret ve levhaların bulunduğu, araçların kaza mahalline geldiği istikamette 6,1 kilometrelik eğim bulunduğu, yol üzerinde eğimin yüzde 10 olduğunun trafik levhaları ile belirtildiği, hız limitinin çalışma yapılan alanda 30 kilometreye düşürüldüğü ve buna dair hız tahdit levhasının bulunduğu tespit edildi.” bilgisine yer verildi.
Tırların takografları incelendi, 1'inin takografı devre dışı
Takograftan alınan 24 saatlik araç çıktısında 11 saat 26 dakika sürüş bilgisi, 12 saat 34 dakika çalışma bilgisi göründüğü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 49'uncu maddesine göre ticari amaçla yük ve yolcu taşıyan araçların sürücülerinin 24 saatte en fazla 9 saat araç kullanabildiği, 73 SN 384 plakalı araçtan alınan 24 saatlik araç çıktısında 11 saat 26 dakika sürüş göründüğü ancak bu 11 saat 26 dakikalık sürüşün takografta sürücü kartı bulunmadığından sadece Umut Gündüz mü yoksa Gündüz ile başka sürücülere mi ait olduğunun tespit edilemediği kaydedildi.
Kazaya karışan 34 NMB 53 plakalı ikinci tırın takograf incelemesinde ise parçalanan ve elektrik aksamı zarar gören cihazın, teknisyen eşliğinde araçtan söküldüğünün belirtildiği raporda, cihaz içerisinde sürücü kartının bulunmadığı ve takografın sürücüsüz olarak kaydettiği verilerin çıktıları alındığı ifade edildi.
Takograftan alınan 24 saatlik araç çıktısında 11 saat 1 dakika sürüş bilgisi, 1 saat 45 dakika çalışma ve 11 saat 14 dakika dinlenme bilgisi göründüğü kaydedilen raporda, tırdan alınan 24 saatlik araç çıktısında 11 saat 1 dakikalık sürüş görünmesine rağmen aracın takograf kayıtlarında kilometre bilgisinin değişmediği ve '0' kilometre yol aldığının görüldüğü belirtildi.
"İlk araçta 278 kilo fazla yük var"
Raporda Umut Gündüz'ün idaresindeki 73 SN 384 plakalı tırın yük ağırlığının 27 bin 60 kilo olduğu ancak yarı römork ile taşıyabileceği azami yükün 26 bin 782 kilogram olarak tespit edildiği belirtilen raporda, araçta 278 kilogram fazla yükün bulunduğu, ikinci kazaya karışan tırda ise tonaj aşımının bulunmadığı kaydedildi.
Raporda ayrıca, ilk kazaya karışan 73 SN 384 plakalı tır sürücüsü Umut Gündüz’ün Karayolu Taşıma Kanunu'na göre ticari araç kullanmaya yarayan Mesleki Yeterlilik Belgesi (SRC) ve aynı kanuna göre zorunlu olan psikoteknik değerlendirme belgesinin bulunmadığı, ikinci kazaya karışan sürücünün ise hem SRC'sinin hem de psikoteknik değerlendirme belgesinin bulunduğu kaydedildi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış