
2009 yılında Etiler'de bir çöp konteynerinde genç bir kıza ait cesedin bulunmasıyla başlayan kesik baş cinayeti, Cem Garipoğlu'nun olaydan tam 5 yıl sonra cezaevinde asılı bulunmasına kadar geçen ve Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden biri olan cinayet olarak polis kayıtlarına geçti.
Zengin bir ailenin katil ruhlu çocuğu ile fakir bir aileden gelen genç kızın aşkla başlayan, kesik baş cinayetine kadar uzanan hikayesinde bugüne kadar neler yaşandı:
ETİLER'DE KONTEYNERDA BULUNAN CESET
4 Mart 2009 geceyarısı İstanbul Etiler'de bir çöp konteynerinde Münevver Karabulut'un cesedi bulundu. Başı gövdesinden ayrılan 18 yaşındaki genç kızın cesedi çöp konteynerine bir gitar kutusunda atılmıştı. Üzerinde, bir kot pantolon ve gömlek bulunan cesetten kimliğini belirleyecek belge ve cep telefonu çıkmadı. Olay yeri inceleme ekipleri, yakındaki ikinci konteynerin üzerine bırakılmış dershane kimliğinden, cesedin 18 yaşındaki Münevver Karabulut’a ait olduğunu belirledi.
KATİL ZANLISI ÜNLÜ İŞADAMININ YEĞENİ ÇIKTI
Soruşturmayı derinleştiren polis, Karabulut'un erkek arkadaşının işadamı Hayyam Garipoğlu'nun yeğeni Cem Garipoğlu olduğunu belirledi. Cem Garipoğlu'nun Bahçeşehir'deki adresine baskın düzenlendi. Ancak zanlı Garipoğlu'nun aynı gece saat 05.00 sıralarında evini apar topar terkettiği belirlendi. Asayiş Şubesi’nde sorgulanan Cem'in babası Nida Garipoğlu, annesi Makbule Tülay Garipoğlu ile ceseti korsan taksiyle taşıyan taksici M. C. B. gözaltına alındı. Çıkarıldıkları mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
BABA NİDA GARİPOĞLU TUTUKLANDI
Soruşturma sonucu cinayetin bir numaralı zanlısının Cem Garipoğlu olduğu belirlendi ancak Garipoğlu bir türlü yakalanamadı. Cinayetin 56. gününde baba Nida Garipoğlu cinayete iştirak ve oğluna yardım etmekten tutuklandı. Baba Garipoğlu'nun gömleğinde polis tarafından bulunan kan izlerinin Münevver Karabulut'a ait olduğu öne sürülüyordu.
KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILDI
Cinayetten yaklaşık 90 gün sonra 186 ülkede aranması için Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı. Interpol, kırmızı bültenle aradığı Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun bulunması için 6 farklı dilde özel bir video hazırlattı. Günler geçtikçe zanlı Garipoğlu'nun bir türlü yakalanamaması Karabulut ailesini de harekete geçirdi Münevver Karabulut adına sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta bir grup kuruldu ve üye sayısı onbinlere ulaştı. Katil zanlısının yakalanması için bir çok yürüyüş düzenlendi. Eylemlerde en ön sırada acılı baba Süreyya Karabulut vardı.
(Cem Garipoğlu kırmızı bültenle aranıyordu)
Cem Garipoğlu'nun bir türlü yakalanamaması nedeniyle ortaya bir çok senaryo atıldı. Garipoğlu'nun Rusya'ya kaçtığı, Kanada'da olduğu öne sürüldü. Garipoğlu'nun Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği'nde ve Moskova'da alışveriş merkezlerinde görüldüğü öne sürüldü.
ADLİ TIP SKANDALI
Tüm bunlar yaşanırken Adlı Tıp Kurumu’nun otopsi raporu ikinci bir tartışmaya neden oldu. Otopsi raporuna göre Karabulut'un cesedi üzerinde Garipoğlu ailesi dışında birine ait sperm örnekleri bulunmuştu. Zanlının ailesi ve bir çok arkadaşından sperm örnekleri alındı ancak bir sonuç alınamadı. Hazırlanan ikinci otopsi raporunda sperm örneğinin aynı gün otopsi yapılan başka bir cesede ait olduğu belirlendi ve bir görevli hakkında soruşturma başlatıldı. Garipoğlu yakalanamadığı gibi adli tıp bir skandala da imza atmış oldu.
CERRAH: 'KIZLARINA SAHİP ÇIKSALARDI'
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile Karabulut ailesi arasında açıklamalar nedeniyle gerginlikler yaşandı. Cerrah'ın “Kızlarını neden takip etmemişler” sözleri tepki yarattı.
CİNAYET GÜNÜ MESAJLAŞMALAR
Münevver Karabulut’un, saat 20.30’da cesedinin bulunduğu 3 Mart günü, okulda bulunduğu saat 11.26 ile 11.47 saatleri arasında bir numaraya 8 kez cep telefonu ile mesaj gönderdiği ortaya çıktı. Cep telefonunun Ankara’da görevli teğmen C.Y.C.'ye ait olduğunu tespit etti. Münevver'in babası Süreyya Karabulut da, kızının Ankara'daki görevli teğmenle konuşma kayıtlarının olduğunu bildiklerini söyledi. Karabulut, "Bu genç teğmen kızım Münevver'in Ayvalık Sarımsaklı'dan arkadaşı. Biz konuştuklarını ve tanıştıklarını biliyorduk" dedi.
KAN PARASI TARTIŞMASI
Cinayetin üzerinden 160 gün geçmişti ki, Hayyam Garipoğlu'nun baba Süreyya Karabulut'a para teklif ettiği ve Karabulut'un 3 milyon Euro istediği öne sürüldü. Görüşmeyi doğrulayan baba, zanlının teslim edilmesi karşılığında bu parayı istediğini ve parayı MS hastaları için hastane açmak için kullanacağını açıkladı.
SÜREYYA KARABULUT’TAN TESTERELİ EYLEM
Kamuoyu olayı tartışırken, baba Süreyya Karabulut'un Garipoğlu Holding’in önünde kırmızya boyanmış bir testestere ile yaptığı açıklama hafızalara kazındı. Kamuoyu baskısı nedeniyle defalarca İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Vali Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Garipoğlu'nun etrafındaki çemberin daraldığını yakalanmasının an meselesi olduğu söyledi.
CEM GARİPOĞLU YAKALANDI
Cem Garipoğlu, 197 günün sonunda İstanbul Bahçelievler'de Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya tarafından polise teslim edildi.
CEZAEVİNDE ASILI OLARAK BULUNDU
Cem Garipoğlu, cezaevine girdiği ve yargılanmaya başladığı tarihten sonra 2011 yılında mahkum edildi. Cezaevinden 36 yaşında çıkması gereken Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te kaldığı cezaevinde asılı olarak bulundu.
Garipoğlu'nun intihar ettiği belirtilse de, cezaevi içi infaz yorumları da ölümünün ardından sorulan sorulardan yalnızca biri oldu.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış