
Myanmar’da 1 Şubat 2021’de yaşanan askeri darbenin ardından sular durulmadı. İç karışıklıkların hakim olduğu ülkede darbe karşıtı vatandaşlar sokaklara inerek protesto gösterileri yaptı.
Myanmar Birliği Cumhuriyeti Büyükelçisi Ali Sait Akın da 6 ay önce atandığı ülkeye iç karışıklık nedeniyle ülkeye gidemeyince, memleketi Rize’de kaldı.
Görevine başlayamayan Akın, Hemşin ilçesi Çamlıtepe köyünde annesi ve babası ile bağ ve bahçe işleri ile uğraşmaya, çevre düzenlemeye ve heyelanlara karşı su yolları açmaya başladı.
İç karışıklıklar nedeni ile göreve başlamasının uygun görülmediğini kaydeden Büyükelçi Ali Sait Akın, Rize’de yaptıklarını anlatırken şu sözleri kaydetti:
“Buradaki iklim çok yağışlı ve arazi eğimli. Son dönemde sürekli sel afetleri oluyor. Burada arazi tehlikeye girdi ve birkaç kez evlerimizi tahliye ettik. Bu yüzden sel sularının araziye akmaması, evlerin çatı sularının ırmaklara kavuşturulması çok önemli. Benim de evin arkasını sağlamlaştırmak gibi birtakım projelerim vardı. Su kanalları açtım, duvarların altında bostanlar vardı, onları söküp yeniledim.
“İNSANLAR BU MEMLEKETTE GÖÇER VAZİYETTE YAŞIYOR”
Boş vakitlerde çalışıp sel, heyelanlar için tedbir almalıyız. Eskiden dedelerimiz bu işleri yapar, su kanallarını açardı. Biz de yapalım. İnsanlar artık bu memlekette göçer vaziyette yaşıyor. Kışın gidiyorlar, yazın 3-5 ay geliyorlar. Dolayısıyla bu işlere zaman ayıramıyorlar. Arazinin eğimli, yağmurun da çok olmasından dolayı bu durum da tehlike oluşturuyor. Bu düzenlemeler yapılmalı. Herkes dikkat etmeli ve tedbirini almalı yoksa sel olduğunda sıkışıp kalıyoruz.
“ÇAY GELMEDEN ÖNCE BÜTÜN BAHÇELERE MISIR EKİLİRDİ”
Ben yaşım itibarıyla Hemşin’in esas geleneksel yaşamını, çaydan önceki dönemi ucundan da olsa yakaladım. Çayla birçok şey değişti. Çay gelmeden önce bütün bahçelere mısır ekilirdi. Sonradan çayın gelmesiyle ve çay tarımının daha kolay, gelirinin daha iyi olmasıyla tüm mısır bahçelerine çay ekildi. Eski geleneksel Hemşin yaşamını biliyorum ve özlüyorum. Biz bahçenin tamamı çay tarımı yapmadık, bir kısmını mısır ekerek bıraktık ve bu şekilde değerlendiriyoruz.
“KÖYLERDE ESKİ ÜRETİM KALMADI”
Şimdi gördüğüm kadarıyla köylerde çalışan kalmadı. Çayı da dışarıdan günlükçü tutup onlara toplattırıyorlar. Köydeki çiftçilik işleri ihmal ediliyor. Burası eskiden büyük bir köydü, herkesin hayvanı vardı. Şu an köylerde eski üretim kalmadı. Dolayısıyla eski yaşam tarzı da artık kalmadı diyebilirim.
Myanmar’a gidemeyen büyükelçi, Rize’de bahçe işleri ile uğraşıyor VİDEO
“ÇOK ÇALIŞMAK ZAMAN HARCAMAK GEREKİYOR”
Pandemiden öncesini de ele alırsak 'doğal yaşam' adı altında bir köylerin popüler olması durumu var. Dolayısıyla pandemiden önce de buralardan giden insanların memlekete daha sık geldiğine şahit olmaya başladık. Bu süreçte de insanlar burada kalıp, kendilerini daha serbest ve rahat buldular. Diğer ülkelerde de doğal yaşama bir yöneliş var hatta Avrupa’da batıda bahçecilik, küçük de olsa bostancılık yapılıyor ve beğeni alıyor. Biz bu işleri hep yapıyorduk ve bu kadar popüler değildi. Şimdi önemi arttı. Buralarda daha sağlıklı, doğal üretim yapılabilir ve daha zevkli yaşanabilir. Bunun için daha çok çalışmak zaman harcamak gerekiyor."
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış