Video Player is loading.
Current Time 0:00
Duration -:-
Loaded: 0%
Stream Type LIVE
Remaining Time 0:00
 
1x
    • Chapters
    • descriptions off, selected
    • subtitles off, selected
      İHA

      Bayramın birinci günü gece saatlerinde Sakarya'nın Adapazarı ilçesindeki Karaağaç Bulvarı üzerindeki bir tekel bayisinde meydana gelen olayda, iddiaya göre bir grup arasında tartışma başladı. Dükkanın dışına çıkan emekli polis memuru M.D., tartışmayı ayırmak için müdahale etti. Ancak, tartışan gençler, olayın ardından tekel bayisinin sahibi Sacit Kesel ve M.D. ile de tartışmaya girmeye başladı. Kısa sürede büyüyen olayda, ortalık adeta savaş alanına döndü. Öfkeli grup, dükkanın içinde ve dışında Sacit Kesel ve M.D.'yi öldüresiye dövdü. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntüler sonrası 19 şüpheli gözaltına alındı, 7'si tutuklandı. Tekel bayi sahibi Kesel, aldığı darbeler nedeniyle 42 dikiş atılırken, kaburgalarından yaralanan M.D.'nin tedavisi hastanede devam ediyor.

      "SADECE YERDE YATIP ÖLÜMÜ BEKLEDİM"

      Dükkanında şiddetli bir şekilde darbedilen Sacit Kesel, hastanede tedavi edildikten sonra taburcu oldu. Evinde tedavisini sürdüren Kesel, yaşadığı dehşeti şu sözlerle anlattı:

      Dükkanın içinde olduğumuz sırada dışarıdan sesler duydum. Arkadaşım dışarı çıktı, ‘Ne oluyor, sakin olun’ diye uyarıda bulundu ama gençler onu itti. Ben de dışarı çıktım, içeride tekrar bizi içeriye soktular. Arkadaşım yere düştü, sonra içeride ellerine ne geçtiyse kafamıza fırlatmaya başladılar. Arkadaşım kanlar içinde içeri girdi, saldırmaya devam ettiler. Kolileri, kasaları, şişeleri kafamıza fırlattılar. Arkadaşım müdahale etmeye çalıştı, ama onlar durmak bilmiyorlardı. Birkaç kişi dükkanımıza saldırdı, sonra daha fazla kişi geldi. Bizim tek yapabileceğimiz şey yerde yatıp ölümümüzü beklemekti. O an sanki bir ömür gibiydi. Gözlerim kararmıştı, polis ekipleri geldi ama müdahaleleri yetersizdi. Polisin yanında kafama 10-15 şişe daha fırlatıldı. Canımızı vereceğimizi düşündük.

      "PLANLANMIŞ BİR SALDIRIYDI"

      Sacit Kesel, saldırının önceden planlandığını düşündüğünü ifade etti:

      Şu an hala şiddetli ağrılarım var. Kafamda dikiş atılmamış yer yok. Hastaneye göre 42 dikiş var. Olay anında yüzlerce kişiyi toplamak kolay olamazdı. İlk başta 8-10 kişi vardı, sonra ise arka arkaya yüzlerce kişi geldi. Bu, planlanmış bir saldırıydı. Önceden bizimle herhangi bir husumet yoktu, ama ticaretimizden rahatsız olanlar vardı. Biz işlerimizi düzgün şekilde sürdürüyoruz, ama görünüşe göre bazı insanlar bundan rahatsız olmuş.

      "ADALETLE DEVAM EDECEĞİZ VE DÜKKANIMIZI KAPATMAYACAĞIZ"

      Kesel, dükkanını kapatmayacağını belirterek şunları söyledi:

      Arkadaşımın sağlık durumu benden farklı. Kaburgalarında kırıklar var ve akciğeri sönmüş, bu yüzden dışarıdan oksijen alması gerekiyor. Şu an hastanede tedavi süreci devam ediyor. Kameralarda, onun beylik tabancasıyla havaya ateş ettiği görülüyor. O, kimseyi öldürmek için ateş etmedi; sadece canımızı kurtarmak için havaya ateş açtı. Ama onlara baktığımızda, bizi öldürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Yüzlerce şişenin kafamızda kırılması, niyetlerinin ne olduğunu gösteriyor. Biz adaletin peşinden gideceğiz ve hukuksal olarak bu süreci sonuna kadar takip edeceğiz. Biz iş insanıyız ve ticaret yapıyoruz, dükkanımızı kapatmak gibi bir niyetimiz yok. Adaletle yolumuza devam edeceğiz.

      "O GÜN ORADA BEN DE OLABİLİRDİM"

      Adli sürecin takipçisi olacaklarını belirten Hilal Kesel, şu ifadeleri kullandı:

      Eşimle birlikte dükkanımızı dönüşümlü olarak işletiyoruz. Bazen ben geçiyorum, bazen o geliyor. Kadın işletmeci olarak o gün orada ben de olabilirdim. Hatta çocuklarımla birlikte de gidiyorum bazen. Olay sırasında ben de orada olabilirdim ve çocuklarım da yanımda olabilirdi. Gerçekten çok zor bir deneyim yaşadık. Umarım bizim yaşadığımız türde bir olay başkalarının başına gelmez. Bu, yaşadığımız son olay olur ve bir daha kimse böyle bir şey yapmaya cesaret edemez.

      "EŞİMİN HAYATTA KALACAĞINA İNANCIM KALMAMIŞTI"

      Eşinin yanına gittiği anı anlatan Kesel, sözlerini şöyle sürdürdü:

      O akşam başka bir işletmemdeydim, bayramın birinci günüydü. Eşim aradı ve ‘Dükkana gelebilir misin? Bir saldırıya uğradık' dedi. O an kamera kayıtlarından dükkandaki durumu görüyordum. Arabaya nasıl bindim, nasıl oraya 3-5 dakika içinde yetiştiğimi hatırlamıyorum. Gittiğimde, dükkanın önünde 150'ye yakın polis ve yaklaşık 300 kişi daha vardı. Karaağaç Bulvarı, sopalı insanlarla dolmuştu. Bu durumu görünce eşimin sağ çıkabileceğine dair hiçbir umut bırakmadım. O esnada bir adam, sopayı kaldırıp bana tehdit savurdu ve ‘Buranın savcısı, polisi biziz, git eşini hastaneden al' dedi.

      "TİCARETİME DEVAM ETMEK İSTİYORUM"

      Yaşanan olayın psikolojik etkilerine de değinen Hilal Kesel, şunları söyledi:

      Böyle bir vahim manzaraya şahit olup akıl sağlığımızı korumak neredeyse imkansız oldu. Eşimin fiziksel olarak çok ciddi darbeler aldığını biliyoruz, ama daha da zorlayıcı olan, ruhsal açıdan maruz kaldığı hasar. Bu anları hafızamızdan nasıl atacağımızı zaman gösterecek. Bizim tek tesellimiz, faillerin en ağır şekilde cezalandırılması olacak. Adalete olan inancımızı kaybetmek istemiyoruz. Komşularımın, vatandaşın, devletin ve kolluk kuvvetlerinin bizi koruyacağına inanmak istiyorum. Korkarak yaşamayı kabul etmiyorum. Bugün bana, yarın başkasına zarar verirler. Gençlerimizin umudunu kaybetmemesi adına, ben ticaretime devam etmek istiyorum.

      Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)