İstanbul’un Şişli ilçesi Abide-i Hürriyet Caddesi'ndeki özel bir tıp merkezine 31 Aralık 2020'de gelen Ramazan Keleş, bıçakla hemşire Hayrunnisa Can'ı rehin almış, durumun haber verilmesi üzerine olay yerine özel harekatçıların da bulunduğu polis ekipleri gönderilmişti.
Güvenlik kamera kayıtlarına da yansıyan olayda, Şişli İlçe Emniyet Müdürü Özay Kayhan, eylemini sonlandırması için Keleş ile konuşarak ikna etmeye çalışmış, boş bir anından faydalandığı Keleş'in üzerine atlayarak bıçak bulunan elini tutmuş ve hemşire ile arasında girerek Keleş'i etkisiz hale getirmişti.
Keleş gözaltına alınırken, olayda yaralanan hemşire Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine ambulansla sevk edilmişti.
SAVCI 24 YILA KADAR HAPİS İSTEMİŞTİ
Hakimliğe çıkarılan Keleş, tutuklanmıştı.
Olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Ramazan Keleş'in "öldürmeye teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 24 yıl 6 aya kadar hapsi istenmişti.
Şişli'de hemşirenin yaşadığı korku anları VİDEO
CUMHURİYET SAVCISININ ESASA İLİŞKİN MÜTALAASI
Davanın İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmasına, tutuklu sanık Ramazan Keleş ve avukatı, müşteki hemşire Hayrunnisa Can'ın avukatı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.
Tanıkların dinlenildiği duruşmada, cumhuriyet savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.
Mütalaada, müşteki Can'ın ablası Şeyma Can ile önceye dayalı arkadaşlıkları olan sanığın bunun sona ermesi üzerine Şeyma Can'ı rahatsız ederek, arkadaşlıkları sürecinde yaptığı masrafları ödemesini istediği anlatıldı.
Şeyma Can'ı birçok sosyal medya platformundan, çalıştığı iş yerinden ve ikametinden rahatsız eden sanığın, daha sonra müşteki Hayrunnisa Can'ı tehdit etmeye başladığı bilgisine yer verilen mütalaada, sanığın 31 Aralık 2020'de çalıştığı tıp merkezine giderek müştekiyi rehin aldığı ve boğazına bıçak dayayıp öldürmekle tehdit ettiği, polis mensuplarının müdahale etmesi sırasında da müştekiyi bıçakla yaraladığı belirtildi.
Mütalaada, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı suçları işlediğinden cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi istendi.
MAHKEME KARARINI VERDİ
Mütalaaya karşı beyanını sormak için sanığa söz veren mahkeme başkanı, "TCK'da (Türk Ceza Kanunu) madde kalmadı. Ne diyeceksin?" dedi.
Sanık Keleş, "Öldürme kastıyla hareket etmedim. Müştekinin ablası beni kandırdı. Ben de duyduğum öfke sonucunda bunu yaptım. Yaptığım olaydan üzgünüm ve pişmanım. Dikkate alınmasını istiyorum." dedi.
Müştekinin avukatı ile bakanlığın avukatı, sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğini ifade ederek, bu yönde cezalandırılmasını istedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Keleş'i "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.
16 YIL 10 AY HAPİS CEZASI ALDI
Mahkeme, sanığı "hakaret" suçundan 2 bin 500 lira, "tehdit" suçundan 10 ay, "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçundan ise 6 yıl olmak üzere toplamda 16 yıl 10 ay hapis ve 2 bin 500 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmetti.
Sanığın pişmanlık duymaması, bir daha suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluşmaması, duruşmalarda gözlemlenen hal ve davranışlarını dikkate alan mahkeme, verilen cezalarda indirim uygulamadı.
Heyet, sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış