İHA

Geçen yıl 10 Kasım'da yaşanan kan donduran olaya, Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtanı'nın cesedi yol kenarında yakılmış bir halde bulunmuştu.

Vezir Mohammad Nourtanı'nın ölümüne ilişkin görülen davaya Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmayla devam edildi.

2 KEZ ARA VERİLDİ

İki kez ara verilen duruşmada Nourtani'nin eşi Kamergül Meliki, tutuksuz sanıkları Alaaddin A., Eray D. ile taraf avukatları katıldı.

Tutuklu sanıklar Hakan K., Enver G. ve Ahmet A.'nın yanı sıra tutuksuz sanık Sercan K. SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.

BÖBREĞİN AYRIŞTIRILAMADIĞI İDDİASI

Duruşmada Kamergül Meliki, eşi Vezir Mohammad Nourtani'nin davasıyla yeterince ilgilenilmediğini düşündüğünü söyleyerek, "Sizden tek isteğim kocamla birlikte çalışan iki iş arkadaşının dinlenmesi" dedi.

Nourtani'nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, yanmış cesette böbreğin ayrıştırılamadığı iddiası olduğunu söyledi.

"SADECE BELİRLİ BÖLGELERE DÖKÜLMÜŞ BENZİN"

Maktulün her nedense yalnızca böbreğin olduğu tarafın yakıldığını öne sürerek, şu sözleri sarf etti:

Dosyada en başından beri tek bir hususa detaylarıyla vurgu yaptık. Bir böbrek iddiası var dedik. Böbrek ayrıştırılamadığı rahmetli Nourtani'nin öldürülme şekline bakıyoruz. Bir kişi neden yakılır. Cesedi ortadan kaybetmek için. Eli düzgün parmakları düzgün. Yüzü, saç tellerine varana kadar düzgün. Sadece belirli bölgelere dökülmüş benzin. Böbreğin tefrik edilememesi ile ilgili şüphelerimizi ilettik. Ayrıca maktülün yüzünde ve köprücük, kaval kemiğinde dolayısıyla maktülün darba da maruz kaldığı bellidir. Tüm sanıkların tasarlayarak planlayarak canavarca hisle fikir ve eylem birliği içerisinde kasten öldürme suçundan cezalanrırılmalarını talep ederiz.

Şeker, Adli Tıp Kurumuna ait raporu kabul etmediklerini söylerken sanıkların beyanlarındaki sözlerinin insanlığa karşı işlenen suçlardan olduğunu öne sürerek suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

"OLAY GECESİ TELEFONUM OLMADIĞI İÇİN AMBULANS VEFA POLİSİ ARAYAMADIM"

Duruşmada söz hakkı verilen tutuksuz sanıklar Alaaddin Ç. ile Eray D. beraatlerini talep etti. Alaaddin Ç., Nourtani'nin olaydan önce 19.50 sıralarında kömür getirip döktüğünü ve tekrar ocağa girdiğini söyledi.

Sonrasında tutuksuz sanıklardan Sercan K.'nin yanına gelerek "adam bayıldı" dediğini anlatan Alaaddin Ç., şu ifadelerde bulundu:

Akabinde içeri girdi maktül. O arada ben dışarıdayım. Sercan'ın benim yanıma gelerek 'adam bayıldı' demesi ve benim içeriye girerek dibe boğazına kaçan maktülü görmem ve dilini dışarı çıkarmam 15-20 dk içerisinde yaşanmıştır. Bu sürede böbrek alınmasıyla ilgili iddiaların olması mümkün değildir. Olay gecesi telefonum olmadığı için ambulans veya polisi arayamadım. Onlardan ayrılıp evime gittim. Onlar da yanlarından ayrıldığım sırada hastaneye götüreceklerini söyledi. Maktülün hastaneye götürülmesi gerektiğini söylediğimde karşı çıkan olmadı. Zaten hastaneye götürüleceğini sanıyordum.

"ORADA BÖNBREK ALINMASI İŞLEMİNİN YAPILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Tutuksuz sanık Eray D.'nin avukatı Mustafa Hayati Çalıcıoğlu, söz konusu maden ocağının ilkel bir ortama sahip olduğunu söyleyerek, "Orada böbrek alınması işleminin yapılması mümkün değildir" şeklinde konuştu.

Tutuksuz sanık Sercan K. da tehdit ve korku altında kalarak kamerayı yukarıya çevirdiğini söyledi.

DURUŞMADA GERGİNLİK

Tutuksuz sanık Sercan K.'nin beyanları sırasında bir sanık yakını tepki gösterince görevli polislerce salondan çıkartıldı.

Avukat Kerim Bahadır Şeker'in "Sanık müdafileri yerinde olsam...." dediği sırada sanık avukatları duruma tepki gösterdi.

Mahkeme salonunda başlayan gerginlik adliye koridorlarında devam etti.

Avukatlar arasındaki tartışmalara sanık yakınları da müdahil olunca tartışma büyüdü. Ekiplerin müdahalede bulunmasının ardından sakinleştirilen taraflar salona alındı.

DURUŞMAYI CEP TELEFONUYLA KAYDA ALDI

Duruşmanın devam edeceği sırada sanık yakını olduğu öğrenilen Ö.A.'nın cep telefonu ile video kaydı yaptığı tespit edildi.

Ö.A. hakkında "ses ve görüntülerin kayda alınması" suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar erildi.

Telefonuna el konulan Ö.A., mahkeme heyetinin şikayeti üzerine polis ekipleri eşliğinde Cumhuriyet Savcılığına götürüldü.

Tutuklu sanık Hakan K., Serkan K.'nin "kamerayı korku ve tehdit altında çevirdim" şeklindeki iddialarını kabul etmediğini söyleyip tehdit etmediğini ifade etti.

MÜTALAA VERİLDİ

Hakan K.'nin avukatı da Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporlarda Nourtani'nin ölüm sebebinin tespitinin belirlenemediğini dolayısıyla da müvekkilinin suç işlediğine dair somut delillerin bulunmadığını dile getirdi

Nourtani'nin avukatının iddialarının ise toplumda algıyı oluşturmaya çalıştığını söyledi. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı mütalaasını verdi.

Nourtani'nin avukatının iki tanığın dinlenmesi ve ölümüyle ilgili yeni bir rapor alınması talebini reddetti.

Sanıkların da tutukluluk halinin devamını istedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devam edilmesine karar verdi.

Tanıkların dinlenmesi, yeni bir adli tıp raporu alınması ve insanlığa karşı suçlar için savunma alınmasına yönelik talepleri de reddetti.

Duruşma da 19 Şubat 2025 tarihine ertelendi.

Duruşma sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Şeker, taleplerinin reddedildiğini söyledi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)