Eski sevgili kıskançlığı: Rebecca Sendromu
Şu an birlikte olduğunuz kişinin eski ilişkilerini düşünmeden duramıyor ve üstelik kıskandığınızı fark ediyorsanız, normal değilsiniz ancak yalnız da değilsiniz. "Rebecca Sendromu" olarak bilinen bu durumu, birçok kişi yaşıyor. İşte "eski partner kıskançlığı" olarak da bilinen sendroma ilişkin bilmeniz gerekenler...
Çok mutlu giden bir ilişkiniz olsa dahi, birden bire aklınıza farklı düşünceler gelebilir.
Partneriniz, sevgiliniz veya eşinizin önceki hayatını düşünmeye başlayabilirsiniz.
Ancak düşüncenin ötesine geçip kıskanmaya başlıyor iseniz, durun.
Şuan yanınızda olan sevdiğiniz kişinin önceki ilişkilerini düşünüp kıskanmak, bir sendroma işaret ediyor.
Genellikle kıskançlığında ötesinde bir takıntıya dönüşen bu durum, "Rebecca Sendromu" olarak biliniyor.
Peki, Rebecca Sendromu nedir? Belirtileri nelerdir? İşte merak edilenler...
Rebecca Sendromu nedir
"Rebecca Sendromu", aslında "Rebecca" adlı bir roman ve bu romandan türetilen bir terimdir.
"Rebecca Sendromu" terimi, Daphne du Maurier'in romanındaki ana karakter olan Maxim de Winter'ın önceki eşi Rebecca'nın hayaletinin, yeni eşi ve romanın baş karakteri olan İkinci Bayan de Winter'ın yaşamını gölgelemesi ve etkilemesiyle ilişkilendirilir.
Rebecca Sendromu belirtileri
"Rebecca Sendromu", genellikle ilk eşin, bir önceki ilişkinin veya partnerin gölgesinde kalmış hissetme durumunu ifade eder.
Kişi, önceki ilişkisinden veya eşinden kaynaklanan izlenimlerin veya anıların, mevcut ilişkiye veya evliliğe olumsuz etkiler yaratabileceğini hisseder.
Önceki partnerin hatıraları, kıskançlık, güvensizlik ve kendini yetersiz hissetme gibi duyguları tetikleyebilir.
Kişi önceki ilişkinin şu anki ilişkinin yerine daha değerli, çekici veya sevilebilir olduğu algısıyla kendini yetersiz hissedebilir.
Rebecca Sendromu yaşayan kişilerde, depresyon, anksiyete veya genel olarak duygusal sıkıntılar görülebilir.