Yağlı güreş geleneği bakın nereden geliyor: İşte kökeni
Türk kültürünün en köklü geleneklerinden biri olan yağlı güreş, yüzyıllardır hem spor hem de sosyal bir etkinlik olarak varlığını sürdürüyor. Peki bu sporun nereden geldiğini biliyor muydunuz?
Türklerin yüzyıllardır süregelen köklü geleneklerinden biri olan yağlı güreş, sadece bir spor dalı değil, aynı zamanda bir kültür ve toplumun simgesidir.
Günümüzde serbest ve greko-romen güreş türlerinin yanı sıra, Türk millî gelenekleri arasında özel bir yeri bulunan yağlı güreş, Türklerin Anadolu'dan Rumeli'ye geçtikleri dönemden günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
Yağlı güreşin temeli, Türklerin savaşçı ruhu ve dayanıklılık anlayışına dayanır. Türk toplumunun tarih boyunca en önemli değerlerinden biri olan güç ve direnç, yağlı güreşle birleşerek bir kültürel kutlamaya dönüşmüştür.
Güreşçilerin, fiziksel becerilerini gösterdiği bu geleneksel etkinlik, aynı zamanda toplumsal bağları güçlendiren bir ritüel halini almıştır.
Yağlı güreşin kendine özgü özelliklerinden biri de, güreşçilerin özel yağlama işlemleriyle ringe hazırlanmalarıdır.
Zeytinyağı veya susam yağıyla yağlanan güreşçiler, geleneksel kıyafetlerini giyerek arenada birbirlerine karşı mücadele ederler. Peki, bu gelenek nasıl başladı?
YAĞLI GÜREŞİN KÖKENİ
Dünyanın en eski güreş festivali olma özelliğini taşıyan tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 14. yüzyılda Rumeli’de doğmuş ve köklü geçmişiyle günümüze kadar gelmiştir.
Her yıl Edirne'nin Sarayiçi mevkiinde düzenlenen bu eşsiz etkinlik, aynı zamanda olimpiyatlardan sonra dünyadaki en eski ikinci spor etkinliği olarak dikkat çekmektedir.
Kırkpınar’ın tarihi, 1361 yılına, Osmanlı Devleti’nin ilk fetih yıllarına kadar uzanır. Edirne'nin fethinin ardından, Sultan Murat Bey'in emriyle, aynı yılın yazında kırk yiğit akıncının anısına düzenlenen güreşler, bu büyük etkinliğin temellerini atmıştır.
Etkinlik, "Kırkpınar Güreşleri" adıyla tarihe geçerken, her yıl Hıdırellez günü yapılması gelenek haline gelmiştir.
Süleymân Paşa komutasında Gelibolu'ya çıkan ve Rumeli fetihlerine katılan Müslüman kırk Türk'ün hatırasına düzenlenen Kırkpınar, Türk kültürünün en eski ve en önemli geleneklerinden biri olarak uzun yıllardır devam etmektedir.
Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 2010 yılında UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi'ne dahil edilmiştir.
Her yıl yerli ve yabancı binlerce izleyiciyi ağırlayan bu tarihi festival, Türk kültürünün en önemli miraslarından biri olmaya devam ediyor.