Fransa'da Macron'a Filistin çağrısı

İşgalci İsrail’in Gazze Şeridi ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları devam ediyor. Saldırılarda şimdiye kadar 12'si çocuk 35 Filistinli şehit oldu, 233 kişi yaralandı.

Yaşananlar karşısında birçok AB ülkesi sessizliğini korurken, Fransa'da siyasetçi, akademisyen ve gazeteciden oluşan 47 kişi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a eyleme geçme çağrısında bulundu.

Kudüs'te bir aydır gerilimin yaşandığı ve bunun sürmesi halinde bölge ve dünya barışının tehlikeye gireceği ifade edilen mektupta, her şeyin İsrail polisinin Ramazan ayı başında Şam Kapısı'ndan girişe izin vermemesi ve yüzlerce aşırı sağcı Yahudi militan ile Ortodoksların "Araplara ölüm" çığlığıyla şiddet uygulamasıyla başladığı belirtildi.

"FRANSA'NIN SESSİZ KALMASINI KİMSE ANLAYAMAZ"

"2 yıl içinde 4 erken seçimi kaybeden İsrail Başbakanı (Binyamin Netanyahu) iktidarını kurtarmak için ne kadar ileri gitmeye hazır?" sorusu yöneltilen mektupta, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi ve Avrupa diplomasinin temel aktörü olmak isteyen Fransa'nın sessiz kalmaya devam etmesini ve daha kötüsü saldırganları ile saldırıya maruz kalanları karşı karşıya getirmesini hiç kimse anlayamaz." değerlendirmesinde bulunuldu.

"YAPTIRIM UYGULANSIN"

Konuya ilişkin ABD Başkanı Joe Biden, birçok Avrupalı lider ile Arap ülkesinin açıklama yaptığını ancak Macron'un sessiz kaldığı belirtilen mektupta, Netanyahu'dan "provokasyonlara" son vermesini, İsrail Yüksek Mahkemesinden uluslararası hukuka saygı göstermesini, BMGK'dan ise kararlarını uygulaması için gerekli her türlü eylem ve yaptırımları düşünmesini istemesi yönünde Macron'a çağrıda bulunuldu.

FRANSA'DAKİ MÜSLÜMANLARA SESSİZ KALIN BASKISI

Fransa'da Müslüman toplumu hedef alan sözde "Fransa İslamı" adlı proje ise saldırılara karşı sesini yükseltmek isteyen Müslümanları baskın altına alıyor.

Tüzüğün 6'ıncı maddesinde  "İbadet yerlerinde siyasi konuşmalar yayınlamasına veya dünyanın başka yerlerinde meydana gelen çatışmaları ima etmesine izin vermeyiz. Camilerimiz ve ibadethanelerimiz ibadet ve değerlerin aktarılması için ayrılmıştır." deniliyor.

Burada asıl hedeflenen noktanın, Fransa'daki Müslümanları dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan ve özellikle Müslümanları yakından ilgilendiren olaylara kayıtsız bırakmak olduğu görülüyor.