Avrupa'nın seçici özgürlük anlayışı: Filistin'e hayır, İsrail'e evet

İsrail'in Gazze'ye yönelik insanlık dışı tutumlarını protesto etmek isteyenler tarafından Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen protestolar, birçok engelle karşı karşıya kalıyor. Avrupa'nın İsrail yanlısı protestolara karşı olumlu tutumu ise eleştirilerin hedefi oluyor.

Avrupa'nın ikiyüzlü politikası dikkat çekiyor...

İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'ye yönelik, dünyanın dört bir yanından insanlar tepki gösterirken Avrupa ülkelerinin bu gösterilere verdiği tepki ise özgürlük anlayışında gelinen son noktayı gösteriyor.

Birleşmiş Milletlerin (BM) Barışçıl Toplanma ve Örgütlenme Özgürlüğü Hakları Özel Raportörü Gina Romero, Avrupa ülkelerinde 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlenen Filistin yanlısı gösterilerin engellendiğini ya da kısıtlandığını ifade ederek İsrail'e destek verilen eylemlere ise böyle yaklaşılmadığının altını çizdi.

FİLİSTİN YANLISI HAREKETLERE VURGU

Avrupa'da sivil toplum, bireyler, toplumsal hareketler ve vatandaşların "Filistin dayanışması hareketi" olarak adlandırdığı durumun bir parçası olmak amacıyla sokaklara döküldükleri için baskı gördüğünü kaydeden Romero, bu duruma dünyanın diğer bölgelerindeki protestolarda da tanık olduklarına dikkat çekti.

Romero, devamında şu sözleri sarf etti:

Bu insanlar, soykırımın önlenmesini, (İsrail'in) işgalin son bulmasını ve adaleti destekliyor. Gazze'deki ihtiyaçların karşılanmasından bahsediyorlar.

Ayrıca Filistinli mağdurlar ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı adına konuşuyorlar.
Dolayısıyla Filistin yanlısı hareketi genel olarak böyle tanımlıyorum.

"PROTESTOLAR TAMAMEN YASAKLANABİLİYOR"

Romero, 7 Ekim 2023'ten sonra Avrupa ve dünya genelinde Filistin yanlısı gösteri ve yürüyüşlerde artış olduğunu belirterek, Avrupa'da bu gösterilerin büyük ölçüde kısıtlandığını ve toplanma özgürlüğü hakkının teşviki ile korunmasına ilişkin uluslararası standartlara aykırı olarak protestoların "tamamen yasaklandığına" da şahit olduklarını belirtti.

"PROTESTOCULARA ŞİDDET UYGULANDIĞINI GÖRDÜK"

Farklı projelerin kolluk kuvvetleri ve politikacılar tarafından farklı muamele gördüğünü ve bunun anlaşılması çok zor bir durum olduğunu aktaran Romero, şu ifadelerde bulundu:

Birçok ülkede İsrail yanlısı gösterilerin kısıtlama olmaksızın gerçekleştiğini gördük. Hatta uluslararası standartların emrettiği gibi kolluk kuvvetleri tarafından korunuyor.

Ancak Filistin'e destek gösterilerine katılanlara yönelik kısıtlamalar ve tutuklamalar gördük. Ayrıca bazı kolluk kuvvetlerinin protestoculara şiddet uygulandığını gördük.

Bazı durumlarda protestoları dağıtmak için öldürücü olmayan silahlar kullanıldı. Avrupa'da Filistin'e destek eylemlerine kısıtlama var, İsrail yanlısı gösterilere yok.

UZAKLAŞTIRMA EMRİ VERİLDİ

Romero, bazı Avrupa ülkelerinde "nehirden denize özgür Filistin" ve "intifada" gibi mesajların yasaklandığını da anımsattı.

Avrupa ülkelerinde polise Arapça slogan atan veya Arapça pankartlar taşıyan protestocuları uzaklaştırma emri verildiğini aktaran Romero, bu yaklaşımın tehlikeli olduğunu vurguladı.

"ÇEŞİTLİ SALDIRILARLA KARŞILAŞTILAR"

Avrupa'daki üniversitelerde düzenlenen eylemlerde de insan hakları ihlallerine dair çok sayıda iddianın kendisine ulaştırıldığını aktaran Romero, bu bilgileri toplayarak bir rapor oluşturduğunu açıkladı.

Romero, devamında şu sözleri sarf etti:

Bu protestoların çoğu genç öğrenciler ve öğrenci dernekleri tarafından yönetildi.

Öğrenciler bazı durumlarda öğretim üyeleri ve diğer gruplar tarafından da destek gördü. Bu protestoların çoğu barışçıldı ancak çoğunlukla saldırıya uğradı, farklı aktörler tarafından çeşitli saldırılarla karşılaştı.

Eyleme katılan öğrencilerin üniversite yönetimlerinin sembolik ve idari olanların yanı sıra ahlaki ve itibarla alakalı tehditlerle karşılaştığını kaydeden Romero, bu öğrencilerin bazı durumlarda kolluk kuvvetlerinin şiddetine maruz kaldığının da altını çizdi.

KAMPÜS DIŞINDAN GELEREK ENGELLEMEK İSTEDİLER

Filistin destekçisi öğrencilerin, bazı durumlarda kampüs dışından gelen ve eylemi engellemek isteyenlerin fiziksel veya sözlü saldırılarına maruz kaldıklarını dile getiren Romero, bu öğrencilerin bazılarının okuldan atılma, bazılarının ise uluslararası öğrenci oldukları için sınır dışı edilme tehlikesi yaşadığına vurgu yaptı.

Romero, insan haklarına saygının başlıca sorumlusunun ülkeler olduğuna dikkati çekerek, değindiği Avrupa ülkelerinin hesap verebilirliği ve adaleti garanti altına almak için soruşturmalarda ilerlemesi gerektiğini kaydetti.

ÜNİVERSİTELERE ÇAĞRI

Filistin yanlısı eylemlerde yaşananlarla ilgili üniversitelerin de soruşturmaların konusu olduğuna dikkat çeken Romero, "Üniversiteler de insan hakları standartlarına uymalı." ifadesinde bulundu.

Romero, üniversitelerdeki bazı araştırma görevlilerinin sözleşmelerinin iptal edilmesi nedeniyle mağdur olduğunu da aktardı.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)

Dünya Haberleri

  1. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: Ukrayna ile ateşkes çıkmaz sokak
  2. Tayland, BRICS'e 'partner ülke' olma davetini kabul etti
  3. Gazze'de Filistinlilere yemek dağıtıldı
Sonraki Haber