Filistin Devlet Başkanı Abbas: Filistin bizim vatanımız, ayrılmayacağız
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Gazze Şeridi’nin savaş sonrası yönetimine ilişkin 12 maddelik planı açıklayarak, "Filistin bizim vatanımız, ayrılmayacağız" dedi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD’nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'nda konuştu.
Abbas, dünya liderlerine seslenerek, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını ve Filistin halkına karşı yürüttüğü politikaları sert bir dille eleştirdi.
Abbas, konuşmasına güçlü bir mesajla başlayarak, "Gitmeyeceğiz, gitmeyeceğiz, gitmeyeceğiz" diyerek Filistin topraklarını terk etmeyeceklerini vurguladı.
"FİLİSTİN BİZİM VATANIMIZDIR, AYRILMAYACAĞIZ"
Filistin'in atalarından miras kalan bir vatan olduğunu belirten Abbas, "Babalarımızın, dedelerimizin toprağıdır. Bizim olarak kalacaktır. Ve eğer birileri ayrılacaksa, bu işgalci gaspçılar olacaktır" dedi.
"YÜZLERCE AİLE NÜFUS KAYITLARINDAN TAMAMEN SİLİNDİ"
İsrail'in Gazze'de yürüttüğü saldırıları "tam ölçekli bir soykırım" olarak nitelendiren Abbas, bu durumun çağımızın en iğrenç suçlarından biri olduğunu söyledi.
İsrail'in saldırılarının Gazze'de 40 binden fazla kişinin ölümüne yol açtığını, bu kayıpların arasında 15 binden fazla çocuğun bulunduğunu belirtti.
Abbas, "Tüm aile isimleri nüfus kayıtlarından silindi. Yüzlerce aile nüfus kayıtlarından tamamen silindi. Artık yoklar" dedi.
Gazze'deki 2 milyondan fazla Filistinlinin, İsrail'in sistematik operasyonlarından kaçmak için defalarca evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyleyen Abbas, "Bu saldırı savaşı devam ederken, Gazze Şeridi'nde, Batı Şeria'da ve Kudüs'te her gün onlarca kişi öldürülmekte ve bunun iki katı kadar insanımız da yaralanmaktadır" dedi.
"ONLARI ÖLDÜRMEYE DEVAM EDEN KİM?"
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi'nde yaptığı ve Gazze'de masum sivillerin öldürülmediğini iddia ettiği konuşmasına değinen Abbas, "Size soruyorum, Allah aşkına, 40 bin kişiden 15 binden fazla çocuğu ve halkımızdan bir o kadar kadın ve yaşlıyı öldüren kimdir? Ve onları öldürmeye devam eden kim?" diyerek uluslararası toplumu İsrail'in suçlarını durdurmaya çağırdı.
"GAZZE ARTIK YAŞANABİLİR DEĞİL"
İsrail'in Gazze'yi neredeyse tamamen yok ettiğini belirten Abbas, "Gazze'deki her şeyin yüzde 95'i tamamen yok edildi" ifadelerini kullanarak, Gazze'nin artık yaşanabilir bir yer olmadığını, evlerin, binaların, sağlık ve eğitim tesislerinin, camilerin ve kiliselerin büyük oranda yıkıldığını aktardı.
ABD'NİN VETO KARARINA SERT TEPKİ
ABD'nin İsrail'in ateşkese uymasını talep eden BM Güvenlik Konseyi karar tasarısını üç kez veto etmesini eleştiren Abbas, "ABD yönetiminin, İsrail’in ateşkese uymasını talep eden Güvenlik Konseyi karar tasarısını üç kez engelledi ve tek başına 'Hayır, savaş devam edecek' dedi. Bunu veto kullanarak yaptı ve buna ek olarak, İsrail'i binlerce masum sivili, çocuğu ve kadını öldürmek için kullandığı ölümcül silahlarla donattı" dedi.
"İSRAİL BM ÜYELİĞİNİ HAK ETMİYOR"
İsrail'in BM kararlarını uygulamayı reddetmesi nedeniyle BM üyeliğini hak etmediğini belirten Abbas, "Bu ülke bu örgütün bir üyesi olmayı hak etmiyor" ifadelerini kullandı.
Abbas, İsrail'in 1949'da BM'ye üyelik başvurusunda bulunduğunda iki koşulu yerine getirme taahhüdünde bulunduğunu, ancak bu taahhütleri yerine getirmediğini söyledi.
ABBAS'TAN SAVAŞ SONRASI İÇİN 12 MADDELİK PLAN
Abbas, Gazze Şeridi’nin savaş sonrası yönetimine ilişkin 12 maddelik planı açıklayarak, uluslararası toplum tarafından gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
İlk maddenin, Gazze'de kalıcı bir ateşkes ve İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik saldırılarına son vermesi olduğunu ifade eden Abbas, ikinci maddenin, insani yardımların Gazze'nin tamamına toplu olarak ulaştırılması olduğunu belirtti.
Üçüncü maddenin ise İsrail'in herhangi bir tampon bölge oluşturmadan güçlerini Gazze'den tamamen çekmesi ve yerlerinden edilen Filistinlilerin evlerine ya da en azından savaştan önce yaşadıkları yerle bir edilmiş kasabalara dönmelerine izin verilmesi olduğunu ifade eden Abbas, İsrail'in Filistinlileri Mısır ve Ürdün'e sürgün etme planını kesin bir dille reddetti.
Dördüncü maddenin, UNRWA’nın korunması ve faaliyetlerine devam etmesine izin verilmesi olduğunu belirten Abbas, beşinci maddenin, işgal altındaki topraklarda Filistinliler için uluslararası koruma olduğunu aktararak, “Biz İsrail'le savaşmıyoruz. İsrail'le savaşamayız ve savaşmak da istemiyoruz ama koruma istiyoruz” dedi.
Altıncı maddenin, Filistin hükümetinin Refah Sınır Kapısı ve diğer sınır kapılar da dahil olmak üzere Gazze Şeridi'nin tamamı üzerinde yetki sahibi olması olduğunu ifade eden Abbas, yedinci maddenin Filistin yönetiminin “kapsamlı bir ulusal reform süreci” başlatma çabalarını devam etmesi olduğunu aktardı.
Sekizinci maddenin, Filistin hükümetinin Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Filistinlilerin tek temsil organı ve bu bölgelerin tamamında yetki sahibi olması olduğunu belirten Abbas, “Daha fazlasını istemeyeceğiz ama daha azını da kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Abbas, İsrail'in Doğu Kudüs'te oy kullanılmasına izin vermesi halinde ulusal seçimlerin yapılmasına hazır olduğunu açıkladı.
Dokuzuncu maddenin, Filistin’in BM'ye tam üye statüsü elde etmesi olduğunu belirten Abbas, onuncu maddenin, iki devletli çözümün hayata geçirilebilmesi için İsrail'in Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'ten bir yıl içinde çekilmesini öngören BM Genel Kurulu kararının tam olarak uygulanması olduğunu aktardı.
On birinci maddenin, iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için bir yıl içinde uluslararası bir barış konferansı düzenlenmesi olduğunu ifade eden Abbas, on ikinci maddenin, her iki ülkenin halkını korumak üzere uluslararası barış gücü oluşturulması olduğunu açıkladı.
"FİLİSTİN HALKI ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞACAK"
Filistin halkının bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Abbas, "Filistin özgür olacak, halkımız buna karşı çıkan herkese rağmen, meşruiyetlerini ve bağımsızlıklarını elde edecektir" ifadelerini kullandı.
Abbas, Filistin halkının haklarını savunmaya devam edeceğini ve uluslararası toplumun bu konuda harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Abbas, konuşmasını bitirdiğinde salonda yoğun bir şekilde alkışlanırken, bazı sıralardan "Özgür Filistin" sloganları atıldı.