Cevdet Yılmaz: Borsa, kripto vergileri gündemimizden düştü

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisi ile ilgili yaptığı açıklamalarda borsa ve kriptoda vergi düzenlemesinin artık gündemde olmadığını belirtti. Piyasaya olumlu etki yapması beklenen açıklamalar kritik öneme sahip.

Tarayıcınız video desteklemiyor!

Kamuoyunda hisse senedine işlev vergisi getirilmesi ve kripto para ticaretinden elde edilen kârlara vergi konulması dillendiriliyordu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bloomberg ile gerçekleştirdiği röportajda bu tartışmalara son noktayı koydu.

Yılmaz, bu yıl için yeni bir vergi paketinin söz konusu olmayacağını, borsa ve kripto vergilerinin de gündemlerinden düştüğünü ifade etti.

Yılmaz, röportajın devamında, enflasyon muhasebesi uygulamasının geleceğine de bu yıl sonunda yapılacak değerlendirmeyle karar verileceğini, yatırımları gözetici bir yasal düzenlemenin yapılabileceğini söyledi.

"BORSA VERGİSİ GÜNDEMİMİZDE YOK"

Yılmaz, yaptığı mülakatta, “Borsa vergisi gündemimizde yok. Bir dönem tartışıldı ve gündemimizden düşmüş oldu.” derken, kripto vergisinin de gündemlerinde olmadığını ekledi.

AÇIKLAMA BORSAYI FIRLATTI

Yılmaz'ın açıklaması sonrasında, yatırımcıların alım yapmaya hız verdi ve Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, 9.911,41 puandan 10.101'e kadar yükseldi.

BORSADA AÇIĞA SATIŞ

Yılmaz, borsada açığa satış yasağının kaldırılması konusunda da “Finansal İstikrar Komitesi başta olmak üzere ilgili kurumlarımız bunların etki değerlendirmelerini yapıyorlardır. Bunlar, yeri zamanı geldiğinde karar verilecek hususlar.” dedi.

"BUNDAN SONRA ARTIK GENEL VERGİ ORANLARINDA ÇOK DEĞİŞİKLİK BEKLEMEMEK GEREKİR"

Genel vergi oranlarıyla ilgili adımların atıldığını anımsatan Yılmaz, “Önümüzdeki süreçte esas konumuz istisna ve muafiyetleri mümkün olduğunca daraltmak. Bundan sonra genel vergi oranlarında, kanuni vergi oranlarında çok değişiklik beklememek gerekir artık.” derken, “İlk pakete benzer bir düzenleme olmayacak mı?” sorusuna “Bu yıl öyle bir planımız yok” yanıtını verdi.

ENFLASYON MUHASEBESİ KARARI

Piyasalarda, hükümetin bankalar ve finans kuruluşlarının 2025’te geçecekleri enflasyon muhasebesinin ertelenebileceği konuşuluyor

“Finans kuruluşları 2025’te enflasyon muhasebesine geçecekler mi, geçmeyecekler mi?” sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Bir süre sonra bu Türkiye’nin gündeminden düşecek. Belki gelecek yıl da bunu tartışacağız ama 2026’da muhtemelen böyle bir tartışma olmayacak.” dedi.

"SONBAHARDA KANUNİ BİR DÜZENLEME YAPILABİLİR"

50 milyon TL’nin altında olan KOBİ’ler için uygulamanın ertelendiğini anımsatan Yılmaz, “Yatırımları gözetici bir çalışma yürütüyoruz. Devam eden yatırımların bu süreçlerden olumsuz etkilenmemesi adına Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Gelir İdaresi Başkanlığımız (GİB) özellikle alternatifler üzerinde duruyor. Gerekirse bu konuda sonbaharda bir kanuni düzenleme yapabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, finans kuruluşlarıyla ilgili kararın da yıl sonunda netleştirileceğini aktardı.

"KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ'NDE TL FORMÜLÜ YOK"

Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinin dövizle yapılması da bütçe üzerinde yük oluşturuyor. Bütçe dengesini sağlama sürecinde hükümetin bu sözleşmeleri TL’ye çevirip çevirmeyeceği zaman zaman tartışma konusu oluyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı, KÖİ projelerinin yalnızca finansal olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, ekonomik analizlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.

"KEŞKE DAHA FAZLA YATIRIM YAPSAYDIK"

Türkiye’nin birçok projeyi yatırım maliyetinin çok daha düşük olduğu dönemlerde hayata geçirdiğine işaret eden Yılmaz, “Ben bazen söylüyorum, keşke daha fazlasını yapsaydık.” diye ekledi.

"SÖZLEŞMELERİN YENİLENMESİ GÜNDEMDE DEĞİL"

Yılmaz, sözleşmelerin yenilenmesi ile ilgili olarak da “Bahsettiğiniz türden bir çalışma da şu an gündemimizde yok.” dedi.

"ENFLASYONLA MÜCADELE EDEN ÜLKELERİN PARA BİRİMİ GÜÇLENİR"

TL’nin aşırı değerli olduğu yorumlarına da değinen Cevdet Yılmaz, dalgalı kur rejimine atıfta bulunurken, şu ifadeleri kullandı:

Sadece manipülatif, spekülatif hadiselere Merkez Bankası’nın müdahale etmesi gerekiyor. O da kanuni görevi zaten. Enflasyonla mücadele eden ülkelerde kendi milli paralarının güçlenmesi doğal bir sonuçtur.

"ENFLASYON DÜŞTÜKÇE TARTIŞMALAR ORTADAN KALKACAK"

Birçok tartışma yapılıyor ama rakamlar ortada, TL’deki bu değerlenme makro dengelerimize nasıl yansıyor? İhracatımız artıyor, ithalatımız azalıyor, hizmet gelirlerimiz artıyor, cari dengemiz iyileşiyor. Enflasyon düştükçe bu tartışmalar da kendiliğinden zaten ortadan kalkacaktır.

"ENFLASYON DA FAİZ DE DÜŞECEK"

ABD Merkez Bankası (Fed) kararı sonrası bu konuda hükümetin güncel pozisyonunun sorulması üzerine Yılmaz, Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığına vurgu yaptı ve “Her ikisi de 2013’te tek haneliydi hatırlarsanız. Dolayısıyla tekrar öyle bir tabloyu oluşturmak bizim siyasi hedefimiz. Benim şu aşamada bir tarihten bahsetmem doğru olmaz. Ama önümüzdeki süreç elbette ki enflasyonun da faizlerin de düşeceği bir süreç olacaktır.” dedi.

"ENFLASYON-BÜYÜME BİRBİRİNİ DESTEKLİYOR"

Yılmaz, Orta Vadeli Program'da (OVP) 2025 yılı için ortaya konulan yüzde 4’lük büyüme ve yüzde 17,5 enflasyon hedefinin birlikte nasıl gerçekleşebileceği ve söz konusu büyüme oranının parasal sıkılaşmayı etkileyip etkilemeyeceği sorusu üzerine, OVP hedeflerinde bu yıl için yapılan revizeleri anımsatarak şöyle konuştu:

Büyüme ile enflasyon ilişkisinde kısa dönemli olarak tabii ki zorluklar var. Ama esas itibariyle enflasyonun düşüşü, öngörülebilirliği artırıyor. Geleceğe ilişkin güveni, beklentileri iyileştiriyor ve bu kanalla büyümeye de destek oluyor. Özellikle orta ve uzun vadede birbiriyle çelişen süreçler değil.

"BÜYÜMENİN KOMPOZİSYONU DA ÖNEMLİ"

Büyümenin kompozisyonunun da önem taşıdığını söyleyen Yılmaz, “Tüketim ağırlıklı, iç talep ağırlıklı, bir büyüme yaparsanız bu enflasyonist olur. Ama yatırım, üretim, ihracat odaklı, dış talep odaklı bir büyüme başarırsanız bu enflasyonist olmaz. Politikalarımızın en önemli unsurlarından biri bu dengeli büyüme.” diye ekledi.

"TÜRKİYE, DÜNYADA OLUŞACAK TABLODAN OLUMLU YÖNDE ETKİLENECEK"

Önümüzdeki yıl dünyada oluşacak tablonun da Türkiye’yi olumlu yönde etkileyeceğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

Bir defa dünyada faizler iniyor. Dolayısıyla dünyada özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelik olarak bir miktar canlanma ve likidite de artış bekliyoruz. Diğer yandan emtia fiyatlarının ılımlı seyretmesini bekliyoruz. Ayrıca temel pazarımız olan Avrupa Birliği ve MENA daha olumlu, nisbi olarak daha olumlu bir performans göstermesi bekleniyor. Bu da dış talep kanalıyla büyümemizi yine destekleyici bir boyut olacak.

"HEDEFLER PARASAL SIKILAŞMAYI ERKEN SONLANDIRABİLİR"

Ortaya konulan hedeflerin parasal sıkılığın daha erken sonlandırılmasına yol açabileceği yönündeki görüşlere de katılmadığını da anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

Parasal politika Merkez Bankamız çerçevesinde yürüyor ve araç bağımsızlığıyla yürüyen bir politika. Orta vadeli politikamızın temel amacı enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek. Dolayısıyla bütün diğer parametreleri bunun etrafında şekillendiriyoruz. Merkez Bankamız zaten metinlerinde de ortaya koyduğu gibi verilere bakarak, beklentileri takip ederek, gelişmeleri takip ederek kendi kararlarını verecektir. Orada bir sorun görmüyorum ben.

"BÜTÇE AÇIĞI YÜZDE 4,9'A ÇEKİLDİ"

Mali tarafta Merkez Bankası’nın politikalarıyla eş güdümü sağlayacak ne gibi ek adımlar atılacağı sorusunu da yanıtlayan Yılmaz, daha önce yüzde 6,4 olarak öngörülen bütçe açığının milli gelire oranının deprem harcamalarına rağmen yüzde 4,9’a çekilmesinin mali taraftaki güçlü duruşun göstergesi olduğunu savundu.

Yılmaz, önümüzdeki yıl için belirlenen yüzde 3,1’lik hedefin de maliye politikasının desteğinin süreceğinin işareti olduğunu söyledi.

TASARRUF PROGRAMI

Yılmaz, tasarruf programı çerçevesinde bugüne kadar sağlanan tasarrufun TL karşılığının ve önümüzdeki dönemde bütçe açığının hangi bütçe kalemindeki kesintilerle düşürüleceği sorusu üzerine de “Orada net bir şeyimiz yok. Yıl sonu geldiğinde belki bütün bu kalemlere bakılarak bir hesaplama yapılabilir.” dedi.

"KURUMLAR ÖDENEKLERİNDE KALACAK"

Bu kapsamda kamu yatırımlarında önceliklendirmeler yaptıklarını anlatan Yılmaz, zorunlu haller dışında hiçbir yeni yatırım projesini devreye almadıklarına işaret etti. Yılmaz, kamu kurumlarının ödenekleri içerisinde kalmalarına da özen gösterdiklerini, personel rejiminde de eksilen personelin yerinin doldurulması mantığıyla hareket ettiklerini aktardı.

"TASARRUF PROGRAMI KAMU GİDERLERİNİN MİLLİ GELİRE ORANINDA CİDDİ İYİLEŞME SAĞLADI"

Yılmaz, “Tasarruf programı açıklandığı günden bu yana attığınız adımlar konusunda tatminkar mısınız?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

Bütçe giderinin milli gelire oranı ne kadar sağlıklı bir gidişat olduğunu gösteriyor. 2024 yılı programını yaparken kamu giderlerinin milli gelire oranı yüzde 26,9 olacak demiştik.

Gerçekleşme tahminimiz şu anda yüzde 25,9. Dolayısıyla burada ciddi bir aslında iyileşme var. Kamu giderleri, milli gelire oranı artmıyor, azalıyor. Kamu gelirlerinin milli gelir içindeki payı artmış gibi görünmekle birlikte aynı. Asıl düşüş giderlerde.

SWAP KANALLARI, AÇIĞA SATIŞ YASAĞI

Hükümet, Londra ile swap kanallarının tekrar açılması konusunda bir çalışma başlatmış ancak bu süreç nihayete ulaşmamıştı. Yılmaz, sürecin ilgili birimler tarafından değerlendirildiğini söylerken, şöyle konuştu:

Tabii ki zamanı gelince, şartlar oluşunca bunlar kaldırılacaktır. Ancak burada finansal istikrarımızı çok önemli görüyoruz ve ihtiyatlı bir yaklaşım sergileniyor. Yani bize zarar vermeyecek bir zamanlamayla bu çalışmaların tamamlanacağını düşünüyorum.

Ekonomi Haberleri

  1. Zorunlu karşılık oranlarında değişiklik Resmi Gazete'de yayınlandı
Sonraki Haber