Hakkari Çukurca'da ata tohumundan yılda 180 ton pirinç üretiliyor
Bir zamanlar terörle anılan Çukurca şimdi tarımla anılıyor. Çiftçiler verimli topraklarda atalarından öğrendikleri yöntemlerle çeltik ekimine başladı.
Hakkari'nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesinde çiftçiler, çamurdan oluşturdukları havuzlarda birbirleriyle yardımlaşarak çeltik ekimi yapıyor.
Engebeli araziler ve yüksek dağlarla çevrili olan, incir, nar, Trabzon hurması ve susam gibi ürünlerin yetiştirildiği ilçede, çiftçiler her gün havanın aydınlanmasıyla birlikte çalışmaya başlıyor.
Gün boyunca sulayarak toprağının çamur haline gelmesini sağladıkları tarlada el birliğiyle havuzlar oluşturuyor.
Bir kısmını kendilerine ayırıyorlar, kalan da satılıyor
Çiftçiler, ürettikleri pirincin bir bölümünü ihtiyaçları için ayırıyor, kalan kısmını da satarak kazanç sağlıyor.
"İlçe iklimi ılıman"
İlçe Tarım ve Orman Müdürü Tuncer Ataseven, ilçe ikliminin bölgedeki diğer yerleşim yerlerine göre daha ılıman olduğunu belirtti.
"350 dekarlık alanda çeltik üretiliyor"
Arazi yapısı nedeniyle ekilebilen alanın az olduğunu dile getiren Ataseven, şunları kaydetti:
İlçede 3 bin 500 dekar civarında ekilebilen arazi var. İlçede yaklaşık 400 çiftçi, 350 dekar alanda çeltik üretimi yapıyor. Burada yılda 180 ton civarında pirinç üretiliyor. Arazilerin durumu ve yapısı nedeniyle tarlalarda makinesiz üretim yapıyor. Bölgede en çok ekilen ürünlerden biri de susamdır. Ayrıca nar, üzüm, incir, Trabzon hurması ve çilek gibi ürünler de yetişiyor. Kurum olarak çiftçilerimize desteklerimiz sürüyor. Verimli üretim için sürekli sahadayız.
"Ecdadımızdan öğrendiğimiz yöntemlerle ekim yapılıyor"
Çiftçilerden Ubeydullah Alkan da tarım aracı kullanmadan çeltik ekimi yaptıklarını söyledi. Arazi yapısından dolayı bu yöntemi uzun yıllardır sürdürdüklerini belirten Alkan, şöyle konuştu:
Her yıl tarım faaliyet olarak ilk yaptığımız iş pirinç ekimidir. Pirincin hasat dönemine kadar yaklaşık 5 ay geçiyor. Çeltik tarlalarını imece usulüyle yapıyoruz. Her gün bir kişinin tarlasını hazırlıyoruz. Önce sürülen tarlaya suyu bırakıyoruz ve toprak çamur haline geliyor. Bu şekilde daha rahat bölümler yapıyoruz. Bu şekilde olmasa tarladaki su ısınmaz. Çeltik sıcak su ister. Yöremizin toprakları çok verimli. Bir tarlada, pirinç hariç yılda iki kez ürün alıyoruz. Ecdadımızdan öğrendiğimiz yöntemlerle ekim yapılıyor. Aileler kendilerine yetecek kadar ürünü ayırıyor, diğerini satıyor.
"Geleneği yaşatmaya çalışıyoruz"
Zeydo Akdemir ise çeltik üretiminin zorlu olduğunu, bu nedenle üretimin tüm aşamalarında birbirlerine yardım ettiklerini şöyle dile getirdi:
10-12 kişiyle tarlalara giriyoruz. Geleneği yaşatmaya çalışıyoruz. Güzel bir gelir kaynağı ve yerli üretim olduğu için bırakmayı düşünmüyoruz. Herkesin tarlası var. Çeltikleri el birliğiyle üretiyoruz. Genel olarak ata tohumları kullanıyoruz. İmece usulüyle yaptığımız için keyifli oluyor. Bazen şakalaşıyoruz, bazen eğleniyoruz, bu şekilde çalışıyoruz.
Çeltik ekiminin ardından buğday ekilecek
Muhammet Arif Dervişoğlu da çeltik ekiminin ardından buğday ve benzer ürünlerin ekimini yaptıklarını bildirerek, "Her gün bir ailenin tarlasını bitiriyoruz. Tarlalarda, büyüklüklerine göre ürün miktarı değişiyor. Kendisine ayıran da var, satıp kazanç sağlayan da." diye konuştu.