Mustafa Varank: Türkiye alternatif bir üretim üssü
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nın Üretimde Yapısal Dönüşüm Çağrısı değerlendirme sonuçlarının yarın açıklanacağını duyurdu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) tarafından düzenlenen “Makine Zirvesi 2022”de konuştu
"Dünya ekonomileri zorlu sınavdan geçiyor"
Bakan Varank, yaptığı konuşmada, iklim değişikliği, salgın ve ardından gelen savaş şartları sebebiyle dünya ekonomilerinin zorlu sınavlardan geçtiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Biz de elbette küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklardan etkileniyoruz. Buna rağmen sanayimiz öncülüğünde kaydettiğimiz başarılar da bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Ekonomilerin küçüldüğü ya da yerinde saydığı 2020 ve 2021 yıllarında Türkiye, gösterdiği büyüme performanslarıyla OECD ve AB ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldı.
Mustafa Varank: Türkiye alternatif bir üretim üssü VİDEO
"Türkiye alternatif bir üretim üssü"
Bu yılın ilk çeyreğindeki yüzde 7,3’lük büyüme de bu serinin rastlantı olmadığını ispatladı. Global tedarik zincirlerinin koptuğu bir dönemde, güçlü sanayimiz önemli işlere imza atarak Türkiye’nin alternatif bir üretim üssü olabileceğini tüm dünyaya gösterdi.
Bunun en somut göstergesi de her ay yeni rekorlar kıran ihracatımız. 12 aylık ihracatımız 242 milyar doları aştı. Elbette bu başarıdaki aslan paylarından biri de makine sektörümüze ait.”
"Türkiye’nin dünya ekonomisinden aldığı pay yıllar içerisinde farklılık gösteriyor"
Varank, Türkiye’nin dünya ekonomisinden aldığı payların yıllar içerisinde farklılık gösterdiğini anlatarak, “Ama ihracattan aldığımız paylara baktığımızda da son 20 yılda bu payın sürekli şekilde büyüdüğünü görebiliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
"Makine sektörü imalat sanayide kilit konumunda"
Çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olan makine sektörünün, imalat sanayisinde kilit konumda olduğunu, 18 bin 300 firma ile faaliyet gösteren sektörün, 23 milyar doları aşan performansıyla 2021 yılında en fazla ihracat yapan sektörlerden biri olduğunu anımsatan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2022 yılında bu rakamın 27 milyar dolara ulaşacağını öngörüyoruz. Ancak şu öz eleştiriyi de yapabilmemiz lazım. Yüksek ihracatın yanında, makine sektöründe 35 milyar doları bulan bir ithalat var. Bu durum bizler için ciddi bir bağımlılık oluşturuyor, gerçekten ekonomimiz üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor.
Bizim üreterek ihracat yapma mecburiyetimizin altını çizmemiz lazım. Doğal kaynaklar bakımından zengin bir ülke değiliz. Keşke bizim de petrolümüz, doğalgazımız, en azından bize yetecek kadar olsaydı, biz bu cari açığı enerji sebebiyle vermeseydik.”
"Karadeniz'deki gaz keşfi Türkiye'yi farklı noktaya taşıyacak"
Varank, Karadeniz’deki gaz keşfinin ülkeyi farklı bir noktaya taşıyabileceğini görebildiklerini aktararak, sahada yapılan çalışmaların tamamının makineler ile ilişkili olduğunu belirtti.
“Üretimde Yapısal Dönüşüm Çağrısı'na makine sektöründeki firmalarımızın ilgisi yoğun"
Yüksek teknolojili yapısı da göz önünde bulundurulduğunda makine sektöründe sağlanacak olumlu ilerlemelerin ekonomi üzerinde devrim niteliğinde etki oluşturma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu nedenle makineyi, sanayi stratejimizdeki öncelikli sektörlerinden biri olarak belirledik. İthal ettiğimiz kritik ürünlerin Türkiye’de üretilmesi için büyük bir atılım içerisindeyiz. Bu bağlamda Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’na makine sektörü ile başladık. Makine sektörü çağrısı kapsamında 20 projeye 2 milyar liralık destek kararı aldık.
Üretimde Yapısal Dönüşüm Çağrısı değerlendirme sonuçları yarın açıklanacak
Bu projelerin hepsi stratejik öneme sahip ürünlerin Türkiye’de üretilmesini hedefliyor. Servo motorlar, CNC tezgâhlar gibi ithal edilen birçok ürün artık yerli ve milli imkânlarla bu program sayesinde Türkiye’de üretiliyor. Yine, hamle programının bir diğer ayağı olan Üretimde Yapısal Dönüşüm Çağrısı da makine sektöründeki firmalarımızın yoğun ilgi gösterdiği bir çağrı oldu.
Sektör temsilcileri buradayken bir müjde vermek isterim. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nın Üretimde Yapısal Dönüşüm Çağrısı değerlendirme sonuçlarını yarın açıklayacağız. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.”
“Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyumla ilgili gerekli hazırlıkları sürdürüyoruz”
Varank, sanayinin bel kemiği olan OSB’lerden 6 tanesinin Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olarak hizmet verdiğini aktararak, yatırımın ve üretimin merkezi olan bu bölgelerdeki parsellerin hepsi üretime geçtiğinde yaklaşık 50 bin kişiye Türkiye’de istihdam imkânı oluşturulacağını söyledi.
"5 binin üzerinde yatırım teşvik belgesi düzenlendi"
2012’den bu yana makine imalatına yönelik 5 binin üzerinde yatırım teşvik belgesi düzenlediklerini, bu sayede yatırımcılara çok cazip avantajlar sunduklarını anlatan Varank, “Elbette yatırımların yanında, inovasyon kültürünün de makine sektörünün gelişimi için önemli bir etken olduğunun farkındayız.
İşletmelerimizin AR-GE ve yenilik faaliyetlerini destekleyecek etkili programlar uyguluyoruz. TÜBİTAK ve KOSGEB aracılığıyla makine sektörüne sunduğumuz AR-GE, yenilik ve dijital dönüşüm odaklı desteklerin tutarı 1,5 milyar lirayı geçti. Önümüzdeki dönemde bu destekleri artırarak devam ettireceğiz.” dedi.
"Siz yeter ki yatırım yapın"
Sektör temsilcilerine hitaben Bakan Varank, “Siz yeter ki yatırım yapın, üretim yapın, istihdam sağlayın. Biz her daim yanınızda olmaya devam edeceğiz. Hep birlikte ülkemizi en büyük makine üreticisi ve ihracatçısı ülkelerden biri yapmakta kararlıyız. Biz buna yürekten inanıyoruz.” diye konuştu.
"Avrupa doğada iz bırakana ek vergi uygulayacak"
Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat kapsamında uygulamayı planladığı sınırda karbon düzenlemesinin de bunu öngördüğünü anlatan Varank, şunları kaydetti:
“Aslında AB şunu diyor; üretirken doğada karbon izi bırakıyorsanız, AB ülkeleri sizden yapacağı tedarike ekstra vergiler getirecek ya da sizden tedariki tamamen kesecek. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemin kazananları, yenilikçi yöntem ve teknolojilerle ekonomisinde yeşil kalkınma devrimini başaran ülkeler olacak.
Biz de zaten iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki kararlılığımızı Paris İklim Anlaşmasını imzalayarak gösterdik. Benzer şekilde, Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyumla ilgili gerekli tüm hazırlıklarımızı kamu tarafı, bakanlıklar olarak sürdürüyoruz. Yatırım, üretim ve istihdam politikalarımızda köklü değişikliklere yol açacak bu dönüşümü, ekonomik kalkınmamıza uygun bir şekilde başaracağız.”
“STK’lara önemli görev düşüyor”
Bakan Varank, “Ben bu programlara baktığımda arkadaşlarımızın bu programların duyurularıyla ilgili, işletmelerimize tanıtımıyla ilgili yeterli sonucu alamadıklarını görüyorum. Bu kamunun hantallığından, orada çalışan arkadaşlarımızın iş yapış şeklinden kaynaklanabilir ama burada özellikle STK’lara önemli görev düşüyor. Eğer biz verimlilik artırıcı bu kadar güzel uygulamalar yapıyorsak bunları bizim işletmelere, firmalara tanıtabilmemiz lazım.” şeklinde konuştu.
Lisanssız rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımı daveti
Bakan Mustafa Varank, sanayinin kalbi konumundaki organize sanayi bölgeleri ile ilgili çalışmalara değinerek, “Buraların Yeşil OSB’lere dönüşümünü hızlandıracak altyapı yatırımlarını desteklemek üzere Dünya Bankası ile bir kredi anlaşması yaptık. Dünya Bankası’ndan temin ettiğimiz 300 milyon dolarlık krediyi OSB’lerimizin kullanımına açtık.
Bu sayede OSB’lerimiz, gerekli altyapı yatırımlarını yaparak, suyun geri kazanıldığı, yenilenebilir enerjinin daha fazla kullanıldığı, daha az karbon izi bırakan daha sürdürülebilir sanayi alanlarına dönüşecek.” diye konuştu.
"Enerji için desteklere başvurun"
Yeşil büyüme stratejisinin önemli bir parçası olarak elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarını daha fazla ön plana çıkmasını istediklerini vurgulayan Varank, şunları kaydetti:
“Firmalarımız, enerji maliyetlerini düşürerek rekabet güçlerini daha da artırmalarına imkân sağlayacak bu uygulamadan faydalanmalarını gerçekten önemsiyoruz. İkinci ayın sonunda biz bunu başlattık. Bugüne kadar geldiğimiz noktada yaklaşık 800 megavatlık lisanssız üretim için bize başvuru oldu ama güneşimiz, rüzgarımız bol, enerji maliyetleri ortada bütün firmalarımız mutlaka bu desteğe başvursunlar. Bugün geldiğimiz noktada bunların geri ödeme süreleri 2,5 seneye kadar inmiş durumda. Bir yatırım yapacaksınız 2,5 senede geri alacaksınız, herhalde ticaret anlamında da ciddi bir avantajdan bahsediyoruz.”
“Dünyadaki karbon salımının yarısını sadece bir ülke gerçekleştiriyor”
Varank, yeşil dönüşüm, Avrupa Yeşil Mutabakatı, çevreci üretim hususunun dünyanın geleceği ve sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu aktararak, “Biz zaten geleneksel anlamda da kendi medeniyetsel değerlerimiz anlamında da bu hususlara saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Ama bunun her zaman bir koruma mekanizması olduğunun da farkında olacağız. AB yeşile öncülük ediyor ama burada kendi ekonomisini ve sanayisini korumak istediği gerçeğini de gözardı etmeyeceğiz.” dedi.
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol