Antalya'ya yerleşen depremzede: Deprem anında halaya kaldırıldığımı düşündüm
71 yaşındaki depremzede, yaşanan felaketin ardından yaşadıklarını anlatırken, "Düğünde oynamaya mı kaldırıyorlar diye düşündüm. Bu işte ağalık, paşalık, mal varlığı sökmüyor. 4 dairemiz vardı içine giremiyoruz" dedi.
Asrın felaketi 11 ili etkiledi.
44 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiği depremlerin ardından binlerce hikaye yarım kaldı.
Felaketin ardından 21 gün geçerken afet bölgesinde vatandaşların yaralarını sarmak için çalışmalar devam ediyor.
Yıkıcı depreme Gaziantep'te yakalanan Aslan Ailesi, önce Yozgat'a ve Fethiye'ye gidip, son olarak Antalya'nın Serik ilçesine geldi.
Yaşadıklarını anlatan 71 yaşındaki Hayri Aslan, "Deprem anında çıkarılırken halaya kaldırılıyorum sandım" dedi.
"Kader nasıl giderse oradan kötü gider"
Depremzede Aslan şu şekilde konuştu:
Depremde eş ve dostların canları gitti.
Biz kendi canımızı kurtardık ama oturduğumuz bina çatladı, patladı. Ben de depremden sonra Yozgat'a gittim. Kar buz olduğu için orada kalamadık.
Oradan Fethiye'de dayımın oğlunun villaları var 2 tane. Onlardan birine yerleştik. Kader nasıl giderse oradan kötü gider. Orada da klimadan yangın çıktı. Oturduğumuz yer alev aldı. Ardından Antalya'da hanımın akrabaları var.
O bize önder oldu. Bizleri buraya kabul etti. Burada çok güzel bir yaşam var. Allah kimseyi ortada koymasın. Antalya halkına teşekkür ederim.
"Bu işte ağalık, paşalık, mal varlığı sökmüyor"
Deprem nedeniyle evlerine giremediklerini anlatan Aslan şu şekilde konuştu:
4 tane dairemiz olduğu halde onların içine giremedik. Bu işte ağalık, paşalık, mal varlığı sökmüyor. ATM'lerden paramızı çekemedik. Bir AVM'ye gittik orada ekmeği bile karaborsadan aldık. Ekmek 3,5 liraydı, 7,5 liraya aldık. Depremzedelerden cep doldurmak, rant sağlamak isteyenler var.
"Düğünde oynamaya mı kaldırıyorlar diye düşündüm"
Hayri Aslan, deprem anına ilişkin sözlerine şu şekilde devam etti:
Deprem sırasında ben yatıyordum. Çocuklar oturuyordu. Gaziantep'te muhabbet çok olur. Muhabbetimize çok düşkünüz. Bir çocuğum sağ kolumdan diğeri sol kolumdan çekiştiriyordu.
Biz düğüne çok gideriz; düğünde oynamaya mı kaldırıyorlar diye düşündüm. Gülünecek vaziyette ölüyoruz yani. Binamız 5 kat, ben 3'üncü katta oturuyordum. İlk depremde bir şey olmadı.
"Ben ağlaya ağlaya gözümden oldum"
Ağlamaktan gözlerini kaybettiğini aktaran Aslan şöyle konuştu:
İkincisinde çöküntüler oldu. Sayısız kayıp var, sayı gün yüzüne çıkmadı. Ben ağlaya ağlaya gözümden oldum. Şimdi bir gözüm görmüyor. Depremde oldu. Geçim derdi, yeme içme, yatacak yer derdine düştük.
Ben 50 yıl taksicilik yaptım. Şu anda korku var. Evlerin içine giremiyoruz. Şu an oturduğum sandalye sallanıyor. Psikolojimiz bozuk. Depremden sonra bir de yangın şoku yaşadık. Antep'ten çıktık sonra buraya geldik.
Hiç kimse zenginliğine güvenmesin. Kurtulmamız mucize. Deprem bizi perişan etti. Yanımda torunum, kızım, ailem var. Torunumu okula yazdırdık. Okula gidecek. İnşallah eğitimine devam ederse ne güzel.