AYM, polis amirlerinin terfi süresi düzenlemesini iptal etti
Anayasa Mahkemesi, polis amirlerinin misyon görevindeki 3 yılı aşan sürenin terfide değerlendirilmemesine ilişkin yasal düzenlemeyi iptal ederken, kararda görevin ilke olarak 2 yıl olduğu belirtildi.
Polis amirlerinin misyon görevindeki 3 yılı aşan sürenin terfide değerlendirilmemesine ilişkin yasal düzenleme, Resmi Gazete'de yayınlandı.
Resmi Gazete'de yer alan karara göre; Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi, yargılamasına baktığı bir davada, Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 2015'te değiştirilen 55. maddesinde yer alan polis amirlerinin terfi ve atamalarına ilişkin düzenlemedeki bazı hükümlerin iptali için Yüksek Mahkeme'ye başvurdu.
"Yurt dışı misyon koruma" ibaresi iptal edildi
Başvuruda, polis amirlerinin misyon görevlerinin 3 yılı aşan kısmının terfide esas alınmayacağının düzenlendiği belirtilen başvuruda, yurt içinde görevli emniyet personelinin hizmet süresinin tümünün rütbe terfisinde değerlendirilmesine karşın aynı hukuki statüde bulunan personelin misyon koruma görevinin kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle uzaması durumunda terfi süresinden değerlendirilmemesinin eşitsizliğe sebebiyet verdiği ifade edildi.
Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, anılan yasal düzenlemede yer alan "yurt dışı misyon koruma" ibaresinin iptaline karar verdi.
Sürenin 2 yıl olduğu belirtildi
AYM'nin kararında, misyon koruma görevinin ilke olarak 2 yıl olduğu ancak bu görevin azami olarak dört yıla kadar uzatılabildiği ifade edildi.
Yasal düzenleme uyarınca, "Misyon görevi 4 yıla uzatılan bir polis amirinin görevdeki bir yıllık süresinin rütbe terfisinde değerlendirme dışı bırakılacağı" aktarılan kararda, "Yurt dışı misyon koruma görevine gönderilen personelin 2 yıl olan normal görev süresi kendi rızasıyla uzatılabileceği gibi sonradan öngörülemeyen durumlar nedeniyle rızası alınmadan da uzatılabilmektedir." tespiti yer aldı.
Görev süresi kendisinden kaynaklanmayan nedenlerden ötürü uzatılan personelin terfilerinde emsallerine kıyasla gecikmeye sebebiyet verdiği belirtilen kararda, "Bu itibarla kuralın kişilere aşırı külfet yüklediği ve orantılı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir." ifadeleri yer aldı.