Çarşı ile Gezi Parkı davasında 4'üncü duruşma

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Çarşı davası ile Gezi Parkı davasının birleştirilmesinin ardından görülen 52 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması gerçekleşti.

Duruşmaya Ayşe Mücella Yapıcı, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Tayfun Kahraman'ın arasında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar katılırken, tutuklu sanık Osman Kavala katılmadı. Duruşmada Kavala'nın eşi yşe Buğra izleyici olarak yer aldı.

"İDDİANAME KES KOPYALADAN İBARET"

CHP Milletvekili Mahmut Tanal, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Hüda Kaya'nın takip ettiği duruşmada savunmasını yapan sanık Çiğdem Mater, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyorum, üstelik bir değil, ikinci kez. 2020 Şubat ayında Silivri'de yapılan yargılamalarda beraat ettim. Ve şimdi yine bir yıl geçmeden yeniden karşınızdayım. İddianame kes kopyaladan ibaret. Hakkımızda ağırlaştırılmış müebbet istenen bir davada, biraz daha özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sinemacı olarak, film çekmek suretiyle hükümeti yıkmakla suçlanıyorum.

"SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM"

Bu bile suçlamanın ne kadar mantıksız olduğunu gösteriyor. Bir kısmı Turizm ve Kültür Bakanlığınca desteklenen filmler yaptım. 2013 yılında başlayan protestolarda parkın, park olarak kalması düşüncesiyle protestolara katıldım. ayrıca sinemacı olarak gözlemci olarak da katıldım. Gezi ile ilgili film yapmadım. Film de yapabilirdim, film yapmak suç değildir. Tüm suçlamaları reddediyorum, beraatimi istiyorum." dedi.

SAVCI DOSYALARIN AYRILMASINI TALEP ETTİ

Söz alan Çarşı sanıkları avukatları ise müvekkilleri hakkındaki dosyanın ana davadan ayrılmasını talep ettiler. Sanık Osman Kavala'nın avukatları da birleştirme kararının kaldırılmasını talep ederek müvekkillerinin tahliyesini talep ettiler. Duruşma savcısı, Çarşı davasının ana davadan ayrılması ve Kavala'nın tutukluluğunun devamını talep etti. Savcının mütalaası üzerine söz alan avukat Fikret İlkiz, "Dosyalar ayrılacaksa neden bugüne kadarki celseler bu mahkemede görüldü. Biz buraya kendi isteğimizle gelmedik. 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla da gelmedik. Buraya 30. ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla geldik" diyerek davanın 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi gerektiğini kaydetti.

Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar ise "Bu kadar klişeleşmiş ve önyargılı bir mütalaa olamaz. Müvekkilin tutukluluk halinin devamını hangi gerekçelere dayanarak istediğini söylemiyor savcı. Ölçülü diyor ama neden ölçülü, belli değil. Bunların gerekçelendirilmesi lazım" diyerek mütalaayı eleştirdi.

KAVALA'NIN TAHLİYE TALEBİNE RET

Mahkeme heyeti, Osman Kavala'nın tutukluluğuna ilişkin hukuki durumunda değişiklik olmadığı gerekçesiyle avukatlarının tahliye taleplerini reddederek oy çokluğuyla tutukluluğunun devamına karar verdi. Bir üye hakim, Kavala'nın adli kontrolle tahliye edilmesi yönünde muhalefet şerhi düştü. Sanık Henri Jak Barkey, Can Dündar, Mehmet Ali Alabora arasında bulunduğu 8 sanığın yakalamasının infazının beklenmesine karar verildi. Heyet, Osman Kavala'nın avukatlarının heyetin çekilmesi yönündeki talepleri de davayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddetti.

ÇARŞI DAVASI AYRILDI

Mahkeme, sanıkların savunmalarının tamamlanmış olması, Yargıtay'ın araştırılması istenen hususların henüz tamamlanmamış olması, dosyada tutuklu sanık bulunması ve yargılamanın gelmiş olduğu aşama dikkate alınarak 35 sanıklı Çarşı davasının ayrılarak başka bir dosya üzerinden devamına karar verdi.

BİR SONRAKİ DURUŞMA 21 MART'TA

Dosyanın mütalaasını hazırlaması için savcılığa sunulmasına, sanık ve avukatlarına son savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine de hükmedildi. Duruşma, 21 Mart tarihine bırakıldı.

DAVA GEÇMİŞİ

Gezi kalkışmasını finanse etmekle suçlanan Osman Kavala ve gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanık, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde beraat etmiş, istinaf mahkemesi beraat kararlarını bozmuştu.

İkinci kez yapılan yargılamada ise önce Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Barkey'e İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan 15 Temmuz davası birleştirilmişti.

Daha sonra Gezi ana davası, Yargıtay tarafından bozulan ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 35 sanıklı Çarşı davasıyla birleştirilmişti.