Cem Uzan yıllar sonra Mirzabeyoğlu manşeti nedeniyle özür diledi
Türkiye'den ayrılmadan önce Star gazetesinin patronu olan Cem Uzan, 28 Şubat sürecinde Salih Mirzabeyoğlu için atılan çirkin manşet için özür dileyerek "Utanç verici rezalet bir manşet" ifadelerini kullandı.
İş ve siyasi hayatın tanınan ismi Cem Uzan, 2002 seçimlerinden sonra Türkiye'den ayrılarak Fransa'ya yerleşse de kamuoyunda değerlendirmelerine devam ediyor.
Uzan, son olarak gazeteci Yakup Köse'ye konuştu.
Çirkin Mirzabeyoğlu manşeti soruldu
Köse, Uzan'a hakkında açılan davalar ve TMSF el koymalarından önce patronu olduğu Star gazetesinin Salih Mirzabeyoğlu hakkındaki çirkin manşeti sordu.
Yakup Köse, kamuoyunda Salih Mirzabeyoğlu olarak tanınan, 28 Şubat sürecinde İbda-c lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Salih İzzet Erdiş'in cezaevinde işkence gördüğü fotoğrafı manşetine taşıyarak "Tıraş olurken yüzünü kesti" metni yazılan gazete küpürü Uzan'a gösterdi.
Özür diledi
Açıkça işkenceye uğradığı belli olan bir tutuklunun bu görüntülerini dalga geçer ifadelerle gazetesinde manşete çıkan Uzan, bu olay nedeniyle özür diledi.
"Ahlaksızlıktır rezilliktir"
Uzan, "Utanç verici. Çok net samimi olarak söylüyorum. Utanç verici rezalet bir manşet. Rezillik. İşkence gördüğü belli bir fotoğraf üzerinden alay etmek insanları küçük düşürmek ahlaksızlıktır rezilliktir. Bütün sevenlerinden özür diliyorum." dedi.
Yılmaz Özdil suskun
Uzan, bu çirkin manşet için özrünü dilerken Star gazetesinde dönemin genel yayın yönetmeni Fatih Çekirge'ydi.
Gazetenin kuruluşunda yer alan Yılmaz Özdil ise gazetede manşetleri atan isimdi.
O dönemde 28 Şubat şakşakçısı olan Özdil, üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen henüz bu çirkin manşet için sessizliğini bozmadı.
Salih Mirzabeyoğlu kimdir?
Salih İzzet Erdiş, 10 Mayıs 1950'de Erzincan'da doğdu. Lise yıllarında Necip Fazıl Kısakürek ile yolları kesişen ve ilk yazılarını Babıali'de Sabah gazetesinde yayınlayan Mirzabeyoğlu, 68 yıllık ömrüne yaklaşık 60 kitap sığdırdı.
Eskişehir'de Fatih İlkokulu ve Mehmetçik Ortaokulu'nu bitiren Mirzabeyoğlu, 1968 yılında Atatürk Lisesi'nden mezun oldu. Lise yıllarında Necip Fazıl Kısakürek ile karşılaşan ve 15 yaşından itibaren Necip Fazıl'ın sohbetlerine katılan yazar-mütefekkir, böylece hem Necip Fazıl'ın eserlerini okudu hem de kendisiyle sohbet etme fırsatı yakaladı.
O dönemlerde Nakşibendi tarikatına katılan Mirzabeyoğlu'nun kaleminden etkilenen Kısakürek, "Benim 40 senedir aradığım ses buydu" diyerek, her fırsatta yazara derin anlam ve değer yükleyip, çalışmalarını takdir etti. Gençliğinden itibaren milli ve manevi eğitimlerle donanan Salih Mirzabeyoğlu, bu donanımın verdiği kabiliyetle genç yaşına rağmen sözüne itibar edildiği için konferanslar vermeye başlayarak, gün geçtikçe çevresinde toplanan, İslam'a gönül veren dinamik gençler tarafından da ilgiyle takip edildi.
1970'li yıllarda adından söz ettirmeye başlayan Mirzabeyoğlu, İslami gençlik hareketlerinden biri olan "Akıncılar"ın kurucuları arasında yer aldı. Derneğin politikalarının savunulduğu "Gölge" ve "Akıncı Güç" isimlerindeki dergileri çıkarttı. "Mirzabeyoğlu" soyadını da ilk kez, 1975'te "Gölge" dergisinde yazdığı yazılarında kullanan usta düşünce insanı, Necip Fazıl Kısakürek yönetimindeki Büyük Doğu ve Rapor seçkisinde de yazılar yazdı.
Tutuklandıktan sonra 10 yıldan fazla süre "Telegram"a maruz kaldı
Mirzabeyoğlu, 1991'de Amerika'nın Irak'a saldırmasıyla oluşan dönemin siyasi atmosferi içerisinde tutuklandı. 28 Şubat darbesinin yaşandığı günlerde bir öğle vakti çocuğunu okula götürürken, 1998'de gözaltına alındı. Hakkındaki suçlama sonrasında yasa dışı İBDA-C örgütüne liderlik yaptığı gerekçesiyle tutuklanan Mirzabeyoğlu, cezaevinde fiili ve manevi en ağır işkencelere maruz bırakıldı. Mirzabeyoğlu, "telegram" olarak adlandırdığı ağır fiili ve manevi işkencelere tam 10 yıl maruz kaldı.
2001 yılında idamla yargılanan ve idam cezası kaldırılınca ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Mirzabeyoğlu, İBDA-C davasından hükümlüyken, talebi üzerine yeniden yargılanmasına karar verilerek, tahliye edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 2014'de, İBDA/C davasından hükümlü, kamuoyunda "Salih Mirzabeyoğlu" olarak tanınan Salih İzzet Erdiş'in yargılandığı davada, yeniden yargılanmasına ilişkin talebini kabule değer gördü. Mirzabeyoğlu'nun, tutuklulukta ve infazda geçirdiği süreyi de dikkate alan mahkeme, Mirzabeyoğlu'nu her türlü kuşkudan uzak, hukuka uygun kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle Bolu Cezaevinden tahliye etti.
Mirzabeyoğlu, tahliye olduktan 2 yıl sonra 16 Mayıs 2018'de vefat etti.