31 Mart seçimleri sonrası ilk grup toplantısı: İşte Erdoğan’ın tüm açıklamaları
Seçim sonuçlarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçimlerin genel seçim havası sokulmasını eleştirerek "81 ikilimizde tek bir iktidar vardır. Milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği cumhurbaşkanı ve kabinesidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçim sonrası partisinin ilk grup toplantısına katıldı.
Burada önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, seçim sonuçlarına değinerek sözlerine başladı.
"Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar..."
Muhalefetin sergilediği duruşu eleştiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanları görüyorum. Adeta bir genel seçim havasına girmek suretiyle sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar… Birileri kendilerince yerel iktidar, merkezi iktidar diyerek Türkiye'de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, demlendikleri ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, tam bir hayalden ibarettir. 81 ikilimizde tek bir iktidar vardır. O da 14-28 Mayıs seçimlerinde milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği cumhurbaşkanı ve kabinesidir."
Filistin meselesi
İsrail-Filistin savaşındaki asılsız iddialara da tepki gösteren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Terör devleti İsrail Gazze'de insanlık dışı bir soykırımı icra ediyor. İsrail, Batı'dan aldığı destekle insanlık tarihine şimdiden utançla yazılmış katliam yürütüyor. Şahsıma ve partimize yönelik bazı izansız ithamlarda bulunuldu. Bu iftiraların bazı çevrelerde karşılık bulduğunu gördük. Hiç kimse ne şahsımın ne de bu kutlu kadronun Filisin meselesindeki tavrını sorgulayacak kapasitede ve kalibrede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesi ile geçmiştir. Biz birileri gibi Filistin'in yerini Gazze'de yaşanan zulmü 7 Ekim'de öğrenmedik.
Milli mücadele sırasında Türkiye'de Kuva-yi Milliye neyse Hamas da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunu elbette farkındayız. Ne suikast girişimi, ne darbe girişimlerinize ne de ekonomik saldırılarınıza boyun eğmeyeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim.
Hafta sonu yine Filistin davasının lideri misafirim olacak. Beraber birçok şeyi konuşacağız dertleşeceğiz. 15 Temmuz ihaneti siyonizmin uşağı vatan haini FETÖ tarafından bizim Filistin hassasiyetimizi kırmak için yapıldı."
"Demokrasimiz sandık sınavından başarıyla çıktı"
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar...
"Bayramdan önce 31 Mart Pazar günü Mahalli İdareler seçimlerini gerçekleştirdik. Aldığımız güvenlik tedbirleri sayesinde birkaç hadise dışında herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadı. Doğudan batıya, güneyden kuzeye yurdumuzun dört bir köşesinde vatandaşımız sandığa giderek iradelerini ortaya koydu.
Milletimiz sergilediği demokratik olgunluk takdire şayandır. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca kara kampanyaya rağmen demokrasimiz sandık sınavından başarıyla çıktı. Hep birlikte Türkiye olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik."
"Cumhur İttifakı seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçaklara karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz MHP'nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye ve ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Bir sandık sınavını daha başarıyla veren ittifakımız, Türkiye'nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir.
"Bize oy versin vermesin iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza minnettarız"
Sandığın gücüne güç katan her seçim Türkiye için tarihi bir kazanım demektir. Sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır. Siyasetçinin milletin iradesini küçümseme yok sayma hakkı yoktur olamaz. Bize oy versin vermesin iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza minnettarız.
YSK'nın kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart seçim maratonu tamamlanacaktır. YSK şimdiye kadar 3 ilçe 4 belde olmak üzere 7 yerde seçimlerin yenilenmesine karar vermiştir. İnşallah bu yerleşim yerlerinden vatandaşlarımız 2 Haziran Pazar günü bir kez daha sandık başına gidecek, tercihlerini yapacaklardır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız.
"En ince detaylarına kadar analiz ediyoruz"
Bu seçimlerin ilk göze çarpan özellik katılım seviyesinin düşüklüğüdür; yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Katılım oranının düşüklüğü partimizin oylarını olumsuz etkilemiştir. 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. 31 Mart seçimleri yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı'nın üstünlüğüyle sonuçlandı.
Henüz 10 ay önce yapılan seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren yüzde 52,2 ile bizlere güçlü destek veren insanlarımızın önemli bir kısmının sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detaylarına kadar analiz ediyoruz.
CHP'ye Hatay tepkisi
Tabii burada Hatay'a özel bir parantez açmak durumundayım. Biliyorsunuz Hatay, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen, sürekli siyasi tartışmalara meze edilen şehrimiz oldu. Hatay'la aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleriyle Hatay, kendi üzerinden oynanan bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı'na ve AK Parti'ye duydukları güven dolayısıyla Hatayımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum.
Ancak ana muhalefet partisinin Hatay'ın iradesini gasp etme girişimleri son dakikaya kadar devam etmiştir. YSK'nın baskı altına alınması dahil her yol denenmiş, ölülere oy kullandırıldığı gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP'nin milli irade hazımsızlığı ayyuka çıksa da YSK, bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur.
"Her zamankinden daha fazla çalışacağız"
Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek Hataylı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz. Bunun yanında bize güvenen diğer şehirlerimize layık olabilmek için her zamankinden daha fazla çalışacağız. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur: AK Parti olarak 21 yıllık iktidarlarımız boyunca yatırım yaparken, eser üretirken, insanımızın yaşadığı yerlere hizmet götürürken bugüne kadar seçim sonuçlarını önümüze almadık, almayız. İnşallah bundan sonra da farkımızı yine eserlerimizle, icraatlarımızla, hayata geçirdiğimiz projelerimizle göstereceğiz. Özellikle depremzede şehirlerimizin süratle, yeniden ayağa kaldırılması gündemimizin ilk sırasında yer almayı sürdürecektir.
"Bölücü terör örgütünün tekrar musallat olmasına fırsat vermeyeceğiz"
Milletimiz bize sadece şehirlerini yönetme değil, aynı zamanda pek çok yerde kendi adına başkalarını denetleme görevi de tevdi etmiştir. Belediyelerimizin belediye meclislerinde bize denetim yetkisi verdiği illerde bu görevimizi en güzel şekilde yerine getireceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının terör örgütlerine, reklam ajanslarına, tufeylilere değil, orada yaşayan insanlarımıza harcanmasını temin için gereken her şeyi yapacağız.
Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Değerli milletvekili arkadaşlarım, sandık günü siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günüdür. 31 Mart tarihinde milletimiz tüm siyasi partilerin mahalli idarelerdeki son 5 yıllık karnesini kendilerine takdim etmiştir. Seçim sonuçlarından herkes kendisine göre dersler çıkaracak, elbette kendi iç muhasebesini yapacaktır.
"Enerji toplamış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz"
Milletimiz bizden kapsamlı cesur bir özeleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo nettir. AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. AK Parti'nin ayırıcı vasfı kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olmasıdır. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz. Enerji toplamış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Sandığa gitmeyenlerin gidip farklı tercihte bulunan vatandaşlarımızın mesajlarını en doğru biçimde okuyacağız. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz.
"Ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz"
Dün 16'ncı toplantısını yaptığımız kabinemiz de görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmaya çalışanları daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz Türkiye'ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa onu yapmanın derdindeyiz. Burada şu hususun altını çizmek isterim. Demokrasi öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihi ile zıtlaşmamak demektir.
Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabiri yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir.
"Hepimiz bu makamlarda Türkiye'ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz"
Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız. Şunun da bilinmesini isterim. Bizim lügatimizde böbürlenme yoktur. Millete tepeden bakma, milletle arasına duvarlar örme, mesafe koyma asla ve asla yoktur.
Her zaman söylüyorum. Biz bu milletin ta kendisiyiz. Biz, siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam, kültür ve unvan dağıtmak için de yapmıyoruz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz bu makamlarda milletimize ve Türkiye'ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu konuda oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcudur. Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bulunmadan muhasebe ve murakabe sürecimizi neticelendireceğiz.
"Küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz"
Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve bize destek olanlarla birlikte sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihlerde bulunan vatandaşlarımızın mesajlarını en doğru şekilde okuyacak, değerlendirecek, gelecek dönemdeki yol haritamızı belirlerken bunlardan muhakkak istifade edeceğiz. Ama bu süreci partimizin geleneklerine, davamızın prensiplerine uygun şekilde yürüteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Başarımızı başarımız, üzüntümüzü üzüntümüz gören dünyanın dört bir yanındaki mazlumları hayal kırıklığına asla uğratmayacağız. Büyük bir davanın temsilcileri olduğumuzun şuuruyla önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz.
"Evlatlarımızın hayalini gerçekleştirmeye devam edeceğiz"
Kim ne derse desin AK Parti bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı, kendi insanımızla birlikte gönül coğrafyamızdaki yüz milyonların umudu olmayı sürdürecektir. Allah'ın izni, aziz milletimizin takdiri ile daha nice yıllar boyunca Türkiye için çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, evlatlarımızın hayalini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bundan hiçbir yol ve dava arkadaşımın, partimize gönül veren hiçbir teşkilat mensubumuzun şüphe duymamasını istiyorum.
"Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik"
AK Parti'nin uzun ve kutlu yürüyüşünü tarif ederken büyük ozanımız Aşık Veysel'in şu dizelerini sıkça kullandık: Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece. Yine Türkçe'nin en büyük şairi Yunus Emre diyor ki: Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm.
AK Parti'yi değerlendirirken nereden geldiğini ve hangi istikamete ilerlediğini bir an olsun aklımızdan çıkarmayacağız. Kutlu bir hareket, uzun bir yürüyüş, sabırlı bir mücadele, 14 Ağustos 2001'de AK Parti olarak görünmüştür. Biz nevzuhur bir hareket değiliz, biz partilerden bir parti değiliz, biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin, bu partinin temelinde ismi bilinen ya da bilinmeyen yüzlerce, binlerce fedakarın, cefakarın, kahramanın emeği var, alın teri var. Biz dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik, yürümüyoruz. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik, partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradı. Ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, sabrımızı kaybetmedik, asla ve asla yılgınlığa kapılmadık.
İman varsa imkan var dedik, Allah büyüktür dedik, en hüzünlü anlarımızda Allah'ın yardımı yakındır dedik. Her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk, kalktık ve yolumuza kararlılıkla devam ettik.
"Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez, bitmeyecektir"
Şimdi bakıyorum AK Parti'nin son yerel seçimde aldığı oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf olumsuz karamsar bir tablo çiziyor, teşkilatlarımızın moralini bozmaya yönelik bir kampanya yürütüyor. Şunu çok net ifade etmek isterim. Bunlar AK Parti'nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Bunlar, nereden nasıl geldiğimizi, nereye yürüdüğümüzü anlamamışlar. Bu hareketin kökleri çok derinde ve ufku çok geniş bir hareket olduğunu kavrayamamışlar. Şunu herkes görsün ve bilsin. Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez, bitmeyecektir. Biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız ilk günkü gibi dipdiri. Biz üye sayısı itibarıyla Türkiye'nin en büyük partisiyiz. Her alanda muazzam bilgi birikimine, tecrübeye sahibiz. Biz seçmenin mesajını okuruz, doğru okuruz, gerekeni yaparız. Arızaları düzeltir, eksikleri giderir tekrar yola koyuluruz.
"Umudumuz tam bir biçimde milletimize hizmeti sürdüreceğiz"
Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın, kimse farklı hevesler peşinde koşmasın. Biz buradayız. Bu seçim sonuçlarını bir fırsat bilerek AK Parti'yi yıpratmaya, AK Parti'nin dengelerini bozmaya kalkışanları da gayet iyi biliyoruz, gayet iyi görüyoruz. Eleştiri tamam, özeleştiri tamam ama AK Parti'yi özellikle fedakarlık abidesi olan AK Parti teşkilatını eleştiri ya da özeleştiri maskesi altında hırpalamaya kalkışanlara da asla müsaade etmeyiz. Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Parti'ye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz. Milletimiz dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyacımız yok. Partimizin ilgili kurulları her türlü detayı değerlendiriyor. Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz.
AK Parti üzerinden kendilerine şahsi ikbal devşirme emelleri olanlara da ekmek çıkmaz. Bakanlarımız, siz değerli milletvekillerimiz, bütün teşkilatımız bugünden itibaren hep birlikte halkımızın içine gireceğiz, başımız dik, özgüvenimiz yüksek, umudumuz tam bir biçimde milletimize hizmeti sürdüreceğiz.
"4 yıl içinde enflasyonla mücadelemizi inşallah zaferle sonuçlandıracağız"
Başkaları ne yaparlarsa yapsın biz işimize bakacağız, önümüze bakacağız, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu nasıl gerçekleştiririz buna bakacağız. Menzile kilitlenmiş ok misali hedeflerimize odaklanacağız. Çok açık söylüyorum bu harekette şımarıklık olmaz, bu harekette milletten, milletin değerlerinden, milletin ahvalinden, milletin gündeminden kopma asla olmaz. Artık seçimin de olmadığı önümüzdeki 4 yıl içinde enflasyonla mücadelemizi inşallah zaferle sonuçlandıracağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız."