Darbenin akışını değiştiren kahraman: Ömer Halisdemir
Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı işgal etmeye gelen darbeci general Semih Terzi'yi gözünü kırpmadan öldürerek darbenin seyrini değiştiren Başçavuş Ömer Halisdemir, 17 kurşunla şehit düştü. Türk milleti, kahramanını toprağa değil yüreğine gömdü.
Tarayıcınız video desteklemiyor!
15 Temmuz gecesi birçok vatansever canlarını ortaya koyarak darbecilere geçit vermedi.
Onlardan biri de sembol isim olan şehit Ömer Halisdemir’di.
Darbenin seyrini değiştirdi
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmeye gelen FETÖ’cü Tuğgeneral Semih Terzi’yi öldürerek darbe girişiminin seyrini değiştirdi.
hain darbe girişimi sırasında dönemin eski Özel Kuvvetler Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Semih Terzi, Gölbaşı'ndaki özel kuvvetler karargahını ele geçirmek için yanındaki FETÖ'cülerle yolda idi.
Komutanı telefona sarıldı
Bunu öğrenen dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı telefona sarıldı.
"Hakkını helal et"
Karşısındaki ses, 20 yıllık askeri, silah arkadaşı Başçavuş Ömer Halisdemir idi. Hayatının en zor cümleleri döküldü Aksakallı'nın ağzından:
"Ömer, Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, onu, karargaha girmeden öldür. Hakkını da helal et"
Darbeci komutanı vurdu
"Baş üstüne komutanım" dedi Ömer Başçavuş ve beylik tabancasını çıkararak bir an bile tereddüt etmeden Semih Terzi'yi vurdu. Milletine ihanet eden FETÖ'cü general yere yığıldı.
17 kurşunla şehit olan Halisdemir, sadece darbe girişimin seyrini değil, milletin kaderini de değiştirdi.
Darbeci hain Semih Terzi'ye ilk kurşunu sıktığı yere anıtı yapıldı.
Adı üniversiteye, okullara, caddelere, sokaklara verildi
Aradan geçen yıllar onu unutturamadı. Adı üniversiteye, okullara, caddelere, sokaklara verildi.
15 Temmuz'dan sonra doğan birçok bebeğin adı Ömer oldu. Kanı ile bayrağa rengini verenlerden biri o...
Niğde'deki kabri her daim ziyaretçilerle dolup taşıyor.
1974 yılında doğdu
Ömer Halisdemir, tarihler 20 Şubat 1974’ü gösterdiğinde Niğde’nin Çukurkuyu Köyü’nde dünyaya geldi.
Ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya merhaba dedi, adına Ömer dendi.
Babasının her zaman yanında oldu
Köydeki Fatih İlkokulu’nu bitirdi. Hem çalışıp hem okudu. Okuldan arta kalan zamanlarında babasının sürüsünde çobanlık yaptı.
İlkokulu bitirdikten sonra İsmail Erol Ortaokulu’na devam etti. “Eli erken ekmek tutsun” denilerek, Niğde’deki Endüstri Meslek Lisesi Makine Bölümü’ne kaydı yapıldı.
Her gün 50 kilometre yol gidip gelerek meslek lisesini bitirdi. Neşet Ertaş türküleriyle büyüdü, Bozlak türküleriyle hüzünlendi, eğlendi.
Tezkere bıraktı
Endüstri meslek lisesini bitirdi ancak Ömer’in hayali asker olmak, o şanlı üniformayı giymekti.
1993’te askere gitti, vatani görevinin sonunda tezkere bıraktı. Uzman çavuş olarak orduya katıldı.
1996’da gönüllü olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin birliklerinin başında olan Özel Kuvvetler Komutanlığı’na geçti. Gözü pek, disiplinli, cesur ve başarılı bir askerdi.
Operasyondan operasyona koştu
1999’da astsubaylığa terfi etti. 24 yaşındayken Hatice ile evlendi, Elifnur ve Doğan Ertuğrul adını koyduğu iki çocuğu oldu.
Zorlu görevi nedeniyle eşi ve çocuklarından hep uzak kaldı. Yurtiçi ve yurtdışında operasyondan operasyona koştu.
TSK’nın en seçkin birliği Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda 20 yılı tamamladı.
Yarım kalan hayali
En büyük hayali olan üniformayı yıllarca taşımıştı. Emekli olup köyüne yerleşmeyi hayal ediyordu. Bu amaçla köyünde ev yaptırıyordu.
Evinin temelleri de darbeden 11 gün önce 4 Temmuz 2016’da atıldı.