Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Bölgemizde barışa ve huzura ihtiyaç var"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Sadece Ukrayna'da değil, Gazze'deki savaşta da aynı şeyi söylüyoruz ve diğer savaşlarla da ilgili de aynı şeyi söylüyoruz. Bölgemizde gerçekten büyük bir barışa ve huzura ihtiyaç var" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavksy ile Dışişleri Bakanlığı’nda gerçekleşen görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Çekyalı mevkidaşı ile görüşmesinde Ukrayna’daki savaşla ilgili olarak neler konuşulduğu, savaşın durumu ve geleceğiyle ilgili değerlendirmelerinin sorulması üzerine Bakan Fidan, Ukrayna’nın işgali ile doğu ve orta Avrupa’daki ülkelerin güvenlik endişesi yaşadığına dikkati çekti.
Fidan, Türkiye’nin tüm savaşların sona erdirilmesi yönünde bir vizyonunun olduğunun altını çizdi.
"Savaşlar bölgemize yıkım getiriyor"
Bakan Fidan, “Özellikle gerek Orta Doğu'da gerek yanı başımıza gerek kuzeyimizde her yerde olan savaşlar bölgemize yıkım getiriyor. Tabii ki biz konuşmamızda da ifade ettik. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Ukrayna'nın işgal edilmesine karşıyız fakat şöyle bir manzarayla karşı karşıyayız, bu savaş artık Ukrayna ve Rusya'dan daha büyük bir savaş halinde dönüşmeye başladı. Çok büyük küresel riskleri bünyesinde barındırıyor. Küresel bölünmelerin buradan derinleştiğini görüyoruz. Sıcak savaş belki Ukrayna dışına ve Rusya'nın belli bölümü dışına çok fazla çıkmadı. Fakat savaştan dolayı kamplaşma ve bu kamplaşmanın derinleşmesinde yaygınlaştığını görüyoruz. Rusya'nın giderek kendi kampını şu ana kadar hiç olmadığı bir şekilde savaştan dolayı başka bir ittifak alanla yöneldiğini, Avrupa güvenlik mimarisinin transatlantik ilişkilerinin başka şekilde evrildiğini görüyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Savaşın devam etmesi ile belli risklerin hangi formatta evrileceğini önceden kestirilemediğini belirten Bakan Fidan, “Bu savaşın onun için artık gün geçmeden vakit kaybetmeden durması gerekiyor. İki buçuk yıl oldu. İki buçuk yıl boyunca taraflar kendi güçlerini ellerinden geldiği şekliyle kullandılar ve bugün neredeyse beraberlik durumu gibi bir şey söz konusu sahada. Bu noktada bir barış, bir ateşkes görüşmesi başlatılmasının fevkalade faydalı olacağını düşünüyoruz." dedi.
"Bölgemizde barışa ve huzura ihtiyaç var"
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın risklerinden dolayı bir an önce ateşkesle ilgili konuşmaların başlamasının önemli olduğunu aktaran Fidan, "Pozisyonlar her ne kadar uzlaşmaz gözükse de savaş yerine silahlar yerine konuşarak diyalogla bu konu çözülmesi için gerekli psikolojik atmosferin ve siyasi atmosferin de oluştuğunu biz açıkçası gözlemliyoruz. Belki bazı ülkeler Amerikan seçimleri sonrası Avrupa'daki bazı seçimlerin sonrasında bu konuyu görüşmenin daha iyi olacağı konusunda belli fikirleri olabilir ama bizim gördüğümüz savaşın risklerinden dolayı bir an önce ateşkes ile ilgili konuşmaların başlaması fevkalade önemli. Sadece, Ukrayna'da değil, Gazze'deki savaşta da aynı şeyi söylüyoruz ve diğer savaşlarla da ilgili de aynı şeyi söylüyoruz. Bölgemizde gerçekten büyük bir barışa ve huzura ihtiyaç var. Aksi takdirde savaşların yayılma riski giderek daha da artıyor. Ülkeler kendilerini normal şartlara göre değil, savaş şartlarına göre hazırlıyorlar. Dolayısıyla bu da beraberinde daha kolay savaş çıkmasıyla ilgili bir riski beraberinde getiriyor.” diye konuştu.
"AB ve gelişmiş dünyanın göç vermeye sebep olan sorunları ele alması gerekiyor"
Düzensiz göç ve AB ile ilgili soruya, düzensiz göç ve mülteciler konusunda Türkiye'nin hassas olduğunu belirten Bakan Fidan, düzensiz göç konusunda AB kurumlarıyla ve Avrupa ülkeleriyle yürüttükleri çalışmaların olduğunu kaydetti.
Göçü önlemede tedbir almanın yanı sıra göçün ana sebebine yoğunlaşmanın gerektiğini aktaran Bakan Fidan, "Gerek Avrupa Birliği'nin gerek gelişmiş dünyanın oturup bölgesel birtakım göç vermeye sebep olan sorunları ele alması ve tartışması, buna birtakım tedbirler getirmesi gerekiyor. En azından bu sorunların varlığını tanıması gerekiyor." dedi.
Sorunların kendisini görmezden gelip göçmenleri yönetmeye çalışmanın geçici sonuç ürettiğine dikkati çeken Fidan, uluslararası toplum olarak kalıcı bir sorun olması nedeniyle meselesinin temeline bakılması gerektiğini kaydetti.