Fikirci Bey yazdı: DEĞİŞMEYEN TEK PARTİ CHP
CHP'nin yaşadığı son seçim hezimetini ele alan Fikirci Bey, partide kişilerin değişmesinin önemli olmadığını CHP'nin kendisinin değişmesi gerektiğini işaret etti.
“Oylarımız çalındı”
“Seçim adil değildi
“Halk cahil/aptal”
CHP yönetiminin bütün başarısızlıklarının kılıfı bunlar.
Ne kadar kolay değil mi? Bunların hiçbiri bizim kontrolümüzde değil, biz ne yapalım?
Bana çizgi film karakterlerini anımsatıyorlar. Hani üzerine bakışlar çevrildiğinde hemen şu üç şeyden birini veya hepsini söylerler: “Ben yapmadım, orada değildim, ben doğmamıştım bile…”
CHP yöneticileri o kadar sevimli değil tabii ama merak etmeyin CHP seçim kazanmamaya başladığında çoğunuz henüz doğmamıştınız bile. Aslında CHP’nin seçim kazandığını hatırlayan da yoktur.
Evet, bir iki kere yüzde 30’un, hatta yüzde 40’ın üzerine çıkmışlığı da var ama seçim barajı altında kalmışlığı da var.
Sonuç olarak CHP, çok partili hayata gerçekten geçtiğimiz 1950’den bu yana yüzde 20-25 bandında gezmektedir.
Bu, CHP’nin “kemikleşmiş kitlesi” olarak adlandırılabilir. Ancak bu demografi o kadar basit bir demografi değildir. Çünkü kemikleşmiş oylarına rağmen siyaset tarihinden silinmiş partiler de vardır. Ama CHP silinmez… Onmaz da, ölmez de…
İşte bütün sorun da burada…
Peki, CHP seçmeni dışındaki yüzde 75 ne yapar? CHP zihniyetini anlamak için asıl onlara bakmak lazım.
O yüzde 75 bugüne kadar onlarca parti kurdu; Menderes, Demirel, Erbakan, Türkeş, Özal çıkardı. Ve çıkardığı gibi indirdi de. Beğendiklerini ödüllendirdi, beğenmediklerini bir daha Meclis'e sokmadı. Hatta zaman zaman CHP’yi (özellikle Ecevit zamanlarında) iktidara ortak yapan da yine bu kitledir. Hak ettiğinde CHP’nin de hakkını vermiştir bu kitle.
Dolayısı ile CHP’nin kemikleşmiş seçmeni dışında kalan kitle, Türkiye’nin en politik, en hareketli, en ilgili, siyaseti en iyi takip eden uyanık bir kitledir. Hayat değiştikçe hayatla ilgili fikirleri de değişir. Aralarında fikir ayrılıkları vardır, tartışmalar vardır, daha ufak partilere de bölünürler. Türkiye’nin en canlı kesimidir.
CHP’nin sabit seçmenine gelince…
Aslında bu seçim sonrası CHP’ye daha fazla yüklenmeme fikrindeydim. Lakin bugün bizim saha muhabirlerimizden genç Şeyma’nın röportajını izledim. (Şeyma çok iyi işler çıkartıyor. Ahsen ve Tuğçe de öyle. Bizi YouTube kanalımızdan da mutlaka takip edin.) Ve o röportaj beni bu yazıyı yazmaya itti akşam akşam. Röportajı manşetlerimizde izleyebilirsiniz. Resmen sinir bozucu bir üslup. Manşet haberlerimizin arasında mutlaka izleyin ama sinirlerinizi zıplatacak, bunu göz önünde bulundurun.
Neyse siz bakmayın onların kendilerini Türkiye’nin en okumuş, en akıllı, en ilerici ve elit kitlesi ilan etmelerine. Onlar Türkiye’nin en sabit fikirli, en bağnaz kitlesidir. Çünkü bağnazlık, hayat değişirken, hayatla ilgili fikirlerinizin değişmemesidir. Bunlar 1930’larda bazı “umdeler” saptamışlardır ve bir softa gibi o ilkelerden ayrılmazlar.
Bakmayın şimdi “değişmeyen tek şey değişmenin kendisidir” diyen kurnaz müteahhitlere.
Yakın bir gelecekte ne CHP’nin yönetim kadrosunda ne de seçmeninde radikal bir değişiklik olacakmış gibi görünmüyor.
CHP yönetiminin sürekli kadro, isim ve vitrin değiştirmesinin bir anlamı yok
CHP’nin kendisinin değişmesi gerekiyor
Ve fakat değişmek CHP’nin genlerinde yok genlerinde…