İstinaftan, 75 sanıklı 'FETÖ çatı davası' ile ilgili karar

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 73 sanık hakkında düzenlediği iddianameyi 14 Temmuz 2016'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.

Başsavcılığın, 15 Temmuz 2016'da Akıncı Üssü'nde bulunduğu belirlenen firari Adil Öksüz ile örgüt yöneticisi olduğu belirlenen Mahmut Akpınar hakkında daha sonra açtığı davaların da birleştirilmesi sonucunda sanık sayısı 75 olmuştu.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonucunda 7 sanığa ceza vermiş, dava sürecinde ölen Cemal Uşak'ın davasını düşürmüş, elebaşı Gülen ile birlikte diğer sanıkların dosyalarını ise firari olmaları nedeniyle ayırmıştı.

Mahkum edilen sanıklardan İşbilen, Kaya, Avcı ve Karaca, örgüt faaliyetleri kapsamında işlenen kimi suçlar nedeniyle ayrılan dosyada yargılanmaya başlamıştı.

İSTİNAF İNCELEMESİ SONA ERDİ

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan dosya üzerindeki istinaf incelemesini tamamladı.

Daire, inceleme sonucunda yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu.

4 SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

Kararda, sanıklardan eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, kapatılan Zaman gazetesi eski İmtiyaz Sahibi Alaeddin Kaya ve terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in halasının oğlu Kazim Avcı'nın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet" hapse çarptırılmasını uygun görüldü.

3 SANIĞA 10 YIL 6 AY HAPİS

Gülen'in avukatlarından Abdülkadir Aksoy, avukat Ali Çelik ve iş adamı Dilaver Azim'in ise "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 10 yıl 6'şar ay hapse çarptırılmalarında bir isabetsizlik görülmediği belirtildi.

'ANAYASAL DÜZENİN DEĞİŞTİRİLMESİ'

Karaca, İşbilen, Kaya ve Avcı'nın örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile doğrudan irtibatları bulunduğu, onunla doğrudan görüşebilen sınırlı sayıdaki örgüt yöneticileri arasında yer aldıkları ifade edilen kararda, uzun yıllardır örgüt içinde bulunan bu sanıkların, Gülen'e faaliyetleri hakkında bilgi verdikleri, ondan emir ve talimat aldıkları, örgüt politikalarının belirlenmesinde ve uygulanmasında söz sahibi oldukları belirtildi.

Kararda, örgütün birçok biriminde yöneticilik yapan bu isimlerin, anayasal düzenin değiştirilerek, Gülen'in kainat imamı olduğu zümre egemenliğine dayalı teokratik totaliter bir düzen getirmeyi istedikleri, bu amaçla örgüt faaliyetlerine katıldıkları ve çoğunluğu suç teşkil eden faaliyetlerde bulundukları bildirildi.

Kararda, Abdülkadir Aksoy, Dilaver Azim ve Ali Çelik'in (1972) de örgütle organik bağlarının olduğu ve örgüt hiyerarşisinde üye konumunda bulundukları, bu nedenle eylemlerinin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu oluşturduğu belirtildi.

Daire, ayrıca 7 sanığın tutukluluğunun devamını da kararlaştırdı. Dairenin kararına karşı Yargıtay nezdinde temyiz hakkı bulunuyor.