KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Filistin'de yaşananlar ders niteliğindedir
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilişkin, “Filistin ve Gazze’de yaşananlar bir ders niteliğindedir. Çünkü Kıbrıs’ta da benzer olayların yaşanmaması için Türkiye garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının devamı şarttır” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ), KKTC'nin Türk Dünyası Stratejik Önemi Konferansı’na katılmak için Trabzon’a geldi.
Konferans öncesi Cumhurbaşkanı Tatar, Trabzon Valiliği’ni ziyaret etti.
Vali Aziz Yıldırım tarafından valilik girişinde karşılanan Tatar'a, çiçek takdim edildi.
Karşılama mangasını selamlayan Tatar, daha sonra Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı.
"Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs için yeni bir dönüm noktasıdır"
Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tatar, Türkiye ile iş birliklerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bize vermekte olduğu destek çok değerlidir. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası camiaya tanıtılması yönünde verdiği destek, yaptığı telkin ve çağrılar bizler için çok kıymetlidir. 20 Temmuz 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs için yeni bir dönüm noktasıdır. Bundan sonraki süreçte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurumsal yapısını güçlendirmek, devlet olarak bağımsızlık, özgürlük ve hürriyet mücadelesinde oradaki ekonomik yapıyı da güçlendirmek elbette çok önemlidir. Onun için bizlerin Türkiye ile iş birliğimiz de çok önemli.
"İsrail katliamını büyük bir endişe ile izliyoruz"
İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırıları değerlendiren Tatar, Kıbrıs Türk halkının tarihsel süreçte karşı karşıya kaldığı katliamların Türkiye Cumhuriyeti garantörlüğü ile son bulduğunu belirtti.
Filistin’de yaşanan İsrail katliamından endişe duyduklarını kaydeden Tatar, şu ifadeleri kullandı:
İsrail katliamını büyük bir endişe ile izliyoruz. Tüm Türkiye Cumhuriyeti gibi Kıbrıs Türk halkı da çok uzak olmayan bir coğrafyada bu şekilde bir katliamın hala devam ediyor olması bizleri de çok derinden üzmüştür. Dünyadaki farklı dengelerin nasıl sürdürülmekte olduğunu hayretler içerisinde izlemekteyiz. Böylesine bir katliamın, 10 binlerce çocuğun öldürülmesine seyirci kalınmasının hiçbir açıklaması olamaz. Dolayısıyla Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin bu konuda kararsız ve seyirci kalması, insanlık açısından bir dramdır. Kıbrıs’ın gerçeklerine baktığımızda 1960’lı yıllarda benzer durumlar da Kıbrıs’ta yaşanmıştır. O yıllarda Kıbrıs’a yapılan saldırılara karşı, Kıbrıs’ta garantör ülke olarak müdahalesi beklenen İngiltere müdahale etmemiş; BM seyirci kalmış ve binlerce kardeşimizin katledilmesi izlenmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bizlerin buradan çıkardığımız ders; Türkiye garantörlüğünün devam etmesi ve 1974’te gelen Türk askerinin barış ve huzuru tahsis ile Kıbrıs’taki varlığının mutlak surette devamıdır.
"Türk askerinin varlığının devamı şarttır"
Filistin’de yaşananların ders niteliğinde olduğunu aktaran Tatar, şöyle devam etti:
Tabii ki Türkiye’nin garantörlüğünde 2 ayrı devletin oradaki yapısı çok önemli. Çünkü şu anda orada Güney Kıbrıs’ın zihniyeti; federal bir çatı altında kuzey ve güneyi birleştirip, Avrupa Birliği’ne dahil etmek. Ama Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği’nde olmadığı için oradaki garantörlüğünün son bulması ve Kıbrıs Türk halkını yalnızlığa terk etmesiyle sonumuzun başlangıcını hazırlamaktır. Dolayısıyla Filistin ve Gazze’de yaşananlar bizleri çok üzmüştür. Bu tekrar bir ders niteliğindedir. Çünkü Kıbrıs’ta da benzer olayların yaşanmaması için Türkiye garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının devamı şarttır. Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa da bunun ancak iki devlet temelinde olacağını da buradan bir kez daha ifade etmek isterim.