Mustafa Destici: Türkiye Kerkük’teki gelişmelere göz yummamalı
BBP Genel Başkanı Destici, "25 Kasım’dan itibaren Peşmerge, Kerkük’te güvenliği devralacak. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin buna müsaade etmemesini istiyoruz” dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Maltepe’de bulunan Alperen Ocakları’nda BBP İstanbul İl Başkanı Mutlu Furtana ve Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Faruk Uzunpınar ile basın toplantısı düzenledi.
Gündemdeki konuları değerlendiren Destici, dün Meclis’te oylanan Azerbaycan tezkeresi ile ilgili konuştu.
Destici, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
“Dün Gazi Meclisi’mizde biliyorsunuz Azerbaycan tezkeresi onaylandı ve bu sefer sadece PKK’nın, dün gördük ki HDP aynı zamanda Ermenistan’ın partisi. Geçmişte görmüştük, Yunanistan’ın, Güney Kıbrıs Rum kesiminin partisi. Yani Türkiye’nin karşısında kim varsa, Türk milletinin karşısında kim varsa, İslam ümmetinin karşısında kim varsa, PKK’nın siyasi uzantısı HDP, hep onların yanında durmuştur.
“BUNDAN SONRA HEP ÜZÜLMEYE DEVAM EDECEKLER”
Dün de bu tavrını netleştirmiş ve Azerbaycan tezkeresine ‘Hayır’ diyerek Ermenistan’ın yanında durmuştur. Biz biliyoruz Karabağ’ın 30 yıl sonra işgalden kurtulmasına büyük bir üzüntü duydular ama bunlar, bundan sonra hep üzülmeye devam edeceklerdir. Hem onlar hem onların iplerini tutanlar. 21’inci asır Türk-İslam asrı olacaktır.”
Mustafa Destici: Türkiye Kerkük’teki gelişmelere göz yummamalı ViDEO
“CHP SURİYE VE IRAK TEZKERESİNDEKİ HATASINI DÜN TEKRARLAMADI”
Tabii CHP, Suriye ve Irak tezkeresindeki hatasını dün tekrarlamadı. HDP’nin kuyruğuna bu sefer takılmadı. HDP’nin etkisinden kurtulduğunu gördük. Bakalım bu bir seferlik mi olacak, bundan sonraki süreci de takip edeceğiz. Ama tabii her ne kadar da Sayın Kılıçdaroğlu, Suriye ve Irak tezkeresindeki hayırlarını savunsa da çok daha bunları ileriye taşıyarak ‘Biz Cumhuriyet'e sahip çıktık’ gibi bir takım sadece kendisinin inandığı tabanının bile inanmadığı şeyler söylese de dünkü evetleri, aslında Suriye ve Irak tezkeresinde ne kadar hatalı bir karar verdiklerini ve bu karar sonrasında tabanlarından da kendilerine büyük tepki olduğunu görüp bu sefer kararlarını ‘Evet’ olarak verdiler. Tabii biz isteriz ki mesleki grubu olsun ya da olmasın siyasi partilerimiz, devleti, ülkeyi, milleti ilgilendiren uluslararası meselelerde, hep devletin, ülkenin ve devleti yönetenlerin yanında dursunlar. Ama bunu her zaman göremiyoruz."
“TÜRKMEN KARDEŞLERİMİZ PEŞMERGE TASALLUTU İLE KARŞI KARŞIYA”
Kerkük’te yaşanan gelişmeleri de değerlendiren BBP Genel Başkanı Destici, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
"İşte aşağıda Türkmeneli bölgesinde maalesef Türkmen kardeşlerimiz yine bir Peşmerge tasallutu ile karşı karşıya. Bu sefer de Irak merkezi hükümetiyle, Kazimi ile yaptıkları anlaşma neticesinde 25 Kasım’dan itibaren Peşmerge, Kerkük’te güvenliği devralacak. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin buna müsaade etmemesini istiyoruz.
“TÜRKMEN VARLIĞI İÇİN BÜYÜK BİR TEHDİTTİR”
Türkiye’nin garantörlük hakkı vardır. Türkiye burada sessiz kalmamalıdır. Çünkü Peşmerge’nin tekrar Kerkük’te güvenliği ele geçirmesi, bir nevi yönetimi ele geçirmesi oradaki Türkmen varlığı için büyük bir tehdittir. Biz geçmişte bunu gördük.
"LÜTFÜ TÜRKKAN YARGILANMALI VE MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞÜRÜLMELİ"
Şehit yakınına küfrederek gündeme gelen İyi Partili Lütfü Türkkan hakkında da değerlendirmelerde bulunan Destici, "Genel başkanları dahil hiçbirisi net bir tavır ortaya koyamadı ve olayı tevil etmeye çalışıyorlar. Başka örnekler veriyorlar. Bir nevi sahipleniyorlar. Yetmedi üzerine bir de Meral Hanım tuz, biber ekti, bir hakaret de o yaptı. Ve bu lafı kim için kullandı? Şehidin ağabeyi için kullandı. Bu lafı onun için kullandı. Şimdi bu şekilde bir sahiplenme ve üstüne tuz biber ekerseniz, o zaman yarın bir başkası da farklı bir şey yapabilir. Onun için biz hala ısrarla ve inatla diyoruz ki grup başkanvekilliğinden istifa etmesi ya da istifa ettirilmesi yetmez. Mutlaka ama mutlaka İyi Parti’nin ihraç etmesi gerekir. Bu küfürbazı, bu ahlak fukarasını ihraç etmesi gerekir. O da yetmez milletvekilliğinden de istifa ettirilmesi gerekir. Şayet istifa etmiyorsa Meclis dokunulmazlığını kaldırıp, süratli bir şekilde yargılanmasını sağlayıp ve milletvekilliği düşürülmelidir." dedi.
"ASGARİ ÜCRET 4 BİN LİRANIN ÜZERİNDE OLMALI"
Yeni dönemde belirlenecek asgari ücretle ilgili düşüncelerini ifade eden Destici, şu ifadeleri kullandı:
“2020 yılı için de açık söylüyoruz, özellikle pandemi süreci, 2021 yılında yükselen enflasyon, artan döviz fiyatlarına, bizim askeri ücretlimiz ezildi. Yani Ocak’ta 2 bin 825 lira olan maaş, alım gücü bugün 2 bin liralar seviyesinde. Hem döviz bazında hem enflasyon bazında hem yükselen hayat pahalılığı bazında. Onun için dedik ki biz, bunu önlemenin yolu yine önümüzdeki enflasyon tahminlerine baktığımız da yine aşağı yönlü olsa da yüksek enflasyon yaşayacak Türkiye. Onun için diyoruz ki biz, 6 ayda bir belirlensin enflasyon ki, asgari ücretlimiz, enflasyona da yükselen döviz fiyatlarına da ezilmesin. İkincisi, peki ne kadar olması lazım, bu tekrar kaybettiklerini kazanmaları için. Biz diyoruz ki BBP olarak, bu artış mutlaka ama mutlaka yüzde 40’lar seviyesini yakalamalı ve 4 bin liranın üzerinde olmalıdır. Ancak bu şekilde asgari ücretlimiz nefes alabilir. Ha bunu kim verecek. Sanayicimiz, işverenimiz verecek. Ona da iyileştirmeler yapılmalıdır.”
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol