Sakarya'da DEAŞ yapılanması: 26 sanığın yargılanması başladı

Terör örgütü DEAŞ'ın yapılanmasına ilişkin Sakarya'da görülen davada tutuklu sanık E.K.'nin mescit iddialarına karşı savunması dikkat çekti. Öte yandan, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, savunmalarının ardından tahliyelerini ve beraatlerini talep etti.

Sakarya'da terör örgütü DEAŞ'ın yapılanmasına yönelik 11'i tutuklu 26 sanığın yargılanmasına bugün başlandı...

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katılırken, iddianamenin özetinin okunmasının ardından tutuklu sanık E.K.'ye söz verildi.

"ÖRGÜT İÇERİSİNDE GÖREVLENDİRİLMEM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"

Davaya konu "mescit" diye tabir edilen iş yerini 2023'ün Ekim ayında kapattığını ve kimseye devretmediğini söyleyen tutuklu sanık E.K., kendi döneminde iş yerinde namaz kılınmadığını, mescit olarak kullanılmadığını öne sürdü.

Devamında ise şu savunmada bulundu:

Cuma namazı kılınması, sohbet gibi faaliyetlerden ve mescit olarak kullanılmasından haberim yoktur. Örgüt içerisinde görevlendirilmem söz konusu değildir.

Aleyhe tanık ifadelerini kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.

"HACAMAT YAPILIRKEN SOHBET OLUYORDU"

Tutuklu sanık A.K. de iş yerine hacamat için gittiğini, örgüt propagandasına şahit olmadığını savunarak, iş yerinin halka açık bir yer olduğunu ve gizliliğin söz konusu olmadığını belirtti.

A.K., beraat ve tahliyesini talep etti.

Tutuklu sanık M.F. ise terör örgütüyle bir irtibatının olmadığını öne sürerek, "Birkaç kez denk geldiğinde cuma kıldım. Zaten orası bir iş yeriydi, düzenli sohbet yoktu. Hacamat yapılırken sohbet oluyordu. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." ifadesinde bulundu.

"ÖRGÜTE KATILMA GİBİ BİR DÜŞÜNCEM OLMADI"

Tutuklu sanık D.Ö, davaya konu yerde birkaç kez hacamat yaptırdığını ve birkaç kez namaz kıldığını ifade ederek, "Sohbet ve örgütsel toplantılar olmadı. Hiçbir örgütsel konuşma yapmadım. Bu yöndeki iddiaları kabul etmiyorum." ifadesinde bulundu.

Tutuklu sanık Y.B. ise, DEAŞ'la irtibatının olmadığını iddia ederek, şu ifadeler ile kendini savundu:

Sanık E.K'den önce de hacamat yapılıyordu. Sonra ben hacamat için kiraladım. Gelenlerin namaz kılması için bir yer yaptım. Örgüte katılma gibi bir düşüncem olmadı.

Telegram adresi ve numarası bana ait değildir. Hiçbir yere öz geçmiş göndermedim, telefonum ikinci eldi, hacamat için gelenler telefonumu kullanıyordu, onlar göndermiş olabilir. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.

Diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar da DEAŞ'la bir bağlantılarının olmadığını savunarak, tahliyelerini ve beraatlerini talep etti.

Mahkeme, tanıkların dinlenilmesi ve avukatların beyanlarının alınması için duruşmaya yarına kadar ara verdi.

İDDİANAME

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 242 sayfalık iddianamede, DEAŞ'ın silahlı eylem ve faaliyet yürütmekte zorlandığı ülkelerde dernek, kitapevleri, mescit ve çayevleri üzerinden örgüte organik bağı bulunan hücre yapılanmalarına temin ettiği elemanların ideolojik ve silahlı eğitimi için gerekli finansmanı sağlayabildiği, propaganda faaliyetlerini sürdürebildiği bilgileri yer alıyor.

Ayrıca iddianamede, DEAŞ'ın sözde Marmara Bölgesi sorumlusu B.Ö'nün Sakarya'ya sanıklardan E.K'yi sözde "vali" olarak görevlendirdiği yönünde istihbari bilgilerin bulunduğu belirtilerek, E.K'ye ait Adapazarı ilçesindeki yasa dışı mescide gelen, burayla ilgilenen ve sorumluluk üstlenen şahısların tespiti amacıyla iletişimin denetlenmesi ve fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı anlatılıyor.

Sanıkların haftanın bir günü az sayıda kişiyle örgütsel toplantı gerçekleştirdiği ifade edilen iddianamede, yapılan aramalarda örgütsel dokümanlar ve toplama kararı bulunan kitap ele geçirildiği aktarılıyor.

İddianamede, sanıklardan Y.B'nin ikametinde yapılan aramada sırt çantası içerisinde DEAŞ mensuplarınca kullanılan kıyafet, bıçak ve benzeri yaşam malzemeleri ile sanığın el yazısıyla yazılmış vasiyetnamenin ele geçirildiği belirtiliyor.

Öte yandan iddianamede, 26 sanığın "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6 aydan 15'er yıla, "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet" suçundan ise bir sanığın 6 aydan 1 yıla, bir sanığın da 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)

Gündem Haberleri

  1. 2025 yılı MTV tarifesi belli oldu! Hangi araç ne kadar vergi ödeyecek?
  2. Suriye'de Esad rejiminin sona ermesinin ardından binlerce kişi kutlamalara katıldı
  3. Kassam Tugayları duyurdu: Gazze'nin kuzeyinde bazı İsrail askerleri öldürüldü
Sonraki Haber