'Yenidoğan Çetesi', 18 Kasım'da hakim karşısına çıkacak

En az 12 bebeğin ölümüne sebep olmakla suçlanan 'Yenidoğan çetesi' ile ilgili soruşturma kapsamında 22'si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına, 18 Kasım Pazartesi günü Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.

Tarayıcınız video desteklemiyor!

Yenidoğan Çetesi çökertildi, 12 bebeğin ölümü Türkiye'nin gündemine yerleşti...

112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları tespit edilen 47 sanığın yargılanmasına 18 Kasım'da başlanacak.

18 KASIM'DA HAKİM KARŞISINA ÇIKARILACAKLAR

Dava kapsamında, 22'si tutuklu 47 sanık "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "kurulan örgüte üye olmak" ve "yardım etmek", "kamu kurumu zararına dolandırıcılık", "sahtecilik", "ihmal suretiyle ölüme sebep olmak" ve diğer suçlardan hakim karşısına çıkacak.

582 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR

İddianamede, sanıklardan doktor Fırat Sarı ve doktor İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

AMBULANS ŞOFÖRÜNE İSE 589 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.

HEMŞİRE VE DİĞER GÖREVLİLERE İSE 437 YILA KADAR HAPİS

Aralarında hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da bebeklerin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep ediliyor.

Soruşturmada adı geçen geçen 9 özel hastanenin ruhsatları iptal edilmişti.

ORTAYA ÇIKAN VE KAN DONDURAN KONUŞMALAR...

Öte yandan yenidoğan çetesine mensup kişilerin birbirleriyle yaptığı kan dondurucu konuşmalar ortaya çıkmıştı.

İşte o konuşmalardan bazıları:

Hemşire: "Bebek pisliğin teki çıktı İlker baba!"

Doktor: "Entübe edelim."

Hemşire: "Hocam buna susturucu başlayalım, deli gibi aynı."

Doktor: "Ok"

Hemşire: "Hocam, özel bebeğe az dormicum (uyuşturucu) koklattım, deli gibi ağlıyordu, kestim nefesini haberiniz olsun."

Diğer yandan yine ortaya çıkan bir başka görüşmede, çete üyelerinin insanlıktan nasibini almamış olması adeta kan dondurmuştu.

Kayıtlarda çete üyelerinin; bebek ölümlerine kayıtsız kaldıkları, bebekler ölürken aralarında şakalaştıkları, tamamen para kazanmak için bu eylemleri sergiledikleri, bebek ölümlerinden rahatsız olmadıkları, gerçek ölüm nedenlerini gizlemeye çalıştıkları, dinlenme ihtimallerine karşı da önlem aldıkları görüldü.

"A.K: Denetim geldi mi sana diyecektim.

Şüpheli Hakan Doğukan Taşçı: Geldi. Bu çocuk entübe gözüküyor sistemde.

A.K: Benim burada üç koli dosya vardı, iyi ki onları fark etmediler.

Şüpheli Hakan Doğukan Taşçı: Bu normal değil. Ben 15 yıldır çalışıyorum. Hayatımda böyle bir denetime girmedim. Cezalık bir şey değil. Ceza kesmek istediğinde gelir iki tane şeye bakar cezasını keser, parasını alır, çıkar gider.

A.K: Doğukan sence sadece Fırat Hoca'nın işletmelerine mi yapıldı?

Şüpheli Hakan Doğukan Taşçı: Sanmıyorum. Fırat Hoca bu kadar önemli bir insan değil. İstanbul'da bu kadar koordineli bir iş yapmazlar."

FIRAT SARI VE İLKER GÖNEN'İN KONUŞMALARI

Bebek bir hastanın durumuyla ilgili örgütün başında oldukları değerlendirilen şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen'in konuşmalarıysa iddianamede şu şekilde yer buldu:

İlker Gönen: Şimdi Serenay beni aradı. Sabah beş buçukta diyalize giren var ya, o ölecek ben diyalizi yandan takmak zorunda kaldım. İlk çalıştı sonra çalışmayı durdurdu.

Fırat Sarı: Durdu ha.

İlker Gönen: Ölecek zaten çocuk. Beş buçukta damar yolu gitmiş, Serenay damar yolu için gelmiş. Satılmış niye geliyorsun diye kızmış."

"HA HA HA, AİLEYE KÖTÜLEŞTİ DİYE HABER VERDİK"

İddianamede, hayatını kaybeden bir bebekle ilgili Hemşire Çağla Durmuş ve Dr. İlker Gönen'in konuşmaları da yer aldı. Konuşmalar şöyle:

Çağla Durmuş: Hocam Karakoç ex. Şu anda şey, kalp tepe atılması 80, satürasyonu 30 ama o 80 adrenalinle yani.

İlker Gönen: Adrenalinle, tamam yapacak bir şey yok.

Çağla Durmuş: Aynen öyle ölüm morlukları falan da oluştu.

İlker Gönen: Tamam.

Çağla Durmuş: Aileye de kötüleşti diye haber verdik şimdi, şu adrenalin etkisi geçene kadar kapattım kuvözün entübe... Makinada birazdan ex kabul ederiz yani.

İlker Gönen: Ha ha ha, neyse bir şey diyecektim de...

İlker Gönen: Aspirasyondan mı öldü yani?

"ONUN ÖLECEĞİ BELLİYDİ"

Çağla Durmuş: Yani, ya zaten rengi falan iyi değildi, onun öleceği belliydi ama şey yani aspire etmiş.

İlker Gönen: Sabah gördük hayvan gibi ağlıyor, tamam rengi kötüydü ama.

Çağla Durmuş: Onun bir o süreci kaybetmişiz yani biz, dönebilme sürecini.

İlker Gönen: Uff tamam, yapacak bir şey yok yani.

İlker Gönen: Hah yani neyse Dursun abiyi gönderme. Aile gelene kadar tamam mı?

Çağla Durmuş: Tamam. Ben dosyada kötüleşip entübe olmuş gibi göstereyim.

İlker Gönen: Tamam."

"MÜDAHALESİNİ YAPTIK IVIR ZIVIR... AİLEYE BÖYLE SÖYLE"

Bebeğin babasının şüpheli ölüm şikayeti üzerine ise şüpheliler arasında şu konuşma geçti:

İlker Gönen: O tedaviler IV görünsün ha. Oral görülmesin.

Çağla Durmuş: Tamam tamam.

İlker Gönen: Şöyle, Fırat abiyi aradım meşgul. Şöyle diyeceksin, böyle böyle kötüleşti, işte ondan sonra entübe ettik, solunumuna baktık kalbi düştü. Müdahalesini yaptık ıvır zıvır. Dursun abiyle ağzın bir olsun yani.

İddianamede, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden bebekle ilgili üç şüphelinin konuşmaları da yer aldı:

Bahar Kanık: Hocam kalbi, Halime'nin kalbi yokmuş, cpr yapalım mı?

BEBEKLER ÖLÜRKEN KAHKAHA ATTILAR...

Fırat Sarı: Cpr bir iki tane dokunun, dönerse döndü. Dönerse biraz daha yaşasın ben gelinceye kadar.

Bahar Kanık: Valla siz gelinceye kadar... Kusura bakmayın.

Fırat Sarı: Ölmesin ha.

Bahar Kanık: Sarıkaya'nın da valla fişini çekecem gelmezseniz.

Fırat Sarı: Nasıl? Ha ha dedemin fişi.

Bahar Kanık: Ha ha çekicem fişi haha.

Fırat Sarı: Ölen mi oldu Ecem?

Ecem Koç: Başımız sağ olsun hocam Halime.

Fırat Sarı: Öldü mü gerçekten?

Ecem Koç: Öldü hocam, cpr'ını yaptık, adrenalini yaptık. Cpr'la da adrenalinle de dönmedi. Adrenalin kalbi geldi bir, kendi kendine gitti. Zaten cpr'a da yanıt vermedi.

Fırat Sarı: Tamam. Yarım saat, kırk dakikaya oradayım geliyorum.

Gündem Haberleri

  1. Kastamonu'da cenazeye giden midibüs devrildi: 24 kişi yaralandı
  2. 2025 yılı MTV tarifesi belli oldu! Hangi araç ne kadar vergi ödeyecek?
  3. Suriye'de Esad rejiminin sona ermesinin ardından binlerce kişi kutlamalara katıldı
Sonraki Haber