Muş'ta evlat nöbeti: Dağların başında, mağaralarda devlet kurulmaz
Çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen aileler, oturma eylemine kararlı bir şekilde devam ederken, 9 yıl önce oğlunun kandırılarak Bursa'dan dağa götürüldüğünü ifade eden Ayten Koçhan, "Eğer gelip teslim olmazsan, devlete silah sıkarsan sütümü, emeğimi sana helal etmem" açıklamasında bulundu.
Aileler, çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla DEM Parti Muş İl Başkanlığı önünde oturma eylemini kararlı bir şekilde sürdürüyor.
167 haftadır devam eden evlat nöbetinde aileler, çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya geliyor.
"Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açan anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulunuyor.
"EĞER DEVLETE SİLAH SIKARSAN SÜTÜMÜ, EMEĞİMİ SANA HELAL ETMEM"
9 yıl önce oğlunun kandırılarak Bursa'dan dağa götürüldüğünü ifade eden Ayten Koçhan isimli anne, oğluna teslim olma çağrısında bulunarak şöyle konuştu:
DEM Parti’den ve PKK’dan çocuğumu istiyorum. Ersin beni duyuyorsan, görüyorsan evine dön. Yolunuz yol değil, gelin devletinize sığının. Analar-babalar bu acıya dayanamıyoruz.
Bu bizim davamız değil, İsrail’le, Amerika’nın davasıdır. Bizim tek bayrağımız var.
Dağların başında, mağaralarda devlet kurulmaz yavrum. Artık dön, baban rahatsız, ben rahatsızım. Bizi hiç düşünmüyor musun? Onlara hizmet edeceğinize, gelin devletinize hizmet edin. Yolunuz yol değil.
3 yıldır eylemimize devam ediyoruz ve siz gelene kadar da devem edeceğiz. Eğer gelip teslim olmazsan, devlete silah sıkarsan sütümü, emeğimi sana helal etmem. Bu bizim davamız değil.
"ÇOCUKLARIMIZI ALANA KADAR BURADA EYLEMİMİZE DEVAM EDECEĞİZ"
11 yıldır oğlundan haber alamadığını belirten anne Gülbahar Teker ise şu ifadeleri sarf etti:
DEM Parti’den, PKK’dan çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımızı getirip bize versinler. Evlatlarımızı alana kadar burada eylemimize devam edeceğiz.
Lanet olsun onlara, bizden ne istiyorlar? Biz mal, mülk, para istemiyoruz, çocuklarımızı istiyoruz. Dağda bir kişi kalana kadar eylemimize devam edeceğiz.