Çocukları kaygılarından uzaklaştıracak en iyi 8 yol

Endişeli bir çocuğun rahatsız edici duygularıyla başa çıkmayı öğrenmesine yardımcı olabilecek yollardan bazılarını keşfetmeye hazır olun!

Giriş: 26.08.2021 - 13:45 Güncelleme:
Özel İçerik

Çocukların bazen korkması normaldir. Hatta iyi bir şey olabilir. Ne de olsa, çocuğunuz biraz korkmasa, karşıdan gelen trafiğe girmeyi veya uçurumdan atlamayı iki kez düşünmez. Korku onları güvende tutmak içindir.

Ancak bazen çocuklar, aslında tehdit oluşturmayan nesnelerden veya durumlardan korkabilir. Örneğin, topluluk önünde konuşma korkusu veya yataklarının altında gizlenen canavarlar. Bu kaygı, yapmak istedikleri şeyleri de yapmalarını engelleyebilir.

Çocuğunuzun kaygısına nasıl tepki verdiğiniz, kaygılı duygularla nasıl başa çıkmayı öğrendiklerinde büyük bir fark yaratacaktır. İşte, çocuğunuzun korkularıyla başa çıkmasına yarayacak en iyi çözümler;

1. DUYGULARINI DOĞRULAYIN

Çocuğunuz bir şey için endişelendiğini söylediğinde, “Önemli değil” veya “Endişelenme” gibi şeyler söylemek cazip gelebilir. Bu tür tepkiler, çocuğunuzun duygularının yanlış olduğu mesajını verir. Bunun yerine, “Şu anda gerçekten gergin hissediyor gibisin” veya “Büyük bir kalabalığın önüne çıkmam gerekseydi ben de biraz endişelenirdim” gibi şeyler söyleyerek duygularını doğrulayın.

Ardından, sinirlere rağmen başarılı olabileceklerinden emin olduğunuzu söyleyen bir mesaj gönderin. “Böyle korkutucu şeyler yapmak zor ama yapabileceğinden eminim” gibi bir şey söyleyin. Hangi kelimeleri seçerseniz seçin, “Endişelenmemelisiniz” yerine “Korkmakta sorun yok ve cesur olmayı seçebilirsiniz” dediğinizden emin olun.

2. TEHLİKELERİ DOĞRU ANLAMASINI SAĞLAYIN

Çocuğunuzla kaygının onları nasıl güvende tutması gerektiği hakkında konuşun. Örneğin, bir aslan tarafından kovalanırlarsa, beyinleri vücutlarına tehlikede olduklarını bildirir. Terli avuç içi ve artan kalp atış hızı gibi vücutlarındaki değişiklikleri fark ederlerdi. Aslandan kaçmaya hazırlanırken ani bir enerji patlaması yaşarlardı.

O zaman onlara beyinlerinin yanlış alarmı tetiklediği zamanlar olduğunu da söyleyin. Bu yanlış alarmlar, ölüm kalım meselesinden uzak durumlar karşısında yoğun bir korku duymalarına neden olabilir. Yanlış alarmlar, basketbol takımına girmeye çalışmak, çok sayıda insanın önünde konuşmak veya büyük bir sınava hazırlanmak gibi durumları içerebilir.

Endişeli olduklarında, "Beyniniz şu anda size gerçek bir alarm mı veriyor yoksa yanlış bir alarm mı veriyor?" diye sorun. Ardından, hangi eylemi yapacaklarına karar vermelerine yardımcı olun. Bu gerçek bir tehditse, alarm zillerini dinlemeleri ve kendilerini güvende tutmak için harekete geçmeleri gerektiğini açıklayın. Ama yanlış alarmsa, korkularıyla yüzleşmek iyi bir fikirdir.

3. OLUMSUZ DÜŞÜNCELERLE MÜCADELE EDİN

Yetişkinler gibi, çocuğunuz da olumsuz düşünmeye eğilimlidir. Bu olumsuz düşünce kaygıya neden olabilir ve benlik saygısını aşındırabilir. Aşağıda, onlara olumsuz düşüncelerini tanımlamayı, sorgulamayı ve olumlu kendi kendine konuşma kullanarak onları olumlu, gerçekçi düşüncelere dönüştürmeyi öğretebileceğiniz bazı beceriler bulunmaktadır.

Yakala: Olumsuz bir düşünceyle baş edebilmek için önce onu fark edebilmeleri gerekir. Sıklıkla sahip oldukları olumsuz düşüncelerin kısa bir listesini oluşturmalarına yardımcı olun.

Meydan oku: Çocuğunuzu, endişeli düşüncelerinin ardındaki kanıtları değerlendirmek için ipuçları toplayan bir dedektif gibi olmaya teşvik edin. Örneğin, kendilerine sık sık "Ben aptalım" diyorlarsa, kendilerine "Doğru mu? Aptal mıyım? Zeki olduğumu gösterdiğim zamanlar oldu mu?" diye sormalarını isteyin. Bu onlara akıllarına gelen her olumsuz düşünceyi kabul etmemeyi öğretecektir.

Değiştir: Kendi olumsuz konuşmalarını fark edip onlara meydan okuduklarında, son adım onu ​​olumlu bir konuşmayla değiştirmektir. "Ah tatlım, aptal değilsin" demek için acele etme. Sadece size inanmayacaklar, aynı zamanda olumsuz düşüncelerini nasıl değiştireceklerini de öğrenmeyecekler. Bunun yerine, “Kendilerini aptal sanan bir arkadaşınıza ne söylerdiniz?” diye sorun. Nazik bir yanıt sunduklarında, aynı şeyi kendilerine söylemeleri için onları teşvik edin.

Endişeli bir çocuğa güven vermek önemli olsa da daha sağlıklı, kendi kendine konuşmayı kullanarak kendilerine nasıl nezaket ve şefkatle davranacaklarını öğretmek daha da önemlidir. Ardından, güven verici sözler söylemek için yanlarında olmadığınızda, kendilerini rahatlatabilirler.

4. DERİN NEFES ALMAYI ÖĞRETİN

Araştırmalar, yavaş ve derin nefes almanın hem depresyon hem de kaygı belirtilerini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Çocuğunuz anksiyeteye bağlı olarak yüksek nabza ve sıkı kaslara sahip olabilir. Basit nefes egzersizi sayesinde vücudunun rahatlamasına yardımcı olabilirsiniz.

Nefeslerini kontrol altına almalarına yardımcı olmanın hızlı ve kolay bir yolu; pizzanın kokusunu almaktır. Bunu sevdikleri bir yiyeceğin kokusuyla da yapabilirsiniz.

- Bir dilim pizza hayal ettin. Lezzetli kokuyu içinize çekmek için burnundan derin nefes almasını söyleyin.

- Pizzayı soğutmasını isteyin. Ağzınızdan yavaşça üfleyerek pizzayı soğutuyormuş gibi yaptırın.

Vücutlarını sakinleştirmelerine yardımcı olmak için bu egzersizleri birkaç kez birlikte yapın. Endişeli olduklarında bunu kendi kendilerine yapmalarını nasıl hatırlatabilecekleri hakkında konuşun.

5. KORKULARIYLA ADIM ADIM YÜZLEŞMESİNİ SAĞLAYIN

Endişeli çocuklar, korkularından kaçınmak için genellikle aşırıya kaçarlar. Ne yazık ki, kaçınma yalnızca kaygılarını artırır. Korkutucu gelse de korkularla yüzleşmek, uzun vadede kaygıyı gidermeye yardımcı olacaktır.

Çocuğunuz karanlıkta tek başına uyumak veya yeni insanlarla tanışmak gibi belirli bir şeyden korkuyorsa, merdiven yaklaşımını kullanarak her seferinde küçük bir adımla korkularıyla yüzleşmesine yardımcı olun. Bu yaklaşımın amacı, orta derecede korkutucu bir şey yapmaları ve artık o kadar korkutucu olmayana kadar uygulamaya devam etmeleridir. Ardından, bir sonraki adımı atabilirler.

Ancak yavaş hareket etmek önemlidir. Çocuğunuzu çok korkutucu bir şey yapmaya zorlamaya çalışırsanız, daha fazla korkabilir ve çabalarınız geri tepebilir. Korkularıyla yüzleşmek ve genel hedeflerine ulaşmak için atabilecekleri adımların bir listesini çıkarmak için çocuğunuzla birlikte çalışın.

6. KONUDAN UZAKLAŞMALARINA YARDIMCI OLUN

Çocuğunuz belirli bir endişeyle meşgul olduğunda, “Bu konuda yapabileceğiniz bir şey var mı?” diye sorun. Cevabınız evet ise, sorunu çözmelerine yardımcı olun. Örneğin, bir sınavdan endişeleniyorlarsa, ders çalışmak iyi bir fikir olabilir. Veya basketbol takımına girememekten endişeleniyorlarsa, becerilerini geliştirebilirler.

Ancak, hava durumu veya başka birinin davranışı gibi kontrol edemeyecekleri şeyler hakkında endişeleniyorlarsa, kontrol edebilecekleri tek şeyin nasıl tepki verdikleri olduğu gerçeğini tartışın. Kötü hava koşullarından nasıl en iyi şekilde yararlanabilecekleri veya birisi onlara kötü davrandığında nasıl tepki verebilecekleri hakkında konuşun.

Ardından, konudan uzaklaşmalarına yardımcı olun. Sürekli endişe, onları bir endişe durumunda tutacaktır, bu yüzden ruh halini değiştirmek için kanalı değiştirmelerine yardımcı olun. Kanalı değiştirmenin etkili bir yolu, onları vücutlarını hareket ettirmeye ve bir aktiviteye katılmaya teşvik etmektir. Bir angarya üzerinde çalışmak, dışarıda koşuşturmak veya oyun oynamak, onları endişelerden uzaklaştırmanın bazı basit yollarıdır.

7. EBEVEYNLİK TARZINIZIN FARKINDA OLUN

Bazı ebeveynlik tarzları çocuğunuzun kaygısını daha da kötüleştirebilir, bu nedenle ebeveynlik tarzınıza ve çocuğunuzla olan etkileşimlerinize bir göz atmak önemlidir. Hem otoriter hem de sınırsız ebeveynlik çocuklar arasında depresyon ve anksiyete daha yüksek oranlarda bağlantılıdır.

Mükemmelliği beklemek ve çocuğunuzun her hareketini kontrol etmek, kendinizde ve çocuğunuzda kaygıyı tetiklemenin kesin yoludur. Çocuğunuzun sürekli olarak başarılı olması için baskı hissetmesine neden olabilir, bu da onları korku ve kendinden şüphe duyma duygularıyla felce uğratabilir.

Bununla birlikte, sınırsız ebeveynlik yaklaşımı pek de cevap değildir. İzin verici ebeveynlik, çocuğun kendi seçimine o kadar çok şey bırakır ki, kaygı da yaratabilir. Çocuğunun hayatın günlük sorunlarıyla başa çıkmasına izin veren ebeveynler, daha fazla dayanıklılık ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmelerine yardımcı olur.

8. PROFESYONELLERDEN YARDIM İSTEYİN

Çocuğunuzun kaygısı iki haftadan uzun sürerse, bir çocuk doktoruyla konuşun. Oluşan kaygının günlük işleyişini engellemesine izin veremezsiniz. Örneğin, okula devamları veya notları kaygılarından etkileniyorsa veya korkuları nedeniyle sosyal faaliyetlere katılmakta zorlanıyorlarsa, profesyonel desteğe ihtiyaçları olabilir.

Çocuklarda anksiyete bozuklukları (genelleşmiş anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal fobi ve özel fobiyi içerebilir) yaygındır. Anksiyete bozuklukları tedavi edilebilir, ancak çoğu zaman tanınmaz ve teşhis edilmez. Çocuğunuzun anksiyete bozukluğu olabileceğini düşünüyorsanız, çocuk doktoru ile konuşun. Çocuk doktoru, çocuğunuzu tedavi için bir akıl sağlığı uzmanına yönlendirebilir.

Her kaygı türünün kendine özgü belirtileri ve dolayısıyla kendi tedavisi vardır. Genellikle anksiyete tedavisi konuşma terapisini içerir, ancak ilaç tedavisini de içerebilir. Bir ruh sağlığı uzmanı, çocuğunuzun endişeli duygularıyla başa çıkma becerilerini öğrenmesine ve bazı korkularıyla yüzleşmek için güven oluşturmasına yardımcı olabilir.

Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol
Copyright © 2024 Ensonhaber Medya AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.