Duygusal yüklerin esiri olduğunuzu gösteren 3 işaret
Geçmişte yaşanan olumsuz duyguların birikerek zamanla yük haline gelmesi, şimdiki zamanda kendinizi birçok şeyden geri tutmanızı sağlayabilir. İşte, bunu anlayabilmenin yolları…
Birçoğunuz yaşamınız boyunca stresli ve travmatik olaylar yaşamış olmalısınız. Çoğu zaman bu olaylar, uzun yıllar boyunca düşünce zincirinizden çıkmamaları için yeterince travmatiktir. Buna duygusal yükler denir, yani artık duygusal sorunlarla uğraşıyorsunuz ve acı, üzüntü, pişmanlık ve öfke barındırıyorsunuz.
Bu yükleri hafifletmenin bir yolu bulunamazsa, zamanla fiziksel ve zihinsel sağlığınızı olumsuz etkileyebilir ve yaşamda ilerlemede bir barikat haline gelebilir.
DUYGUSAL YÜK NELERE SEBEP OLUR?
Duygusal yükleriniz stres, depresyon ve öfke patlamalarına neden olabilir. Bazı ileri vakalarda intihar düşüncelerine de yol açabilir. Duygusal bagaj bizi ağırlaştırır ve geçmiş deneyimlerin daha iyi bir gelecek beklentilerini baltalamasına izin verir.
Duygusal yükler ayrıca, kişinin hayatında meydana gelen olaylardan kaynaklanan engellere karışık güvensizliklerden başka bir şey değildir. Tetikleyiciler, istismara uğramış veya ihmal edilmiş bir çocukluktan, arkadaşlar, aile veya romantik partnerlerle stresli kişisel ilişkilere kadar uzanır. Bu faktörler hem başkalarına hem de kendimize karşı bir güven eksikliğine neden olur.
İşte, duygusal yükün sizi boğduğunu ve iç huzurunuzu yakalamanıza izin vermediğini değerlendirmenize ve anlamanıza yardımcı olacak işaretler;
1. İLİŞKİLERDE GÜVEN EKSİKLİĞİ
Pek çok çocuk, duygusal kaygı ve travmayla karşı karşıya kalan, alışılmamış ve istismarcı aile ortamlarında büyür. Ayrıca, çığır açan ve kötü bir şekilde biten romantik ilişkiler de duygusal bir yük oluşturmanın bir nedenidir. Bu yaşam olayları, kişiyi stres, endişe, kendinden şüphe duyma ve güven sorunları ile baş başa bırakabilir. Birkaç klasik işaret, artan bağımlılık, güvensizlik, bağlılık sorunları ve duygusal erişilemezlik olacaktır.
2. PARANOYA VE ÖFKE
Korku ya da paranoya, 'savaş ya da kaç' tepkimizin bir parçasıdır, yani bilinmeyen bir durumla karşılaştığımızda korkarız. Bu duygu hayatta kalma içgüdümüzün bir parçası olmasına rağmen, bazı durumlarda travmatik bir olay yaşadıktan sonra yıllarca devam edebilir. Duygusal bagajı olan insanlar, en kötü anlarını yeniden yaşamaya devam ederler ve bu da onların hayatlarını kucaklamaktan korkmalarına neden olur. Bu korku aynı zamanda öfkeye dayanır, çünkü hayatta moralimiz bozuk olduğunda, bu duyguyu genellikle öfke ve küskünlük yoluyla kanalize ederiz. Adresi olmayan korku ve öfke, sizi zararlı olduğunu düşündüğünüz durumlardan kaçınmaya ve gereksiz yere kin beslemeye zorlayacaktır. Bu, yeni insanlarla tanışmaktan kaçınmayı veya akşam yemeği için yeni bir restorana gitmekten kaçınmayı içerebilir.
3. SUÇLULUK VE PİŞMANLIK DUYGUSU
Suçluluk ve pişmanlık, iç hesaplaşmalara yol açtıklarından, duygusal yükün birer göstergeleridir. Bu genellikle kişinin kendine güveni ve duygusal refahı için olumsuz ve zararlı olan kendini küçümseyen düşüncelere neden olur. Suçluluk ve pişmanlık, sağlıklı sınırların oluşturulmasını engelleyen aile üyelerine veya romantik bir ortağa aşırı bağımlılık şeklinde de ortaya çıkabilir. Bu aynı zamanda kişinin suçluluk ve pişmanlıktan dolayı yaptıklarını telafi etme içgüdüsünü tetikler.
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol