Gebelikte yapılan tarama testleri hayati önem taşıyor
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Savaş Karakuş, gebelik sürecinde bazı testlerin hayati önem taşıdığını belirtip mutlaka yapılması gereken testlerden bahsetti.
Bu 40 hafta süren yolculukta sizin ve bebeğinizin birbirinize ve yaşayacağınız tüm değişikliklere alışacağınız bir süre olacaktır. Annelerin sağlıklı bir gebelik geçirmeleri için gebelikleri boyunca bazı testleri yaptırmaları gerekir. Bu testler hem bebeğin hem de annenin gebelik sürecini, sağlıkla geçirmesine yardımcı olmaktadır. Bu testlerin sonucuna göre, tedavi edilebilirliği olan durumları önceden saptamak bebeğinizin sağlığını korumaya yardımcı olur.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Savaş Karakuş, gebelik sürecinde yapılacak bazı testlerden sonra tedavi ihtiyacı doğabileceğini belirterek anne adaylarına uyarılarda bulundu.
İLK ULTRASONDA BEBEK GÖZÜKMEYEBİLİR
Karakuş, gebelikte ilk yapılması gereken testin HCG testi olduğunu söyleyerek, “Gebelikte ilk yapılması gereken test, hCG dir. Bu test, kanda gebelik testidir. Test hem gebeliğin olup olmadığını hem de dış gebeliğin ayırt edilmesinde önemlidir. Başlangıçta pozitif çıkan gebelik testine rağmen ultrasonda gebelik gözükmeyebilir. Kan grubu tayini, kan sayımı ile biyokimya testleri annenin mevcut sağlık durumunun değerlendirilmesi için önemlidir. Annenin kan gurubu Rh negatif, babanın kan gurubu Rh pozitif olduğu durumlarda, indirekt Coombs ( kan uyuşmazlığı) testi yapılmalıdır. Tiroid hastalığı, hem annenin sağlığı hem de bebeğin gelişimini açısından önemli olduğundan serbest T4 ve TSH testi gereklidir. Gebelikte, hem anneyi hem de bebeği etkileyebilen enfeksiyonlar için tarama testi yapılması gereklidir. Bu testler; Hepatit B, Hepatit C, HIV, VDRL, sifiliz, Tokoplazma, CMV, Rubelladır. Bu enfeksiyonlar, düşük, ölü doğum, erken doğum, büyüme geriliği, konjenital malformasyonlar, doğumda veya doğum sonrasında görülen akut hastalıkla sonuçlanabilmeleridir. Gebeliğin her muayenesinde, tam idrar tahlili yapılmadır; çünkü hamilelik sürecinde test ile saptanan semptom vermeyen idrar yolu enfeksiyonları, düşükler, erken doğum tehdidi, suların erken gelmesine neden olabilir.” dedi.
“11-14 HAFTA ARASINDA İKİLİ TARAMA TESTİ YAPILMALIDIR”
Doç. Dr. Savaş Karakuş, gebelikte 11 ila 14 hafta arasında ikili tarama testi yapılması gerektiğini belirterek, “Boyu 50-65 milimetre ve ağırlığı 8 gram kadardır. Bu haftalarda sıçrama hareketleri görülür. Ultrasonda bebeğin ense kalınlığı ölçülür, burun kemiğine bakılarak, başka bir anomali olup olmadığına bakılır. İkili test yapılır. Sonuçlar değerlendirildikten sonra yüksek riskli bulunursa bir sonraki aşamada amniosentez veya kordosentez önerilir. Riskli gebeliklerde 10. haftadan itibaren anne kanında serbest fetal DNA (cell free DNA) testi yapılabilir. Serbest Fetal DNA testinde; annenin kanından, serbest fetal DNA elde edilerek fetal kromozomlar incelenir. Kesin bir tanı testi değildir. Ancak güvenilirliği yüksek bir tarama testi olarak kabul edilir. Serbest Fetal DNA testi, ikili veya üçlü tarama testinde yüksek risk çıkan hastalarda, anne 35 yaş ve üzerindeyse, ultrason ile saptanmış kromozomal anomali riski olan anne adaylarında, daha önce kromozom anomalili bebek doğum öyküsü olanlarda veya ayrıntılı ultrasonda kromozom anomalisi riski olan anne adaylarına önerilir. 16-20 haftalar arasında üçlü veya dörtlü test yapılabilir. İkili, üçlü, dörtlü tarama testleri ve anne kanında serbest fetal DNA (cell free DNA) testi tarama testleridir. İkinci, üçüncü ve dördüncü adım testlerde, yüksek risk saptandığı zaman, kesin tanıyı koymak için gebelik haftasına göre koryon villus biopsisi (CVS), amniosentez veya kordosentez yapılması gerekir.” ifadelerini kullandı.
BU TESTLERİN YAPILMAMASI BEBEKTE PROBLEMLERE YOL AÇABİLİR
Doç. Dr. Karakuş, 24-28 haftalar arasında 75 gram şeker yükleme testinin yapılması gerektiğine değinerek, “450 gram kadar olan bebeğinizin tüm vücudu ince tüylerle kaplanmıştır. 20-22 haftalar arasında fetusun organlarının durumu, plasentanın durumu, rahim ağzı uzunluğunun belirlenmesi, rahimi besleyen damarlardaki kan akışı gibi parametrelerin değerlendirilmesi için detaylı ultrasonografi denilen ayrıntılı ultrason yapılır. Özellikle kalp gibi bazı organların daha iyi değerlendirilmesi mümkün olmaktadır. Gebelikte, hormonlarının da etkisi ile diabeti olmayan gebe kadınlarda şeker hastalığı görülebilir. Buna gestasyonel diabet denir. Gestasyonel diabet tanısı konulduktan sonra, tedavisi yapılmadığı takdirde, anne karnında iken, doğum sırasında ve doğum sonrasında fetusda ve bebek de problemlere yol açabilir. Bu amaçla 24-28 haftalar arasında 75 gram şeker yükleme testi yapılır. Bu tanı testidir. Bir diğer test de tarama testi olarak 50 gram şeker testi yapılır. Ancak, yüksek değer çıkması durumunda tanı için 100 gram şeker yükleme testi yapılır. İkili adım şeklinde yapılabilir. Şekeriniz yüksek saptanırsa diyetinizin profosyonel olarak düzenlenmesi, gebeliğinizin ve kan şekerinizin daha sıkı takip edilmesi gerekir. Annenin kan gurubu, Rh negatif babanın kan gurubu Rh pozitif olduğu durumlarda, indirekt Coombs (kan uyuşmazlığı testi) testi yapılmalıdır. Kan uyuşmazlığı olan gebelerde 28. haftada indirekt coombs testi yapılarak sonucuna göre fetus Rh durumu, babanın Rh gurubunu aldığını kabul ederek, kan uyuşmazlığı iğnesi yapılması gerekir. İkinci yol olarak da Rh uyuşmazlığı iğnesi yapılmadan indirect coombs ile takip edilerek, kan uyuşmazlığı iğnesi, bebeğin Rh durumuna göre, doğum sonrasında yapılabilir. Bu tahliller haricinde doktorunuzu sizin için gerekli başka tahliller isteyebileceği gibi gebelik takibi süresince tahlillerin bazıları tekrarlanarak sonuçlardaki değişim takip edilecektir.” şeklinde konuştu.
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol