Dünya Barış Günü'nde edebiyatımızın önde gelen şairlerinin barış içerikli şiirleri
Bugün Dünya Barış Günü... Savaşsız ve sorunsuz bir dünya hepimizin özlemi. Bu dileği sadece biz paylaşmıyoruz, şairler de şiirleriyle dünyaya mesaj yolluyor...
Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü...
Kutlu olsun...
Dünya Barış Günü'nde bütün dünyaya savaşsız bir dönem diliyoruz. Savaşın önüne ancak ve ancak sanatı, kültürü koyabileceğimiz takdirde gerçek dünya düzenine ulaşabiliriz.
Şairler ve yazarlar da şiirleriyle, kitaplarıyla, sözleriyle dünya barışına katkıda bulunmaya çalışıyor. İşte o şiirlerden bir derleme...
Dünya Barış Günü kutlu olsun... Savaşsız bir dünya özlemi hepimizin ortak dileği. Bu vesileyle Türk edebiyatının önde gelen şairlerinin barış temalı yazdığı şiirleri sunuyoruz...
Barış Koyun Çocukların Adını - Refik Durbaş
Şimdi bilmem kaçıncı paralelde
Kuru topraklara yağmur yağıyor
Bir filmin orta yerinde kaç gecedir
Uzanıp elimi tutuyorsunuz
Elimi her sefer bir şey için
Elimi her sefer bir kere tutarsınız
Sonra bütün davalarımla ortalıkta
Sonra olanca kalabalığımla yalnız
Hava ve deniz arasında
Ekmekle barış arasında
İnanın hepiniz varsınız
Sonsuz şeyler uğruna mesela
Kırılıp dökülen şeyler uğruna
Kendinizi ne çok aldattınız
Dağlar bildiğince yüksek olsun
Gözden uzak tutamam sizi durun
Yaşamak küçük aldanışlarla güzel
Ölümü alın götürün.
Ben Maksada Bakarım - Oktay Rifat Horozcu
İnsan dediğin nedir
Abur cubur
Olsa da olur
Olmasa da olur
Maksat barış
Yurtta barış cihanda barış
Kendi savaş
Adı barış
Ama yanarmış yıkılırmış
Boş veeer
Maksat barış
Muharebe Görmüş Bir Adam Anlatıyor - Necati Cumalı
Muharebede ne ölüm korkusu gelir
İnsanın aklına
Ne, evi barkı düşünürsün
Gezin üst kenarın ortasından
Arpacığın tepesinden
Beğendiğin yerini seçersin hedefin
Tetiği elin titremeden çekersin
Artık karşındaki sana benzemez
O da küçük bir dükkân işletir
memleketinde
O da karısını sever
Onun da senin gibi
Küçük bir çocuğu var
Aklına bile gelmez
Artık senin yaşaman için
Onun ölmesi lâzımdır
Çocuklarınız İçin - Rıfat Ilgaz
Zorumuz ne insan kardeşlerim,
Amacınız kökümüzü kurutmaksa,
Yetmiyor mu tayfunlar, taşkınlar,
Bunca aç, bunca sayrı, kırım, kıyım,
Sayısız işkence kurbanları…
En kötüsü,
Güngünden başımıza inen bu gökyüzü!
Bu toplanıp dağılmalar ne oluyor
Yüksek düzeylerde?
Neden alçakgönüllü değilsiniz,
Sözünüz mü geçmiyor birbirinize,
Hangi dilden konuşuyorsunuz?
Barışsa eğer istediğiniz
Uçaklardan başlayın işe
Önce çirkinleşen savaş uçaklarından…
Ya insanları bir yana bırakıp
Sivrisineklerin kökünü kurutun
Ya da bataklıkları!
Cıgarayı Attım Denize - Cemal Süreya
Biz eskiden de en aşağı böyleydik senlen
Bir bulut geçiyorsa onu görürdük
Bir minarenin keyfine diyecek yoksa onu
Bir adam boyuna yoksulluk ediyorsa onu
Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına
Bir cıgara atmışsak denize
Sabaha kadar yandı durdu
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek - Adnan Yücel
Barış dedik bunca yıl
Kardeşlik dedik-sevgi dedik
Yepyeni umutlar doğurduk umut tacirlerinden
Düştük peşlerine korkusuz
Aç-susuz
Ve en dikenli yollarda yalınayak
Gelecekleri kapkara
Dilleri yumuşak
Yalanları güzel ve ak
Girdiler dünyamıza alkışlanara
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol