Geçmişten günümüze uzanan kitap yakma ve Kitap Kıyımının Evrensel Tarihi çalışması

Venezuelalı yazar Fernando Baez'in Kitap Kıyımının Evrensel Tarihi çalışması, geçmişten günümüze uzanan kitap yakmanın, yok etmenin derinlikli tarihini anlatıyor. Kitabı okurken "Kitaba nasıl kıyılır" düşüncesi sizde yer ediyor.

Venezuelalı yazar ve tarihçi Fernado Baez'in Kitap Kıyımının Evrensel Tarihi, Sümer tabletlerinden 2003’te Irak Ulusal Kütüphanesi’ndeki elyazmaları ve sanat eserlerinin yok edilişine kadar uzanan bir yelpazede kitap kıyımını ele alıyor.

İskenderiye Kütüphanesi’nin yakılışı, kaybolan büyük Yunan klasikleri, 13. yüzyılda dönemin kültür başkenti Bağdat’ı işgal ettiği sırada kütüphaneleri yakıp yıkan Moğol hükümdarı Hülagu, Avrupalı fatihlere eşlik eden misyonerlerin Aztek ve Maya kodekslerini yakması gibi daha pek çok örnek kitapta yer alıyor.

Venezuelalı yazar Fernando Baez, çeşitli ülkelerde kültür kıyımına karşı toplumun her kesimini bilinçlendirmek amacıyla bölgesel ve kentsel çalışmalarda danışmanlık yapıyor ve kütüphanecilik alanında bir otorite olarak tanınıyor.

Kağıdın icadına uzanan metinler

Kitabın, kitap sevmenin, kütüphanelerin hatta kâğıdın ve matbaacılığın tarihçesi üzerine epeyce kaynağa erişebilir hale geldik son yıllarda.

Okurlar, yazarların kütüphane ve kitap methiyelerine merak salmak bir yana kâğıdın icadına uzanan metinleri okuyacak kadar hevesli.

Başkalarının dizdiği ve bahsettiği kütüphanelerde, internet sitelerinin en güzel kütüphaneler foto galerilerinde ya da kitabın tarihçesini anlatan övgü ve bilgi dolu sayfalarda gezinmek okurlara ilham oluyor.

Günümüze ulaşamayan kütüphaneler ve kitaplardan ne kadar bahsedildiği, kitap kıyımının tarihinin ne kadar ilgi çektiğiyse müphem. Birçoğumuz bu sorulardan kaçınsak da kitap kıyımının tarihi çok da uzakta kalmış değil.

Kitap kıyımının güncelliği

Kitap Kıyımının Evrensel Tarihi kitabı, bu konuyu deşerek bize kitap kıyımının güncelliğini hatırlatıyor. Belli bir rota üzerinde ve belli düzen içinde, kitapların maruz kaldığı vahşetin anlatıldığı bu kitabın çıkış noktasıysa yazarın kişisel tarihine dayanıyor.

"Sular kitapları götürüyor, yazarın çocukluk yuvası dağılıyor." Baez’in tespitine bakılırsa bu deneyimin yarattığı travma yok olan ve yok edilen kitaplardan hayatı boyunca etkilenmesine neden oluyor.

"Kitapkırım..."

Yazarın hassasiyeti öyle bir boyuta varıyor ki 17 yaşındayken, ders yılı sonunda, arkadaşlarını kitap yakarken gördüğü sahneyi de travmasını tetikleyen olaylardan biri olarak anıyor. Birkaç tatsız tanıklığın ardından kitap kıyımı veya Baez’in çalışmasında da anılan, kitap yok etmeyi anlatmak üzere yeni türetilmiş bir sözcükle ifade edersek– “kitapkırım” onun için can yakıcı, tahammül edilemez bir meseleye dönüşüyor ve bu kıyımların peşine düşüyor.

Kitabın yok edilmesi

Kitabın yok edilmesinin belleğin yok edilmesi anlamına geldiğinin altını çizmesi, toplu kitap kırımlarının dehşetini ve acımasızlığını hissedebilmek açısından önemli. İngiliz şair ve yazar John Milton’dan alıntıladığı sözlerle de bu hissiyatı pekiştiriyor.

Okuyalım;

Kitap yakmanın öldürmekle olan eş değerliliği

“İyi bir kitabı öldürmekle bir insanı öldürmek aynı şeydir. Bir insanı öldüren Tanrı’nın imgesi olan akılcı bir yaratığı öldürür; ama daha kötüsü iyi bir kitabı yok eden akılcılığı öldürür, Tanrı’nın imgesini öldürür."

Sonrasında kendi cümleleriyle devam ediyor yazar:

Kitap ve tutku...

“Fiziksel malzeme kitapla ancak ikinci derecede ilişkilendirilebilir. Gerçekten de buradaki yakıcı mesele aslında bir nesne olarak kitap değil. Bu yüzden bazen fazlasıyla abartılarak boş laflarla kitabın kutsallaştırılmasının, fetişleştirilmesinin kitapları korumak adına bir işlevi olmuyor."

"Öyle ki bir kitap belki tutkuyla akış halindeki bir suya ya da bir otel odasındaki komodinin üzerine bırakılabilir; belki pek de makul olmayan öfke hezeyanları sayfaları buruşturup yırtmaya neden olabilir; ya da belki yazar Baez’in anısına atıfla söylersek çocukça bir isyan duygusuyla ders yılı sonunda birkaç okul kitabı yakılabilir. Mesele elbette yakılıp yırtılan bu üç-beş kitap değil. Mesele yazarın John Milton’dan alıntıladığı sözlerle altını çizdiği üzere belleğin yok edilmesi, geçmişe saldırılması, kitapların içeriklerinden korkulması."

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

*
Sonraki Haber