Hitler baskısı sonucu intihar eden düşün insanı Walter Benjamin'in başucu kitabı
Estetik ve siyaset arasındaki problemleri düşünmek, Walter Benjamin’in düşüncesine basit bir giriş yapmak isteyenler için, Yalnızca Umutsuzların Hatrı İçin Bize Umut Verilmiştir kitabı başucu özellikte.
Dünya düşünce tarihinin önemli isimlerinden olan Walter Benjamin'in bu çalışması yayınlandığında hem Batı dünyasını hem de diğer bölge insanlarını derinden sarstı.
Walter Benjamin, 1892’de Berlin’de doğdu. Alman edebiyat eleştirmeni, düşünür, kültür tarihçisi ve estetik kuramcısıdır. Yahudi bir aileden gelen Benjamin, Berlin, Freiburg im Breisgau, Münih ve Bern’de felsefe öğrenimi gördü. 1920’de Berlin’e yerleşerek edebiyat eleştirmenliği ve çevirmenlik yapmaya başladı.
1928’de sunduğu Ursprung des Deutschen Trauerspiels Alman Tragedyasının Kökeni adlı doktora tezi Frankfurt Üniversitesi’nde geri çevrilince, zaten pek sıcak bakmadığı akademik kariyerden bütünüyle vazgeçti.
Ernst Bloch, Theodor W. Adorno ve Bertolt Brecht’in etkisiyle 1930’larda giderek Marksizm’e yakınlaşan Benjamin, 1933’te Almanya’yı terk ederek Paris’e yerleşti.
HİTLER'DEN KAÇTI, İNTİHAR ETTİ
Burada edebiyat dergilerine ve New York’ta Adorno ile Horkheimer tarafından yayınlanan Zeitschrift für Sozialforschung’a Sosyal Araştırmalar Dergisi eleştiri ve denemeler yazdı. 1939 yılında, Alman mülteciler tarafından yayımlanan bir dergide çıkan yazısı nedeniyle Alman vatandaşlığından çıkarıldı.
Almanların Fransa’yı işgal etmesi ve Paris’teki evini Gestapo’nun basması üzerine 1940’ta Fransa’nın güneyindeki Port-Bou kentine kaçtı; burada polis tarafından Gestapo’ya teslim edileceğini öğrenince intihar etti.
Yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olan Walter Benjamin, sanat, kültür ve siyaset teorilerine getirdiği devrimci bakışla Batı dünyasının düşünce yapısını temelinden sarsmıştır.
Sayfa: 64
DÜŞÜNCE DÜNYASININ ÖNEMİ
Walter Benjamin’in hayatı ve mücadelesi, Nazizm’den kaçarken intihar edişi ve yazdığı denemeler düşün dünyası için önemini korumaya devam ediyor.
Metalaşma, yeniden üretim ve çoğaltılabilirlik, kuşkusuz onun için can alıcı temalardır ama onun en çok önem verdiği şey, modernist kapitalizm koşullarında kitlesel sanatın ezilen insanların mücadelesine nasıl ilham vereceğidir.
Sanat ve politika arasındaki ilişki, Benjamin’i okumanın ve onunla birlikte kendi çağımıza bakmanın neden önemli olduğunun en bariz kanıtıdır.
Kadir Gülen’in kaleme aldığı kitap, hem Benjamin’in düşüncesine basit bir giriş yapmak isteyenler hem de estetik ve siyaset arasındaki problemleri düşünmek isteyenler için eşsiz bir rehber niteliğinde.
BAŞUCU KİTABI
Nazizm’in karanlık günlerinde yaşamış, entelektüel mücadelesini ölümüne kadar sürdürmüş bu büyük filozof, modern toplumun kültürel ve politik yapısını sorgulayan eserleriyle zamanını aşan bir vizyonerdi.
Benjamin’in hayatı, eserleri, düşünsel mirası ve onun kültür teorisi üzerine yaptığı en önemli katkılar ekseninde ele alınan bu çalışma sanat ve siyaset arasındaki ilişkiyi yeniden düşünenler için bir başucu kitabı.
ergul.tosun@ensonhaber.com