İbrahim Kalın'ın İslam, Aydınlanma ve Gelecek kitabında İslam öğretisi ve felsefesi
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, entelektüel bilgi birikimini paylaşmaya devam ediyor. İslam, Aydınlanma ve Gelecek adlı yapıtında İslam felsefesi üzerinde incelemelerde bulunuyor.
Bağlama çalıyor, türkü söylüyor ve kitap yazıyor...
Türkiye'nin yetiştirdiği önemli bürokratlardan olan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, İslam, Aydınlanma ve Gelecek kitabında İslam öğretisine ve geleceğine yepyeni bir perspektif getiriyor. Yazdığı kitaplarla düşün hayatımıza önemli katkılar sunan İbrahim Kalın'dan yeni bir çalışma daha:
İslam, Aydınlanma ve Gelecek...
İbrahim Kalın'ın uzun süredir üzerine çalıştığı yeni kitabı sizlere yepyeni ufuklar açacak. Derin bilgi birikimini okurlarıyla paylaşmaya davet eden Kalın'ın yeni kitabını bu minvalde değerlendirmek lazım. İslam, Aydınlanma ve Gelecek, bugüne kadar İslam hakkında yapılan olumsuz yorumlara da bir cevap niteliğinde.
Özellikle Batı dünyasında İslam'a karşı yürütülen karalama kampanyaları ve bu doğrultuda oluşan İslamofobi kavramı; İslam'ın anlaşılması yönünde sekteye uğrattı. İbrahim Kalın'ın nitelikli eserinde pek çok çıkarımı okuyacaksınız.
Son ilahi din olan İslam'ı derinden öğrenip, özümsemek isteyen her kitapseverin mutlaka okuması gereken bir eser olma özelliğini taşıyor. Kitap aynı zamanda önemli kaynak özelliğinde ve her kütüphanede, kitaplıkta bulunması gereken bir eser olmasıyla öne çıkıyor.
İslam dünyası ile Batı düşüncesinin kesişme noktasında yer alan bu eser akıl, bilim, inanç, birey, özgürlük, barış ve şiddet gibi temel kavramların derinlemesine incelendiği bir düşünsel yolculuk sunuyor.
Kitap, son iki asırda bu iki geleneğin karşılaşmasıyla şekillenen dünyaya bir ayna tutarken, bugünü ve geleceği belirleyen unsurları sorgulayarak yol alıyor. Her bir kavramın tarihsel köklerine inerek bireysel ve toplumsal hayatımızı şekillendiren dinamiklerin izini sürüyor.
Sayfa: 244
MODERN HAYATIN YÜZEYSELLİĞİ
Eser, yalnızca bir kavramlar arkeolojisi sunmakla kalmayıp aynı zamanda modern hayatın yüzeyselliğine, hız ve tüketim kültürüne karşı da bir eleştiri getirerek modern çağı ve modern insanı afişe ediyor. Özgürlük arayışının bizi köleleştirebildiğini, hızın ve hazza dayalı bir yaşamın anlamdan yoksun olduğunu hatırlatıyor.
Gerçek özgürlüğün ve anlamın, eşyanın özündeki akli ilkelerle insan aklının örtüşmesinde yattığını savunarak okuyucuyu içinde yaşadığı çağın dinamikleri hakkında düşünmeye davet ediyor.
İSLAM VE BATI ARASINDAKİ ETKİLEŞİM
İslam ve Batı arasındaki etkileşimin izlerini süren bu eser, dünyayı anlamaya çalışırken kendimize bir ayna tutmamızı sağlıyor. Kendi kavramlarıyla düşünmeyen bir medeniyetin ne kendisine ne de dünyaya söyleyecek bir sözü olabileceğini vurgulayan kitap, derinlemesine bir düşünsel keşfe çıkmak isteyenler için entelektüel bir düşünme ve sorgulama alanı sunuyor. Bu kitap, kendini ararken farklı dünyalar (düşünce gelenekleri) keşfetmek isteyen okurlar için güçlü bir rehber niteliğinde.