İnsan ruhunun derinliklerine dalan, aldırma gönül aldırma diyen Sabahattin Ali 117 yaşında
Cumhuriyet dönemi edebiyatının ustalarından olan Sabahattin Ali'nin 177'nci doğum yılı. Çok okunan kitaplara imza atan Ali, aşık olduğu Türkiye'den kaçarken esrarengiz bir cinayete kurban gitti. Tarihler 2 Nisan 1948'i gösteriyordu. Karanlık olan cinayet hep karanlıkta kaldı. İyi ki doğdun Sabahattin Ali...
Cumhuriyet döneminin önde gelen aydın ve yazarlarından olan Sabahattin Ali'nin bugün 117'nci doğum günü.
Kutlu olsun...
1948 yılında karanlık bir cinayete kurban giden usta yazar, hâlâ tüm okurların hafızalarında yerini koruyor. Eserleri baskı üstüne baskı yapan, Kürk Mantolu Madonna romanıyla efsaneleşen Ali, 76 yıldır aramızda yok.
Toplumcu gerçekçi eserleriyle edebiyatımızda en çok okunan kalemlerin başında gelen Sabahattin Ali’nin ismi, hem ülkemizde hem de dünya kamuoyunda önemli yere sahip.
Yazdıkları ve öne sürdüğü fikirleriyle dönemin yönetimince sakıncalı bulunan Ali’nin hayatı, hapishanelerde ve sürgünlerde geçti. Türkiye’nin değişik vilayetlerinde dört duvar arasında kalan usta yazar, ülkesine olan sevdası ve aşkıyla yaşadı.
Öğretmenlik ve cezaevi yılları
Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907’de Edirne Vilayeti’nin Gümülcine Sancağı’na bağlı Eğridere kasabasında hayata gözlerini açtı. Babasının devlet memuru olması sebebiyle okulu farklı illerde bitiren Ali, Yozgat’ta ilkokul öğretmenliği yaptı.
Sabahattin Ali, Konya’da bulunduğu sırada Mustafa Kemal Atatürk’ü eleştiren sözler sarf eder ve tutuklanarak Sinop Cezaevi'nde bir yıl olan cezasını çekmeye başlar.
Daha sonra Cumhuriyet'in onuncu yıl dönümü vesilesiyle çıkarılan genel bir afla özgürlüğüne kavuşur. Aliye Hanım ile 1935’te dünyaevine giren Sabahattin Ali’nin bu evliliğinden kızı Filiz Ali dünyaya geldi.
Karanlık bir cinayete kurban gitti
Yazarın İçimizdeki Şeytan romanı yayınlandığında büyük tepki topladı ve Sabahattin Ali'nin devletteki görevinden el çektirilmesine neden oldu. Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın kapana kısılmışlığını gösteriyor Sabahattin Ali. Aydın geçinenlerin karanlığına, insanın içindeki şeytana keskin bir bakış.
İşsiz kalan Ali, İstanbul’da gazetecilik yapmaya başlar. Türk Edebiyatı’nın önde gelen iki ismi Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la meşhur Marko Paşa dergisini çıkardı, yazılarıyla katkı sundu.
Bir döneme damgasını vuran derginin isminde dolayı kapısına kilit vuruldu. Derginin ismindeki paşa ifadesi milli şef İsmet İnönü’ye gönderme olduğu gerekçesiyle Marko Paşa’nın yayın hayatına son verildi. Ali, başka bir davadan dolayı 1948’de Paşakapısı Cezaevi'nde üç ay hapis yattı.
Zorunlu kaçış...
Üzerindeki baskılar her geçen gün artan Sabahattin Ali, kaçmak için pasaport başvurusu yapar fakat olumlu bir cevap alamaz. Bunun üzerine yasa dışı yollarla Bulgaristan’a kaçamaya karar verir.
Kendisini Bulgaristan’a götürecek olan Ali Ertekin adlı kişi, usta şair ve yazarı feci biçimde öldürdüğünde tarihler 2 Nisan 1948’i gösteriyordu.
Sayfa: 256
Ruhun derinliklerine dalan yazar
Yaşamı boyunca pek çok eser kaleme alan Sabahattin Ali, insan ruhunun derinliklerine nüfuz eden satırlarıyla ne kadar gerçekçi bir yazı ustası olduğunu kanıtlamıştır.
Hem şiirleriyle hem de roman ve öyküleriyle Cumhuriyet dönemi yazarları arasında üretkenliğiyle öne çıkmıştır. Kuyucaklı Yusuf romanında, anne babası bir gece eşkıyalar tarafından öldürülen Yusuf’un acıklı öyküsünde o dönem yaşanan sosyal ve siyasal çarpıklığa dikkat çekmiştir.
Klasikleşen Kürk Mantolu Madonna kitabıyla da ölümsüz bir aşkın fotoğrafını sunan Sabahattin Ali'nin, edebiyat hayatımızdaki müstesna yeri tartışılmaz.
Kitap sayfası için iletişim:
ergul.tosun@ensonhaber.com