İskender Pala yeni bir tarihi romanla okurlarını selamlıyor: Aşk Hikayesi
Aşkın her vesileyle çokça konuşulduğu şu çağda, Aşk Hikâyesi, İskender Pala’nın sürükleyici olduğu kadar öğretici fakat asıl edebiyat zevkiyle örülmüş dünyasıyla okurları selamlıyor.
Günümüz edebiyatının usta isimlerinden olan İskender Pala'dan yepyeni bir roman daha: Aşk Hikayesi... Kitapları en çok okunan yazarların başında gelen Pala, yeni romanında aşkı, macerayı bir arada sunuyor. Bir solukta okuyacağınız bu romanı çok seveceksiniz.
İskender Pala yazmaya, üretmeye devam ediyor...
1.Ahmet dönemi İstanbul’uyla buluşuyoruz ilkin. Sultanahmet Camii’nin yapılış öyküsü ile Kırım’da ateşlenen ve İstanbul’a giderken bir deniz kazasında birbirlerini kaybeden iki aşığın hikayesi paralel yürüyor romanda.
Sultan 1. Ahmet şehre duyduğu aşkı taçlandırmak için her türlü fedakarlığı göze alıp cami yaptırmaya kendisini adarken, Kırım'da, Bahçesaray’da yaşayan güzeller güzeli, Kaknusia’ya aşık Bahşı’nın hikayesi adeta bir ayrılık adanışı olarak karşımıza çıkıyor.
Elinde dutarı ile halk şiiri tarzında şiirler söyleyen matrakçı Bahşı, bir papazın kızı olan Kaknusia. Babası kızını başka birine vermek isteyince de kaçmaya karar veren sevgililer.
İnsanlar bir şeyler dilerler fakat kader her zaman başka bir yol çizer. Bahşi ile Kaknusia kaçtıktan sonra önce bir papazın sonra da imamın huzurunda nikahlanırlar. Fakat kızın babası Yorgi’nin adamları onları bulur ve Kaknusia’yı götürürler.
Esir tüccarlarının aldığı Kaknusia İstanbul’a götürülmek üzere gemiye bindirilir. Bahşı sevdiğinin peşine düşer, görevli Subaşı’ndan onun özgür bir kadın ve eşi olduğuna dair belge almayı başarır. Kaknusia’nın içinde bulunduğunu düşündüğü Slamander gemisine binmeyi başarır. Ne var ki daha büyük bir felaket gelip çatar ve gemi Karadeniz’in hırçın sularında bir fırtınayla paramparça olur.
Umut ve umutsuzluk...
Hikayenin bundan sonrası umutla umutsuzlukların, şüpheyle sevinçlerin iç içe geçtiği nefes kesici bir atmosfere bürünür. İstanbul bütün hikayelerin toplandığı merkez oluverir ve Bahşı yirmi yıl boyunca kaybettiği eşini arar, sabırla, inatla ve yılmadan…
Her şey ileri geri hareketler, geçmiş yoklayışları, sorular, şüpheler, umutlarla sarmalanır. İskender Pala, engin kültür birikimi ve edebiyat zevkini de devreye sokarak aşka, aşkın doğasına, ayrılığa, hasrete, hicrana vadiler açar, aşkın felsefesini, sorgulamasını, tanımlarını, tanınamayanlarını bir bir paylaşır okuyucuyla…
Asil aşklar, derin kara sevdalar
Asil aşklar, derin kara sevdalar arasında insan ilişkileri, Osmanlı İstanbul’unun büyülü atmosferiyle bütünleşir. Aşkı aramak ve onu bulmak ülküsünde kim kimden ileridir? Aşkın bedeli nedir? Aşık kimdir? Maşuka giden yollar nelerdir? Gerçek aşık sevdiği uğruna her şeyi göze alan bir kahraman mı yoksa kendisini feda edecek dereceye giden bir fedakar mıdır?
Aşkın her vesileyle çokça konuşulduğu şu çağda, Aşk Hikâyesi, İskender Pala’nın sürükleyici olduğu kadar öğretici fakat asıl edebiyat zevkiyle örülmüş dünyasıyla okurları selamlıyor.
Aşk Hikâyesi saray teşrifatı, güç oyunları, insanın derin aşk tutkusu derken arka plandan hiç düşmeyen İstanbul ile birlikte İskender Pala okurunun yer yer polisiye renklere bürünen atmosferiyle, macera ve entrikayla dolu… İç sürprizleri yanında felsefi ve tasavvufi olduğu kadar kültürel kodlarla örülmüş yoklayışlarıyla bir önermeler ve sorgulamalar romanı.
Macera ve entrika dolu roman
Aşk Hikâyesi saray teşrifatı, güç oyunları, insanın derin aşk tutkusu derken arka plandan hiç düşmeyen İstanbul ile birlikte İskender Pala okurunun yer yer polisiye renklere bürünen atmosferiyle, macera ve entrikayla dolu…
İç sürprizleri yanında felsefi ve tasavvufi olduğu kadar kültürel kodlarla örülmüş yoklayışlarıyla bir önermeler ve sorgulamalar romanı. Bazen ortada tek bir güzellik vardır fakat ona tutkun birden fazla kişi ortaya çıkabilir.
Yazar İskender Pala
"Özgürlük sevgiliye köle olmaktır"
"Özgürlük sevgiliye köle olmaktır" veya ‘aşk, ıstırap veren mutluluktur’ mottolarının, yüzyıllardır insanın içinde döndüğü arayışların bir anahtarı... Aşk Hikâyesi yalnızca bir aşk hikayesi değil, ziyadesiyle sıra dışı… Bu aşk, kendisine akan hikayesiyle aşkın bir türlü tanımlanamayan ve tek kalıba sokulamayan mücevher halini göstermekte bize…
Aşkın in hali, e hali, de hali, den hali ama öncelikle asil ve derin hali… İskender Pala’nın her zamanki muhteşem dili ve büyülü anlatımıyla…
Kitap sayfası için iletişim:
ergul.tosun@ensonhaber.com