Kitap okumak gözleri bozmuyor, aksine göz tembelliğini alıyor
Kitap okuyarak gözlerin bozulmayacağı yapılan araştırmaya ortaya konuldu. Geçtiğimiz yıllarda Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre; kitap okumak gözleri bozmuyor hatta faydası bile var. Kitap okumak göz tembelliğini önlüyor. O yüzden akşam yattığınızda elinize telefon yerine kitap alın.
Günde ne kadar kitap okurusunuz? Hiç mi? O zaman bu haberi okuduktan sonra kitap okumaya başlayabilirsiniz. Amerika'da yapılan bilimsel bir araştırmaya göre günde 50 ya da 100 sayfa kitap okumak gözleri rahatlatıyor.
Uzmanlar, bunun mümkün olmayacağını ve kitap okumanın gözü bozmayacağı konusunda hemfikir. Günde iki saat kitap okumak ya da resim yapmak göz tembelliği üzerinde olumlu sonuçları var.
ALIŞKANLIK EDİNMELİ
Araştırmanın bir diğer sonucu ise düzenli kitap okumanın göz tembelliğini günden güne geriletmesi ve zamanla ortadan kalkmasıdır. Kitap okumaya haftada bir iki değil; haftanın her günü en az 2 ya da üç saat zaman ayırabilmelidir.
İyi bir okuma alışkanlığına sahip olmak daha akıllı ve daha anlamlı olmanıza yardımcı olurken, bu aktiviteden elde edebileceğiniz tek fayda bunlar değildir. Aslında, yıllar önce satın aldığınız bir kitabı bitirmek isteyeceğinizin daha iyi nedenleri var. Kitap okumanın faydalarından birkaçından bahsedecek olursak şöyle sıralayabiliriz;
2009 yılında yapılan bir çalışmada, en az 30 dakikalık bir okuma molasının, tıpkı gülmek ve yoganın yapabileceği gibi stresi azaltabileceği keşfedildi. Kendinizi stresli durumlarda bulduğunuzda, gevşemeye zaman ayırmanız önemlidir. Böyle mola zamanlarında kitap okumak iyi bir seçenek olabilir.
Kitap okumanın faydalarından birkaçından bahsedecek olursak şöyle sıralayabiliriz;
ENDİŞELERİ AZALTICI ETKİSİ
Okumak kaygıyı tedavi etmese de bu eğlenceli hobi, hakkında çok fazla düşündüğünüz endişeleri azaltmaya yardımcı olabilir. Bir roman okumak ve kitabınızın dünyasına kendinizi kaptırmak size zihinsel cesaret verebilir. Okumak, kişisel gelişiminizi yönlendiren ve kaygıyı azaltabilen kendi yaşamınız üzerine düşünmenize de yol açabilir. Bibliyoterapi veya kitap terapisi işte budur.
Basit bir okuma eylemi beyninizi uyarır. Bir araştırma, zihni çalıştıran faaliyetlerde bulunan kişilerin, boş zaman etkinlikleri daha az uyarıcı olanlara kıyasla Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığının daha düşük olduğunu buldu. Hareketsiz bir yaşam tarzı sürdürmek sizi Alzheimer geliştirme riskiyle karşı karşıya bırakabilir, bu nedenle zihninizi meşgul etmek ve vücudunuzu aktif tutmak her zaman iyidir.
TELEFON YERİNE KİTAP...
Uyumadan hemen önce cep telefonunuzu kullanırken kendinizi buluyor musunuz? Bu alışkanlığın uyku süresini kısalttığı ve uyku kalitesini düşürdüğü tespit edilmiştir. Cep telefonunuzun ekran ışığı aslında uyku hormonu melatonin üretimini azaltır. Bu nedenle, yatmadan önce cihazınıza göz atmak yerine, kesintisiz iyi bir gece uykusuna davet etmek için fiziksel bir kitap okuyun.
ÖMRÜ UZATIR, STRESİ AZALTIR
Okumak beyni meşgul ettiğinden, onu alışkanlık haline getirmek beynin zayıflamasını önleyebilir. Buna karşılık, kitap okuma eylemi, kısalmış bir yaşam süresiyle ilişkili bilişsel ilişkili hastalıkları önleyebilir. Okumak sadece eğlenceli bir aktivite değil, aynı zamanda sağlığınız için harikalar yaratabilir.
Okumak, sizinkinden farklı yaşamlara girmenizi sağlar. Bunu yaparken, diğer insanları daha iyi anlama yeteneği kazanabilirsiniz. Bir araştırma, kitap okuyan insanların, konu sosyal yetenekleri olduğunda daha iyi olduğunu ve daha fazla empati gösterdiklerini buldu. Bir başka çalışmada da, karakterlerin hayatlarını keşfetmenize izin veren hikayeler olan edebi kurgu okuyanların daha iyi empati kurabildiği bulundu.
KİŞİSEL GELİŞİME KATKIDA BULUNUR
Kurgusal hikayeler okuyan insanlar aslında kişilik özelliklerini değiştirebilirler. Okuma, başka türlü gerçek hayatta karşılaşamayacağınız insanların hayatlarına dalmanıza olanak tanır ve bu deneyim, olmak istediğiniz türden bir insanı fark etmenize yardımcı olabilir. Bir araştırma, okumanın verdiği duygu sosyal bir etkileşime sahip olmakla aynı şey olduğundan, okumanın bireylerin insani bir bağlantıya sahip olma ihtiyaçlarını karşıladığını gösterdi.
ergul.tosun@ensonhaber.com